hesabın var mı? giriş yap

  • mis gibi çıkma teklifi vardı bir zamanlar. efendi gibi gelir sorarlardı, benimle çıkar mısın diye. kabul edersen sevgiliydin, etmezsen herkes yoluna bakardı. çıkma teklifi kalktı mertlik bozuldu. şimdi yeni biriyle tanışmak var. hoşlanıyor mu belli değil, seviyor mu alakası yok. sevgili desen hiç değil. flört falan diyorlar onu da anlamıyorum mesela ben. bitince anlıyorum haa bu flörtmüş diye. devir çok değişti ya. nesi vardı çıkma teklifinin ya abv.

  • yine ibretlik bir tespitle geliyorum. kendini değersiz bulan, sevilmeye değer bulmayan insanlar, belki de kaba bir tabirle aşağılık bulan insanlar; onlara değer veren biri karşılarına geldiğinde bilinçaltından “ben değersizim, o zaman bana değer veren insan da değersiz” yargısı çıkıyor. o yüzden fark etmeden de olsa o değer veren kişiye bok gibi davranıyorlar. yok yaa diyeceksiniz ama böyle. yapılmaması gereken şey.

  • yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:

    m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
    e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!

    tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:

    "lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."

  • kapı açılmak üzereyken yanınızda duran teyzeye acıyıp "bekleyeyim de yol vereyim" demeyin, o sizi zaten ezip geçecektir. skill level'ı 100'dür kendisinin, sizden tecrübelidir. metrobüste acıma yoktur. herkes kendi başınadır.

  • arabasında keser taşıyan bir insanın aşırı minnoş, kalpleri ısıtan pişmanlık hikayesi. dünyanın en naif insanına bunu nasıl yapmışlar?