hesabın var mı? giriş yap

  • “10 yıl kadar önce genç bir cihangir solcusu olarak atatürk’ün yaptıklarını faşistçe bulduğum, biraz da küçümsediğim bir dönem olmuştu, bütün samimiyetimle çok özür dilerim ya… ne büyük adammışsın atam sen.” şeklinde bir mesaj paylaşmış bugün twitter üzerinden.

    bu ülkede kendini entelektüel zanneden insanların bile atatürk’ün kıymetini anlamları için, taliban’ın afganistan’ı ele geçirmesi; insanların şeriattan kaçmak için uçakların motorlarına sığınıp kaçabileceklerini sanacak kadar cahil kalıp yüksekten yere çakılıp ölmelerini görmeleri gerekiyormuş demek.

  • üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.

    evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.

    oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.

    iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.

  • 100-200 zengin soytarı, bir o kadar asalak, gereksiz instagram fenomeni, sikimin influencer ları, malum kesimin bedavacıları derken organizasyon tamamen bunların üzerine kurulu.

    asıl takip eden, ya da pazar gününü bu etkinliğe ayıran halk için tamamen eziyete çevirmişler. toplu taşıma yok, yollar kapatılmış, düzen nizam hak getire.

    ben yurtdışında gittim bu organizasyona, insanlar giderken başlıyor eğlenmeye, burada ise sinir, stres ile girdi içeri bir çoğu.

    gerçekten bu ülke umutsuz vaka, yok yani çok zor, inanılmaz bir durum bu.

  • o estetikten uzak mavi paket tasarlanırken sen babanın taşaklarında bir amino asit tanesiydin muhtemelen, yok değildim diyorsan da mağarada yaşıyordun heralde, çizi ile bunun ne alakası var. ne içeriği aynı ne tadı aynı ne dokusu aynı ne pişirme şekli aynı.

    not: haylayf kırmızı çizgimdir.

  • whatsapp'ci: her boslukta telefonuna gomulen ve surekli mesajlasan tip.

    telefonda kavga eden tip: daha fazla aciklamaya gerek yok sanirim. her daim sinirli olabilen ozel genel her turlu konuda telde gergin anlar yasayan arkadaslar.

    egoist ay-tiii: cok isi varmis gibi takilan ama genelde dizi izleyen, millete bi bok biliyomus gibi yukaridan bakan takriben mudur yalakasidir. bu adama yapilabilecek bisi yoktur. evrene ya da darth vader'a havale edilmelidir.

    kuyu kazici egoist: pozisyonu iyi olsa dahi baskalarini hazmedemez. pozisyonu kotuyse les kargasi gibi birinin ayaginin kaymasini bekleyen (ya da kendisi bizzat planlar ve mobbing yapan) tiplerdir. genelde iyi uni mezunlari ya da kezbanlardir. her ikisi de olabilir fark etmez. cok dikkatli olunmali ve ters dusulmemelidir.

    hazimsiz kezbanlar: bunlar yukaridaki arkadasla ayni familyadandir. hem guzel hem basariliysaniz bu tiplerden mobbing yemeye hazir olun, buyuk bi savas sizi bekliyor. bunlarla basa cikmanin tek yolu yapay samimiyet yaratmaktir. lanet olsun ki oyledir, yoksa ne isinizi yaparlar ne de birlikte calisirlar. direkt kavga cikarabilir ve mudurunuzu manipule edebilirler. yilanlar ayyy tissssss

    isini sevmeyen tipler: azicik yogun olurlarsa size mesai saatlerinizi rezil eden, hem de birlikte is yapiyorsaniz sinirlerinize hakim olmaniz gereken tiplerdir. sakin ola ki ona isini sevmedigini bu yuzden motivasyonsuz oldugunu soylemeyin. bunlarin ne beyni vardir ne de islerini degistirmeye gotleri yer. oluruna birakin, yorumsuz kalin.

    cool tipler: bunlar genelde elflere benzer. sinirleri alinmis gibi inanilmaz bir poker face ile islerini tikirinda halleder ve mesai bitince giderler. bunlar dedikodu da yapmazlar ama dikkat edin pandora'nin kutusu gibi her an surpriz yasatabilirler.

  • house'un hastane içerisindeki bir hemşire ve bir doktor ile aşk üçgenine sıkışıp uzun uzun bakışmasıyla ve bir dönem mafyayla başının belaya girmesiyle geçecek bir dizi olacaktır.

  • didim'de o yazın popüler bir diskosu, tıklım tıklım. "all that'she wants is another baby" türünden eserler icra etmekte dj, içki su gibi akmakta.

    - aaa, bak şu herif şey değil mi ya..
    - izenadır beybi yeeeeee...
    - abi baksana lan, naim süleymanoğlu şu adam.
    - oll det şi vanz, huuuuuuu....
    - başlayayım senin dansına olum, baksana.. koskoca.. ehem, yani küçücük naim süleymanoğlu burnumuzun dibinde, ben bi meraba diyeyim. süper bişey.. geliyor musun?
    - şiz gat tımarrov, oğl det şi vaz....
    - iyi takıl sen, geliyom ben...

    (15 saniye sonrası)

    - haydaa gittim herife, naim abi dedim meraba. değilmiş naim. bi de korumayla geziyo düdük. naim değilsen ne koruması, alla alla. koruma da direk gibi. omzumu çürüttü it.
    - nereye kayboldun sen harbiden?
    - anlattım ya bi saat, şurdaki adam, naim süleymanoğlu'na acayip benz..
    - şu bücür mü, halil mutlu değil mi o. vay be, olm gidip meraba desek mi?
    - hass...