ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş hayatında türev ve integrali kullanan insan
-
milli eğitim bakanlığına bağlı bir lisede matematik öğretmeni olan insandır.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
lise 2.. latince sınavı.. soru: "latince bir deyim yazınız"
istenen cevap: veni vidi vici türünde ünlü bi söz
arkadaşın aklına hiçbişey gelmedi... o da türkçe bi deyimi alıp çat pat latincesiyle latinceye çevirdi! deyimin türkçesi: "herkes gider mersine ben giderim tersine"
latincesi: "omnis alea mersinae alea versae"!
bütün bu emeğe karşı puan yok...
ayvatoğlu'nu kınamak yerine ona ulaşmak gerek
-
sanırsın bali çekiyor, tiner kokluyor, bonzai içiyor. herif zaten bu işin zirvesinde abicim. mümkünse o bize ulaşsın. arabamın muayenesi geldi, cepte para yok. az biraz yardımcı olsun. boşuna mı yürüdük o yollarda, boşuna mı ıslandık yağan yağmurda...
türkçenin marka yaratmaya uygun bir dil olmaması
-
yanlış bir düşüncedir. bunu düşünen kişi ya gerçekten yabancı dil bilmiyordur ya da gerçekten yabancı dil bilmiyordur. yani ya yabancı dilde düşünemediğinden dolayı onların markaları kendisine mükemmel bir kelime gibi geliyordur ya da "ben yabancı dil biliyorum yeah!" kompleksinden dolayı türkçeyi (ki eğer ana diliyse) aşağılıyordur. bunu diyen insan "ya ama bu türkçeye çevirince güzel durmuyor, komik duruyor." diyen insandır, ki aslında yabancı dilde de o kelimenin birebir anlamını karşıladığından bihaberdir (yani az anlıyor ya, o kelimeye kendince başka anlam katıyor.).
bu düşüncenin yanlış olduğunu fark etmek için çok okumak gerek. ve gerçekten yabancı bir dil öğrenmek (ki bunun için de çok okumak gereklidir.).
bauhaus'u beğenen insan evyap'ı beğenmiyorsa, işte tam da yukarıda bahsettiğim durumdan muzdariptir.
deliriş ibrahim
-
padişah ibrahim'e, " deli " lâkabı 20. yüzyılda takılmıştır.
osmanlı tarihçileri böyle bir şeyden bahsetmezler.
muhtemelen sinirleri yıpranmış bir adamdır ama aklı başındadır. ve arada bir sara nöbetleri geçirdiği tahmin edilmektedir. cinci hocadan medet ummasının sebebi de budur. adam bir şekilde türlü ilaçlarla padişahın sancılarını dindirebiliyormuş.
aslında bizim türk milletine bir aynadır bu padişah.
müthiş bir hayvanseverdir. bizim millet " deli " der.
çok duygusal bir adamdır. bizim millet " deli " der.
cülusunda " ya rabb! benim gibi zayıf bir kulunu bu makama lâyık gördün... saltanatım boyunca ahâlîye merhametli davranıp bu devleti adalet ile yöneteceğime and içerim... " gibi cümleler kurmuştur ki bizim millete göre delinin önde gidenidir.
annesi kösem sultan ve rüşvet yiyici saray ahâlisi padişahın kendilerine engel olduklarını görünce ona zamanla türlü baskılar yapmışlar ve nihayetinde annesi kösem sultan'ın izni ve şeyhülislamın da fetvası ile idam edilmiştir.
kediler üşümesin diye onlar için sokaklara kedi köşkleri yaptıran bu adamın, kedilerin katledildiği günümüz türkiye'sinde " deli " lâkabı ile anılması sanırım onun için bir gururdur ancak.
ruhu şâd olsun.
90'lı yıllardaki irtica geliyor haberi furyası
-
(bkz: e geldi işte)
(bkz: adamlar haklıymış)
edit: başlığı açan sığırcık pek haber izlemediğinden karma eğitimin kaldırılma hazırlığından haberi olmasa gerek. irtica gelmediğini "bu tarz benim"in yayında olmasıyla ispatladı adam.
ne yalan söyleyim bende hafif bir pilot kalem ile ateizmi çökerten şakirt etkisi yarattı.
siz etkilenmeden kaçın,
(bkz: dağılalım bence)
volkanik patlama
-
dünyada yaklaşık 1.500 tane potansiyel olarak aktif olan volkan bulunur. bir bilim insanı için bir volkanın aktif sayılması için son 10.000 yılda aktif olması gerekir. dünyamızda bu tanıma uyan yaklaşık 550 aktif sayılan volkan bulunmaktadır. volkanların sayısı tabii ki boyutlarından daha az önemlidir.
volkanik patlamalar volkanik patlayıcılık indeksi (veı) kullanılarak sınıflandırılır. 1 vei'lik bir patlamada havaya en az 10.000 metreküp volkanik malzeme savrulur. her 1 puanlık vei değeri artışı püskürtülen malzemenin 10 kat artması anlamına gelmektedir. tarihte kaydedilen en büyük volkanik patlama 1815 yılında patlayan ve 92.000'den fazla kişinin ölümüne sebep olan, 7 vei değerine sahip tambora yanardağıdır.
tambora'nın patlaması kuzey yarım kürede sıcaklığın 6 ay botunda 0.5°c düşmesine sebep olmuştur. 1816 yılı ise yine bu patlama nedeniyle "yazın olmadığı yıl" olarak adlandırılmıştır. yağış dengelerinin bozulması da eklenin 1816 yılında dünya genelinde hasatların başarısız olmasına neden olmuştur.
dünyada vei değeri 7 ya da 8 olduğu bilinen 32 tane yanardağ bulunmaktadır. bunların hepsinin aynı anda patlaması insan dahil olmak üzere canlıların büyük bir çoğunluğu için yok olmak anlamına gelecektir.
