ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jus primae noctis
-
(bkz: ilk gece hakkı)
tanım : belgelerle kesinliği kanıtlanmamış olsa da ortaçağ avrupası'nda derebeylik sisteminde bulunan feodal beylerin evlenen çiftlerin ilk gecelerinde, kadın ile birlikte olma hâlidir.
not : george orwell 1984 kitabında kapitalist sistemde fabrika sahibi olan kişilerin , çalıştırdığı kadınlar ile istediği gibi birlikte olmalarına olanak tanıyan yasanın adı.
polislerin gürbey ileri'ye yaptığı muamele
-
hukuka uygun muameledir.
polis küfretmiyor, direnci kırmanın üzerinde şiddet uygulamıyor, görüntü alınmasını engellemiyor. polisin yaptığı hareketlerde bir hata yok.
zaten 40 yaşlarına yakın iki tane polis görülüyor videoda, eski tarz polislerden adamlar. yeni ak-it polislerinden değiller.
22 ocak 2021 burak yılmaz'ın mesut özil açıklaması
15 temmuz 2016 darbesine tiyatro diyen insan
-
kendisini devirmek icin yapilan darbeyi arastirmak icin meclise verilen onergeyi red eden bir parti var basimizda. dunya insanoglu tarihinde boyle birsey ilk defa oluyor.
(kahkaha efekti)
anlayan anladi.
ama aktroll ler anladigi halde ak olmaya devam ediyorsa dunyanin en serefsiz yaratiklaridir.
halil söyletmez'in ekşi sözlük'e sallaması
-
(bkz: halil söyletmez kim amk)
29 aralık 2014 wal-mart rezaleti
-
(bkz: 29 aralıkta noel alışverişi yapan dingil)
noel geçti la. bir de california mağazası ne? berkeley mi? sacramento mu? san diego mu? bu
bim ege bölgesi mağazası demek gibi bir şey.
palavra kokan rezalet.
berkin'in annesini yuhalattı bu çok insani bir şey
-
(bkz: bu çok hayvani bir yalakalık)
sinestezi
-
si sesi 1'i çağrıştırır, 1 beyazdır, beyaz karedir, kare serttir, sert keskin kokar, tadı da keskindir... gibi.
buradan yola çıkarak kişiler "1'in tadı keskindir, si sert bir sestir" gibi çıkarımlar yapabilirler.
sinesteziden az biraz nasiplenmiş insanlar -ki şahsi kanaatimce birçok insan istatistiki değerlendirmeye alınacak ölçüde olmasa da bir parça yaşar bunu- çağrışım manyağı olurlar. kafaları genellikle çok karışıktır. her şey birbiriyle iç içedir.
kokularla renkler çok tamamlar birbirini. turuncu ağır ve genellikle yoğun baharat kokar mesela. öeh.
mihail tal
-
mikhail tal'ın sovyet şampiyonalarından birinde büyük usta vasiukov ile oynadığı oyun “the hippopotamus game” olarak bilinir. oyunun bir safhasında atını feda etmek durumundadır, bir çok mümkün varyasyon vardır, ancak bunların sonuçlarını düşündükçe, atı feda ettiği zaman hiçbir şey elde edemeyeceğini de görür. ne yaparsa yapsın, rakibi, karşılık olarak iyi bir hamle yapacaktır. aklı dağılır ve bambaşka düşünceler içinde iken, aniden çocuk şiirleri yazan korney ivanovich chukovsky’nin, “the telephone” adlı absürd şiirinden, bir hipopotamın bataklıktan kurtarılmasının ne zor olduğu ile ilgili bir dörtlük, ilham gibi gelir aklına:
yuck. just my luck/to get stuck/hauling a hippo/out of the muck!"
etimolojik olarak da “nehir atı” anlamına gelen hipopotamla ilgili bu dörtlük, onu bambaşka yerlere sürüklemiştir. aynı zamanda bir mühendis de olan mikhail tal, artık tüm konsantrasyonunu buraya vermiştir: bir hipopotam, bataklıktan nasıl kurtarılır? aklına gelen çözümler arasında krikolar, manivelalar, helikopter ve hatta ip merdiven dahi vardır. uzun uzun düşündükten sonra, bu kurtarma operasyonu ile ilgili yenilgiyi kabul eder ve “boğulacak, çare yok” diye düşünür. aklına düşen “bataklıktaki at”ı feda ederken, aynı zamanda, satranç tahtasındaki atı da feda eder. kazanan tal olur. ertesi gün gazetelerde kendisinin, 40 dakika düşünüp hesap yaparak, atı feda edip son derece başarılı bir hamle yaptığını eğlenerek okuyacaktır.
amerikan evlerinde pencerelerde korkuluk olmaması
-
bahçeye giren yabancıyı pompalı tüfekle ikiye bölmenin suç olmamasıyla ilintilidir.
rte'nin öğrenci yurdunda sahur yapması
-
anlasilan anket sonuclari tahminlerimizin cok altinda