ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eski sevgiliden öğrenilenler
-
pes' te arapas tuşu
gemide
bir mekanın kazıkçı olduğunu gösteren detaylar
-
mekan sahibinin sürekli gidip gelip "hoşgeldiniz efendim, nasılsınız efendim, yemekleri nasıl buldunuz efendim ,vıdı vıdı efendim , bıdı bıdı efendim" gibi sizi darlamasıdır. hesap öderkenki kalp krizi yüzünden vicdan yapıyorlar herhalde.
edit: imla
taksiye binince arka koltukta oturan insan
-
ben yapıyorum bunu. tam biniyorum taksiye, bakıyorum arka koltukta ben oturuyorum. sonra yanıma oturuyorum, yol boyu kendimle sohbet muhabbet. vapurlar falan...
(bkz: tecavüz-ül türkçe)
5 ekim 2015 rus uçağının sınırı ihlal etmesi
-
- sınır ihlali var.
- kim ihlal etmiş?
- ruslar. angajman kuralları?
- bırak ya, muhatap olma, allahından bulsunlar.
- anlaşıldı merkez.
.
dibi ididi: (bkz: şehit selahaddin esin ilkokulu yardım kampanyası)
.
özgüveni arttıran şeyler
-
otobüste "kaptan arka kapuaaaa!" şeklinde haykırmak.
acun ılıcalı gönenç gürkaynak tweet'leşmesi
-
kısacası şu, adam ben 9. sıradan vergi veriyorum ben alamıyorum bu adam 83. sırada bu nasıl alıyor diyor? yani aslında daha yukarıda olması gerekiyor = vergi kaçırıyor demek istemiş. acun da bunu anlamış şov yapma demiş.
edit: imlâ
en yakındaki post-it'te yazanlar
yaran facebook durum güncellemeleri
-
spora başlıycam diye evde 1 saattir dantelsiz havlu arıyorum.
doktorların hastanın sözünü kesme eğilimi
-
- doktor bey benim kulunçlarımdan aşağı böyle elektrik gibi bir şey iniyor, sabah kalktığımda da döşlerime sanki böyle paslı bıçak sokuyorlar adeta... bir de boğazımdan...
- faranjit. şunları yazıyorum. aç karnına günde üç defa...
***
doktorların insanı hayata küstüren eğilimlerinden biridir bence bu. bakın yukardaki örnekte ne kadar güzel, ne kadar anlaşılır, ne kadar modern bir biçimde rahatsızlığımı anlatıyorum. daha hastalığımın en güzel kısımlarına değinmeden doktor sözümü kesiyor. lan ben o kadar hazırlanmışım, sırf sen sorduğunda etkili bir biçimde anlatayım diye içimden o kadar ezber yapmışım sen benim sözümü kesiyorsun. isyan edesim geliyor ama susuyorum.
sonuçta doktor bu, ters düşmek olmaz. şimdi isyan etsen, sonra da "halı saha maçında ayağımı burktum, damar damar üstüne bindi herhalde" desen, ayak mayak dinlemez "üç ay boyunca günde 10 defa kullanacaksınız... antibiyotikli fitil yazıyorum" der, insanın spor sevgisini öldürür. buradan tüm doktorlara sesleniyorum: teşhisi koysanız bile, allahaşkına rahatsızlığımı anlatmayı bitirene kadar kesmeyin sözümü. ben de cahil insan değilim sonuçta... posta gazetesi sağlık sayfasını okuyorum. "120 yaşındaki nazife nenenin sırrı yoğurt" başlıklı haberleri iyice ezberliyorum ki size derdimi güzel bir şekilde anlatayım. allahaşkına kesmeyin sözümü... yalvarırım kesmeyin. lütfen kesmeyin. bak lütfen diyorum... lütfen...