ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
maltepe'de 5 milyon kişi var dediler 500 kişi yok
-
recep tayyip erdoğan'ın son açıklaması. muharrem ince'nin maltepe'deki büyük mitingi için 500 kişi bile yok demiş. başta trolleme zannediyorsunuz ama ciddi ciddi herkesin gözü önünde gerçekleşen milyonluk mitinge dair bu yorumu yapmış. çevresinde kimse mi yok acaba, "reis abartıyorsun" diyebilecek? bu açıklama normal değil yani. okurken utandım vallahi.
ekşi itiraf
-
9 gag giflerini anlamıyorum bazen, yetmiyor ingilizcem. bazen twitter geyiklerini de anlamıyorum. işte tam orada bi kahraman çıkıp anlamadım yazıyor, başka bi kahraman da cevaplıyor. ben egoma bok sürdürmeden konuya hakim oluyorum. seni seviyorum anlamayan adam, anlamayıp dile getirmekten korkmayan adam.
8 milyon euroyu yanlışlıkla ödedik geri alamadık
-
geri alamadıkları yüzde 1 milyon doğrudur ama yanlışlıkla ödeme kısmı yüzde 1 milyon yanlışlıkla değildir.
35 yaşına kadar baba olamamış erkek
-
benim.
evet, 35ime kadar olamadım, istedim de olamadım.
30umda evlendim, 33ümde eşim ilk hamileliğinde düşük yaptı, sebebi tetrapiloidi idi. kendi derdimi bıraktım, eşime destek olmaya çalıştım, kayıp onun için daha dramatikti çünkü, ve o iyiyse ben iyiydim.
34ümde eşim ikinci kez hamile kaldı, yine düşük yaptı. bu sefer de sebebi turner sendromu idi. eşim bu kez daha da derinlere düşüyor, bense onu yukarı çekmek için daha da güçlü asılıyordum. kendi derdime dert bile diyemiyordum.
35imde üçüncü kez hamile kaldığında, 6ncı hafta ile 14üncü hafta arası her hafta doktora gitmek zorunda hissettik kendimizi ve gittik. aman bebeğimize bişey olmasın korkusuyla 2 ay geçirdik. ve orada anladım ben bu işin psikopatlık olduğunu. haftalık gitsen günlük, günlük gitsen saatlik, her dakika bilmek ister insan bebeğinin durumunu, e sürekli karnında ultrason probuyla da gezemez ya insan.. deli işi resmen.
derken 14üncü hafta tam rahatladık diyorduk ki, bir gece ansızın eşimin kanaması oldu, derhal doktoru aradık, durumu söyledik, hocam gitti mi yine diyemedik. hoca sabaha kadar tekrarlarsa direkt arayın, değilse sabah hastanede bakalım dedi. sabahı zor ettik, uyuyamadık.
sabah gittiğimizde kontroller sonrasında previa olduğunu öğrendik.
10 hafta eşim yemek ve tuvalet dışında hiç kalkmadan yattı. bu sürede elimden ne geliyorsa yaptım eşim ve doğmamış çocuğum için. şükür onu da atlattık.
en nihayetinde oğlumu aldım kucağıma 35imde.
daha önce baba olamadım. olmak istedim, ama olamadım.
sözün özü, hayatın kendi planı var, sizin ne istediğinizin ya da ne zaman istediğinizin gram önemi yok. olacak olan, zamanı geldiğinde oluyor, ne 1 gün önce, ne 1 nefes sonra.
o yüzden, olamamak üzerinden eksiklik ya da güçsüzlük çıkarımı yapmaya kalkan varsa, kendi eksikliklerini kapatmak için başka argümanlara yönelebilir. zira hayatın planı gün gelir kendisini de sınar, belli olmaz o işler.
lost
vaat kaynaklarını açıklasınlar chp'ye oy vereceğim
-
sen aksaray'ın kaynağını açıkla da ben akepe'ye oyumu vereyim şeklinde karşılık verdiğim açıklama.
