hesabın var mı? giriş yap

  • üç gündür yemek veremediği üşüyen çocuğunu ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştırdıktan sonra kendini asan bir annenin yaşadığı ülkede yaşamaktadır. ben böyle ülkenin, böyle sistemin, bu sistemi destekleyen bütün liboşların, buna gözünü yuman apolitiklerin topunun.........

  • akp gidene kadar ben bunları eleştirmem hatta desteklerim. ne zaman akp gider işte o zaman petek dinçöz foolish casanova muamelesi yapar yerin dibine sokarız*.

  • şahane diyalogları ile tekrar yayınlansa tekrar izlerim dediğim dizidir.

    --- spoiler ---

    - bak sıdıka, bir aşk cinayetinin arefesindeyim.sevgilimi onun sevgilisini ve kendimi, yalnızca sevgilimi, yalnızca kendimi, yahut sadece sevgilimin sevgilisini, sevgilimle onun sevgilisini, kendimle sevgilimi veya kendimle sevgilimin sevgilisini öldürmek üzerine altı ayrı cinayet tasarım var. şimdi gereksiz yere kız kardeş alternatifini de sokmayalım araya. kafam karışacak.

    --- spoiler ---

  • bizim rahmetli bir aile dostumuzu aklıma getiren hede.

    kendisi milyonluk firmayı borcuna karşılık çok iyi paraya alacaklısına devretmişti. ama devirden hemen önce yeni bir şirket kurup tüm müşterileri ona bağlamıştı. firmayı devrettiği adam aldığının ertesi günü müşterilere bir gidiyor. kimse mal almıyor.

    şirketi alan adam da haksız rekabettir, ttkdır, ticaret mahkemesidir uğraşmak yerine bizim tanıdığı vurdu. allah rahmet eylesin.

    ulan şu iş bana gelse ne tazminat çıkartılırdı burdan be*

  • hasta:bitti mi?
    ameliyata giren ve ayıldıktan sonra bir sorun olup olmadıgını anlamak icin basınızda bekleyen doktorlar: evet bitti.
    hasta: saat kac? (ameliyata girmeden önce ameliyatın 11 gibi bitecegini hesaplamıstır)
    d: 10.30
    h: yalan söylüyorsunuz bitmemis daha

    (evet ben yaptım)

  • adamlar aklı sıra taksici seçmene oynuyor.

    ulan istanbulda 12 bin taksici var aileleri ile birlikte toplasan 50 bini geçmez sayı ama istanbul'da en az 2 milyon insan taksicilerden nefret ediyor.

    işte chp bu kafayla iktidar olmaya çalışıyor

  • yıl 2001: stajyer maaşıyla her hafta sonu geziyorum, yiyorum içiyorum
    yıl 2005: yeni mezun maaşıyla her akşam işten sonra arkadaşlarımla çıkıp bir iki bir şey içiyorum, yemek yiyorum, geç kalırsam ciddi mesafeleri taksiyle dönüyorum. yine de ailemle yaşadığım için kenara para koyabiliyorum.
    yıl 2010: proje şefi maaşıyla kenara para koyuyorum, yılın 9 ayı yoğun çalışıyor, 12 ayı her yere gidip her şeyi kaygısızca (görgüsüzce değil) yapabiliyorum. bayağı bir ülke de görüyorum bu arada hey gidi...
    yıl 2020: 2010-2019 arası kenara koyduğum parayı yiyorum, aylık mutfak masrafım 2005 yılındaki maaşımdan fazla.

    sürünerek emeğini ve hayatını ziyan ettirmeye fit olan arkadaşlar için ise sadece üzülüyorum. en azından ben gençliğimde güzel, keyifli yaşadım. kültürden, eğlenceden, bilgiden geri kalmadım. emeğimin hep bir karşılığı oldu. sizin neslin hayatının bile bedeli yok neredeyse.

    edit: bir 2022 güncellenmesi istendi entryde. deniyorum, ama ne kadar anlamlı olacak bilemiyorum çünkü entrynin varsaydigi tüm standartlar (yaşam, geçim, ekonomi) yerle yeksan olmuş durumda. 2020 yılına kadar kendi işimizi yaparak mütevazı biçimde yaşamımızı sürdürürken, aynı çalışma sistemi ile geçinmek 2022 yılında sürdürülebilir olmaktan çıktı. haftada 60+ saat çalışarak sıfıra sıfır ayı gecirebiliyoruz. ilave masraflar çıkması halinde (örneğin son iki ay ortaya çıkan sağlık masrafları) basbayağı içeri giriyoruz ve bu içeri girenler nasıl çıkacak bilemiyoruz. bayağı kayaya çarpmış durumdayız. kurduğumuz düzen alt üst olmuş durumda. emeği geçenlerin allah belasını versin gerçekten.

  • hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.

    ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.

    hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.

  • değerini ötekine bağlayan insanların daha sık yaşadığı bir durum.

    iyi hissetmek için başkasının onayına ihtiyaç duyan insan sıklıkla kendinden feragat eder. hayır demekte zorlanır, hayatını başkalarının arzusuna göre şekillendirir.

    elbette, insan sosyal bir varlık. dünyayla bağımızı insanlar üzerinden kuruyoruz. münzevi bir yaşam sürmek marifet değil. insan insanla zenginleşir ve yatışır. bu ilişkilerde ortaya konulan nezaket, kadirşinaslık, saygı birer erdem ve güzellik. ancak bunları, bir başkası için kendi arzunuzu bir kenara koymakla karıştırmamak gerekli.

    arzunuzdan koparsanız kendinizden koparsınız. süreğen olarak ötekine göre şekillenirseniz, özgürlüğünüzü ve özsaygınızı zamanla yitirirsiniz. öyle bir an gelir ki aynaya bakınca kim olduğunuzu tanıyamaz hâle gelirsiniz.

    kendini sevmeyen birini, başka kim sevebilir? kendini değerli görmeyen birine, başka kim değer verir?

    bu hayatta herkesi olduğu gibi sevip, değer verecek birisi var. en karanlık yanlarımız bile, bizi olduğumuz gibi seven biri için güzel olabilir. ama önce kendinizi, aydınlık ve karanlık yönlerinizle, güçlü yanlarınız ve zaaflarınızla sevip, değerli bulmayı öğrenmeniz gerekli. bunu yapmayı öğrenince ve aynaya bakıp gülümseyince, karşınızdakiler de size gülümseyecek.