ilk patlamalar havadaki çoğu uçağın düşmesine, batı amerika, güney amerika, güney ve uzak avrupa ve uzak doğu'daki binaların çoğunun yıkılmasına ve gelişmiş dünyanın çoğunda elektrik şebekelerinin arızalanmasına sebep olacaktır.
içme suyu kaynaklarının tamamı kül nedeniyle kirlenecek ve zehirli hale gelecektir. küresel olarak sıcaklıklar en az altı ay boyunca 15°c kadar düşecek ve sonraki 10 yıl, oluşan asit yağmurları nedeniyle tarım yapmak imkansız hale gelecektir.
neyse ki tüm yanardağların aynı anda patlaması gibi bir ihtimal bulunmamaktadır. volkanlar yer kabuğunun altındaki lokal olarak biriken magma baskısı ile patlarlar. patlayan her volkan yer kabuğu üzerindeki stresi alacağı için diğer yanardağların patlama risklerini azaltacaktır.
kaynak: bbc science focus
altın höyük
-
baktria krallığı dönemine ait bir istif altın ve sikkenin bulunmasıyla meşhur olmuş, afganistan'ın covcan kenti yakınlarında yer alan ve "tilya tepe" ismiyle de bilinen arkeolojik site.
1978 senesinde ortak bir sovyet-afgan kazı ekibinin araştırdığı bu höyükte, m.ö. 2'nci asırla m.s. 1'inci asır arasına tarihlenen yaklaşık 22 bin parça mücevherat bulunmuştur. nekropol karakteristiğindeki bu höyükte beşi kadın altı kişinin mezarları mevcut olup bu mezarların içerisi ve etrafında da döneme ait pek çok altın, bakır, gümüş, fildişi ve bazı alaşımlardan elde edilmiş yüzükler, kolyeler, taşlar, süslemeler, işlemeler ve hatta bir de "baktria tacı" olarak bilinen altın bir taç bulunmuştur.
aynı kazıda ortaya çıkarılan bi diğer önemli bulgu da bilhassa m.ö 2 ile m.s. 20 seneleri arasında hüküm sürdüğü tahmin edilen grek kültürünü benimsemiş yüeçi kralı sapalbizes'in bastırdığı gümüş sikkelerdir. söz konusu sikkeler, bölgeye gelip yerleşen ve greko-baktrialıların yerini alan konar göçer kökenli yüeçilerin de aslında yerleşik hayata geçtiklerinde bölgenin indo-helenistik sosyal dokusuna ve kültürüne kısa süre içerisinde uyum sağlamış olduklarını göstermesi bağlamında bir hayli ehemmiyet arz etmektedir.
aynı bölgede afrodit ve eros'a ait altın heykelcikler, pers geleneğine uygun olarak aslana, hint geleneğine uygun olarak file binmiş olan dionisus işlemeli metal zırhlar ve bir adet antik yunan elbisesi chlamys ile edep bölgesini örtmüş budist rahip sikkesi de bu kazılarda bulunmuştur.
baktria adıyla bilinen ve kabaca afganistan, özbekistan ve pakistan'ın bir kısmına tekabül etmekte olan bölgenin bu buluntular ışığında, önce büyük iskender'in fetih ve seferlerinin ardından kısmen helenleşmesi, ardından maurya imparatorluğu'nun m.ö. 3'üncü asrın başlarında batı yönlü akınlarıyla civara yerleşen hint popülasyonunun kültürel etkisi altına girmesi ve en nihayetinde sakalar ve yüeçiler'in gelişiyle bozkır uygarlığına da ev sahipliği yapar hale gelmesinin doğal bir sonucu olarak antik çağın belki de en kozmopolit merkezlerinden birisi olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.
yaran sevgili diyalogları
-
e: çantanı bereni her şeyini aldın di mi? bir şey unutmadın?
k: yok canım her şey tamam da... bir şey eksik.
e: ne?
k: kalbim... sana verdim ya. o eksik.
e: .... (gülümser)
k: ahaha nası koydum ama cevap bulamadın di mi. yaa böyle yaparlar adama. romantizmim de vardır benim.
e: öf ama ya...
alışveriş merkezinde montla dolaşan fakirler
-
duygusal fakirdir.
bu tür konularda yorum yapmayı pek haz etmesem de; ironi yapmadığı aşikar olanlara bir çift sözüm var:
güzel kardeşim, alışveriş merkezine evden ışınlanıp gitmiyoruz. 50 kiloluluk paltoyu elimde mi taşıyayım? kıçıma mı sokayım? sırtımda duruyor işte sana ne zararı var. amık!
eve kahve makinesi almanın mantıklı açıklaması
-
hem lezzet hem maddi kazanç sağlamaktır.
temmuz 2022'de (bkz: delonghi bco 411.b) espresso ve filtre kahve yapabilen kombi kahve makinesi, ve peşinden (bkz: delonghi kg79) kahve öğütücü aldım. her sabah kahvemi öğütüp, üstüne espressomu hazırlayarak güne başlıyorum.
kahve makinesi: 4899 tl'ye
kahve öğütücü: 1224 tl'ye satın aldım.
günde 6-8 shot espresso kullanıyorum sadece kendim için. tahminen 2 americano, 1 tane de ekstra espresso shot'lı latte içiyorum. şu an ortalama 3. nesil kahve dukkanlarındaki fiyatı 65x2 + 1x70 lirayla günde 200 lira. ben kahvenin kilogramı için yaklaşık 500 lira harcıyorum.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
erkan can'la dandik bi pastanede sigara içtim.
adamla sadece fotoğraf çekilelim istedim.
"gel şurada bi yerde çay içelim" dedi.
kral adam.