misafirin çocuğuna bilgisayar oynatma zorunluluğu
-
konsol versiyonlari da mevcuttur
soyle ki;
based on a true story
kahramanlar:
ogul britannica - ruh ve sinir hastasi
orcun - birsen teyzenin 10 yasinda dombili ekose gomlekli ve askili cocugu
ozet:
birsen teyzenin ricasi sonucu oturma odasina kurulan ps2 aleti. takilan oyun orcun(gerizekali)un istegiyle araba oyunu...(need for speed underground)
oyunun turu: drag(dumduz yol zamaninda vites atma uzerine kurulu)
annanneme...
chapter 1 - orcuna tuslari anlattim.
orcuna tuslari anlattim...
denedim...
aklinda sadece gaz vermek kaldi..
ilk oyun
vinnnnnnnnngrrrccc(vites atmiyor orcun)...boom
blown engine... motor yanar...
orcun guler..
o embesil cocuga bir daha gosterdim.. oh bebek inan denedim..
vinnnnnnnnnnngrccc(hala vites atmiyor)... kaboom
blown engine... motor yanar...
orcun kahkahalara bogulur
ben yumrugumu sikarim..
orcun gulmeye devam eder..
chapter 2-afferim efendi efendi oynayin
afferim efendi efendi oynayin... dedi oturma odasinin kapisindan birsen teyze..
sadece basimi salladim
orcunun yanina oturdum.
baska oyun acayim mi dedim
orcun burnunu karistiriyordu.
suratina tukurmek istedim.
son bir kez gosterdim.
ibre yesil olunca vites atacaksin dedim
orcun basini salladi...
onun basini kesecegim...
bir kaziga saplayacagim
the final chapter - ve oyun basladi
ve oyun basladi
anlamis gibi gozuken orcunu uzaktan sessizce izliyordum...izliyordum
3.
2.
1.
rakip arabalar gaza basti
orcun da oyle
ama orcun deliler gibi vitese basiyordu!
surekli
sonuc olarak 250 basan araba, 10 ile gitmeye basladi..
ben gozlerim acik, donuk bir ifadeyle televizyona bakiyordum.
orcun 10 ile gitmeye devam ediyordu
yarisi oyle bitirecekti...
guluyordu ve hala vitese basiyordu...
elimi havaya kaldirdim
orcuna elimin tersiyle oyle bir caktim ki.. elim acidi...
orcun agliyordu...
ben guluyordum...
-the end-
didier drogba
-
sakatlandı sanıyorsun, 30 sn şarj olup kaldığı yerden devam ediyor. john connor'ı korumaya mı geldin mübarek?
megalomani
-
narsist kişilik bozukluğu olarak da adlandırılan, abartılı bir şekilde kendini olduğundan önemli hissetme, kendine hayranlık duyulmasını isteme ve başkalarıyla empati kuramama gibi belirtileri olan bir kişilik bozukluğudur. narsist kişiler zamanlarının çoğunu güç ve başarı elde etmeyi düşünerek ya da görünüşlerine özen göstererek geçirirler. çevrelerindeki insanlardan yararlanmaya, onları kullanmaya çalışmaları tipik özelliklerindendir. yetişkinliğin erken dönemlerinde baslar ve çeşitli durumlarda ortaya çıkar.
narsist kişilik bozukluğunun nedeni bilinmemektedir. dramatik, aşırı duygusal ve öngörülmesi güç davranışlar ve tavırların incelendiği “cluster-b” tipi kişilik bozuklukları arasında incelenir. teşhis konunun uzmanı bir sağlık personeli tarafından rahatsızlığı olduğu düşünülen kişiyle görüşme yapılarak konulur.
tedavi yöntemleri üzerinde yapılmış ayrıntılı çalışmalar bulunmamaktadır. rahatsızlığa sahip kişiler kendilerini hasta olarak görmedikleri için terapi uygulamalarının sonuç vermesi zordur. insanların yüzde birinin hayatlarının bir döneminde bu rahatsızlıktan etkilendikleri düşünülmektedir. gençlerde yaşlılara, erkeklerde de kadınlara göre daha yaygın olarak bu rahatsızlık görünmektedir.
narsist kişilik ilk olarak psikanalist robert waelder tarafından 1925 yılında tanımlanmış, narsist kişilik bozukluğu tanımı ise heinz kohut tarafından 1968 yılında literatüre sokulmuştur.
[https://en.wikipedia.org/…r_b_personality_disorders
https://en.wikipedia.org/…stic_personality_disorder]