hesabın var mı? giriş yap

  • efsane midir bilinmez ama hukuki dayanağı olan bir olay

    bir fizik sınavında soru kağıdı şu şekildedir.

    sorular:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    her soru 25 puan değerindedir. başarılar dilerim.

    cevaplar:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    öğrenci soruları olduğu gibi yazmıştır. 0 alır. şikayet eder. fizik sınavını edebiyat öğretmenleri inceler. öğrenci tam puan alır.

    çünkü her soru 25 puan değerindedir.

  • ilk maçında akhisar'a gol attı diye eleştirilebilen futbolcu. ne yapacaktı akhisar'a karşı oynarken schalke'ye mi gol atacaktı!

  • işte o heykeli yapılan adamın savunduğu değerler
    sayesinde seni rencide eden adam yalandan da olsa yaptırımlara maruz kaldı. umarım anlamışsındır kenan kardeş.

  • bu sene ki şampiyonluk inanın bana hiç bir galatasaray'lının skinde bile değildi, zaten ömrümüzün yarısı gs şampiyonlukları ile geçmiş. ama bu sezon öyle belden aşağı vurdunuz, bizlere öyle öfke birktirttiniz ki o arkasında durduğunuz ağzı bozuk, kenafir gözlü zübbeyi sezon sonu bizzat sizlere gönderteceğiz, sokaklarda yürüyüş yapacaksınız istifa etsin diye.

  • sabah yazarı hilal kaplan'ın yaptığı alkışlanası savunmadır.

    kaplan, 5 yıl önce 15 temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini hatırlatarak, bu nedenle erdoğan'a tam teşekküllü ve ultra lüks bir yazlık saray yapıldığını yazmış.

    işte bu kadının da yeteneği bu. kimsenin göremediği o küçük noktaya görebiliyor. mesela biz adam orada sefa sürecek, ejder meyveli smoothielerle ferahlayacak, torunlarıyla deve güreşi yapacak zannediyorduk. iyi ki hilal kaplan'ı okuyoruz da gerçekleri öğrenebiliyoruz.

    bu arada 15 temmuz da hakkikaten erdoğan'ın dediği gibi "allah'ın lütfu" imiş. kamu bütçesinden masalsı bir yazlık saray yapıyorsun, "15 temmuz'dan korunuyorum" diyorsun. kıyak iş.

  • 'ben hep 50 liralık dolduruyorum' diyen insanlara yönelik çok başarılı bir görsel bilgilendirme şöleni:

    ''ekonomi anlatıyorlar. ben size ekonomi anlatayım. 2002'de iktidara geldiğinde 50 lirayla bunu (30 litrelik yeşil bidon) dolduruyordun. 16 senenin sonunda bunu (8 litrelik kırmızı bidon) dolduruyorsun. al sana ekonomi.''

  • keltoş, botlarını giyecek su birikintisi arayacağına bunlarla ilgilense keşke. elemanı tutuklatmazsa bile en azından bir fotoğraf çektirir, kriminal tipler albüme ekler. cinayet falan işlerse lazım olur gazetelere...

  • soft power, amerikalı bir siyaset bilimci olan joseph nye tarafından, bir ulusun başkalarını kültürel, ideolojik ve diplomatik kanallar gibi zorlayıcı olmayan yollarla etkileme yeteneğini tanımlamak için ortaya atılan bir kavramdır. bir ülkenin diğer ulusların tercihlerini şekillendirme ve yalnızca güç veya ekonomik teşviklerden ziyade cazibe yoluyla istenen sonuçları elde etme becerisini ifade eder.

    soft power, genellikle hedeflere ulaşmak için askeri güç veya ekonomik baskı kullanımını içeren "sert güç" ile karşılaştırılır. sert güç, askeri güce veya ekonomik hakimiyete dayanırken, soft power, başkaları için çekici olan kültür, siyasi değerler ve dış politikalar gibi soyut varlıklara dayanır.

    soft power örnekleri şunları içerir:

    kültürel etki: bir ülkenin filmler, müzik, edebiyat ve sanat gibi kültürel ihracatı, algıları şekillendirmede ve değerlerine ve yaşam tarzına ilgi uyandırmada önemli bir etkiye sahip olabilir. örneğin, amerikan filmleri, müzikleri ve televizyon şovları, amerikan kültürünün etkisine katkıda bulunarak dünya çapında geniş çapta yayıldı.

    diplomasi ve kamu diplomasisi: bir ülke, ilişkiler kurmak, çatışmaları çözmek ve değerlerini desteklemek için diplomasi, uluslararası işbirliği ve diyalog kullanabilir. kamu diplomasisi, eğitim ve kültür alışverişi, uluslararası yayın ve insani yardım gibi girişimler yoluyla yabancı halklarla ilişki kurmayı, iyi niyet ve anlayışı geliştirmeyi içerir.

    ideolojik çekicilik: bir ülkenin siyasi sistemi, değerleri ve politikaları, ilham arayan veya belirli yönleri taklit etmek isteyen diğer kişileri cezbedebilir. örneğin, soğuk savaş sırasında abd ve sovyetler birliği, kendi demokrasi ve komünizm ideolojilerini savunarak nüfuz için rekabet ettiler.

    kalkınma yardımı: diğer ülkelere yardım ve yardım sağlamak, bir ulusun soft power'ını artırabilir. ülkeler, ekonomik kalkınmaya, altyapı projelerine ve insani çabalara katkıda bulunarak iyi niyet oluşturabilir ve küresel olarak itibarlarını güçlendirebilir.

    uluslararası kurumlar ve normlar: uluslararası kuruluşlara aktif katılım ve küresel konularda işbirliği bir ulusun etkisini artırabilir. uluslararası normların ve politikaların şekillendirilmesinde öncü bir rol oynamak, küresel işbirliğine bağlılığı gösterir ve bir ülkenin soft power'ını artırabilir.

    soft power'ın sert güçten karşılıklı olarak ayrı olmadığını ve ikisinin birbirini tamamlayabileceğini not etmek önemlidir. birçok ülke, uluslararası arenada çıkarlarını ilerletmek için yumuşak ve sert güç (soft power ve hard power) stratejilerinin bir kombinasyonunu kullanır.

    kaynak