hesabın var mı? giriş yap

  • 2018 türkiye’sinde hala alaattin çakıcı, sedat peker gibi isimlerin konuşulmasında emeği geçen herkesin allah belasını versin.

  • ingiltere nin fransa topraklarını ele geçirme arzusu yüzyıl savaşları nın başlamasına neden olmuştu. 1337 ile 1453 yılları arasında yaklaşık 116 yıl süren savaşların başlangıcında ingiltere, fransa nın bir bölümünü işgal etmişti. 1346 yılında crecy savaşı nda ingilizler, tarihte ilk defa top kullandı. yüzyıl savaşları surların savaş sırasında etkili olduğu son savaş oldu. bu savaşlar sonucunda fransa da feodal sistem zayıfadı ve derebeylerine karşı yapılan mücadele neticesinde mutlak krallıklar kuruldu. siyasi birlik sağlandı. ingiltere de yüzyıl savaşları sonucunda iç savaş çıktı. iki gül adı verilen iç savaş 30 yıl boyunca devam etti. ingiltere deki feodal sistem de zayıfladı. batı dünyasındaki en önemli iki gücün böyle bir sorun ile uğraşmaları osmanlı devleti nin işlerini kolaylaştırdı. balkanlardaki ilerleyişte kolay bir sürece geçildi.

  • hiç konuşmadan birlikte saatlerce vakit geçirecek kadar ve hatta bundan tarifi zor bir haz duyacak kadar yakın olmak, benim için herhangi bir insan ilişkisinde ulaşılabilecek en son noktadır.

    tanıdığım onca insan içinde karşılıklı olarak bu kadar içten bir sevgi bağı kurduğum birkaç kişi var yalnızca. örneğin kendi kardeşlerimden bile sadece biriyle bu ölçüde derin bir ilişki kurabildim.

    bu durumun ne kadar özel bir lütuf olduğunu dün akşam daha bir iyi anladım. favori kardeşimle haliç'teki teknelerden birine binip kalabalık şehirden biraz uzakta, karanlık denizin içinde sessizce yol aldık bir süre. ilk o fark etti, anın tadını çıkarmak ve iletişim kurmak için konuşmak zorunda değildik. hatta bu sükunetin içinde sanki daha da iyi anlıyorduk birbirimizi. huzur tam da böyle bir şey demekti. sevdiğin ve seni sevdiğinden emin olduğun can dostunla yan yana oturup kelimeler olmadan anlaşmak...

  • kolay ve lezzetli bir tarif de benden gelsin:

    -öncelikle spagettinizi haşlamaya bırakın

    - kum midyelerini (2 kişi için 500 gr kadar yeterli) ılık suya ıslayın. 30-40 dk sonra aralandıklarını göreceksiniz. güzelce durulayın. keza bu kısmı es geçerseniz yerken dişlerinize sürekli kumlar gelir ve yediğinize-yiyeceğinize pişman olursunuz

    - wok içerisinde önce zeytinyağında sarımsakları öldürün (ben 2-3 dişin bir kısmını püre yapıyorum bir kısmını ince kıyıyorum ki hafif ağza gelsin). bu aşamada isteğe göre chilli biber de eklenebilir (tabi ince kıyılmış). ben ayrıca en son aşamada kullanacağım maydonozların saplarını da ekliyorum.

    -sarmısaklar 2-3 dk sotelendikten sonra süzülmüş midyeler ve beyaz şarap (1 su bardağı kadar) ile biraz da deniz tuzu eklenir ve 3-5 dk yüksek ateşte sotelenir.

    -bu esnada spagetti pişmiştir. spagettinizi süzüp direk wok içerisine boca edin ve bir güzel karıştırın.

    - üzerine bol maydonoz serpiştirip servis yapabilirsiniz

    hadi afiyet olsun..

  • 2016 mayıs - meclis tutanaklarından:

    mithat sancar (mardin) – oscar wilde’ın bir sözünü aktarmak istiyorum sizlere.

    zeyid aslan (tokat) – kim?

    mithat sancar – oscar wilde.

    zeyid aslan – o kim ya? (gürültüler)

    mithat sancar – araştırın, ne yapayım?

    başkan – bunu düşünelim.

    ahmet sami ceylan (çorum) – necip fazıl’dan biraz örnek verir misin? bu medeniyetin değerleri de var. buradan örnek ver.

    başkan – arkadaşlar, mithat bey’i bekleyelim, sözünü bitirsin, ondan sonra.

    halis dalkılıç – senin bu medeniyete bu kadar yabancılaşman bizim zorumuza gidiyor.

    mithat sancar – bir dinleyin. tam da bunu söylüyor. dinleyin, değerlendirme sizindir. oscar wilde millîdir, millî değildir, onu da tartışın ama şu sözü, lütfen, bu sizin değerlendirmelerinize karşı iki dakika düşün, sonra da bağırın çağırın.

    “kaba güce karşı koyabilirim ama kaba bir mantığa katlanamam. kaba bir mantık yürütmede adil olmayan bir şeyler vardır. kaba mantık, zekâya da bel altı vurmaktır.”

    başkan – konu üzerinde konuşalım.

    mithat sancar – esasen konu üzerinde konuşuyoruz.

    adnan günnar (trabzon) – sayın başkan şimdi oscar ödüllerinden bahsetmenin sırası mı?

    ayşe acar başaran (batman) – “oscar wilde” dedi ya!
    burcu çelik özkan (muş) – oscar wilde,wilde.o, ödül falan değil yani “oscar wilde” diye bir adam."

    (bkz: anayasa komisyonundaki oscar wilde tartışması)

  • yer: bilkent merkez kampüs, ihsan doğramacı heykelinin önü
    şahıs : tikican

    - ok, gözlüklü atatürk heykelinin orada bekliyorum, öptüm, bye.

  • mahal yurt odası. seneyi sorma ama en baba öğrencide bile laptop yok, bi milenyum öncesi anlıycan. cd yazmak falan uu lüks ötesi.

    bilgisayar formatlanmış, film izlemek dışında sadece çok gerekli programlar yüklenecek diye karar alınmış ama nedense hiç bir yerden office cdsi bulunamamış. ödev yapmaya gelenler kafa ütüler şimdi..

    ertesi gün eleman büyük bir heyecanla elinde disket olduğu halde odaya dalar.
    "abi tak şunu".

    kesin ödev yetiştirecek, başka da bilgisayar yok ama "office yok kardeş".
    "abi sen tak".

    notepad dosyası falan herhalde diye taktım.. disket sürücü şöyle bir kasıldı. içeriğe baktım..

    hatırladıkça hala utanıyorum lan :/

    4 tane şortkat! word, excel, access, power point..

    "abi tıkla!"

    ben kitlendim, öldürsen tek kelime edemem ama eleman dürtüyor bi taraftan "abi hadi tıklasana!!" diye bağırıyor vecd ile. "wörde tıkla. bi de şu agzesi öğretsene bana".

    iyilik yapmış haspam. hafta sonu abisindeyken masaüstünde gördüğü office kısayollarını diskete kopyalamış getirmiş ve hala tıkla diyor. tıkladım ama neden çalışmadığına inanamadı. anlattım, anlamadı. ağzının üstüne vurdum, idrak yolları açılır gibi oldu ama kafasını ranzanın kenarına bir kaç kez çarptığımda gözlerinde ışığı gördüm diye hatırlıyorum. ben hava almak için dışarıya kaçarken dönüp baktım, monitörü yalıyordu en son..

    la hep mi beni buldunuz?
    (bkz: #15983755)