hesabın var mı? giriş yap

  • nice cüneyt arkın, emel sayın, kadir inanır, tarık akan ve gülşen bubikoğlu filmlerinde farkında olmadan işlenmiş olan sendrom.

  • amcamın kahvesinde de yıllardır buna benzer bir şifre uygulaması vardır. mekanizma daha basit: tuvaletin kapısında kol yok. haceti gelen amcama başvuruyor, amcam da adam müşteriyse tezgahın altından kapı kolunu çıkarıyor, işi biten kolu geri getiriyor.

    ileride elektronik sisteme geçerlerse şifreyi şimdiden tahmin edebiliyorum. not edin bir kenara: kemal_1956.

  • sonuna kadar katıldığım, fikret orman'ın açıklaması.

    "‘statta bira serbest olsun’

    her zaman söylüyorum statlarda hafif içki satılmalı. biz statlarımızı taraftarı çekebilecek yerler haline getirmeliyiz. bizim taraftarımız maç öncesi çarşı’da içiyor stada öyle geliyor. aynı şey f.bahçe ve g.saray için de geçerli. oysa taraftarımıza stadımızda light bira satabilsek istenmeyen olaylar da olmaz. istanbul’daki şampiyonlar ligi finali’nde bira serbestti ve hiçbir olay yaşanmadı."

    kaynak

  • evrenin kendisi tarafından yapılan eylem.

    ön bilgiler vereyim önce.

    1- nedensellik ilkesi

    basitçe, bir şeyin gerçekleşmesi için bir nedene bağlı olması şeklinde düşünebilirsiniz bunu. yani bir yumurtanın kırılması için önce bir yerden düşmesi ya da sert bir yere çarpması gerekir. düşme ya da çarpma neden, kırılma ise sonuçtur. yani bu ilke bir sebep sonuç ilişkisidir. burada önemli olan şey, nedenin sonuçtan önce ortaya çıkmasıdır. günlük hayatımızda bunun tersini göremeyiz. yumurta kırıldığı için düşmez; düştüğü için kırılır.

    2- yerellik ilkesi

    gerçekleşen bir olayın sadece yakın çevresini etkileyeceğini söyleyen ilkedir. evrende olaydan çok uzaktaki noktalar ondan etkilenmezler.

    3- ışığın ve boşluğun yapısı

    biliyoruz ki ışık bir elektromanyetik dalga ve boşlukta da yayılabiliyor. boşluğun (ya da vakumun) elektrik alan ve manyetik alan geçirgenliğinin bir sınırı var. yani elektromanyetik dalgalar her ne kadar boşlukta hareket edebiliyor olsa da boşluğun bu dalgalara karşı bir miktar direnç gösterdiğini düşünebilirsiniz. bunlar belirli rakamlarla ifade edilebiliyor ama bu rakamlar biraz daha küçük olsaydı, yani boşluğun direnci şu an olduğundan daha düşük olsaydı ne olurdu? ışık da dahil tüm elektromanyetik dalgalar boşlukta, şu an olduğundan daha hızlı hareket ederdi. peki, bu direnç 0 olsaydı ne olurdu? elektromanyetik dalgaların hızı sonsuz olurdu.

    o zaman düşünelim: ışık, sonsuz bir hızla hareket etse ne olurdu?

    böyle bir şey olsaydı, yukarıda bahsettiğim iki ilke de rahatlıkla çiğnenirdi. sonuçların nedenlerden önce geldiği, burada kırılan yumurtanın andromeda galaksisi'ndeki bir şeyleri fiziksel olarak etkilediği bir evren düşünün. bunun diğer adı kaos olurdu. hatta belki de daha önce gerçekleşen kozmik olaylar nedeniyle dünya bile var olmayabilirdi.

    buradan çıkan sonuç şudur: ışık hızını sınırlandıran şey bizzat evrenin kendisidir. yani aslında evrendeki esas limit ışık hızı değil, bu iki ilkenin çiğnenmeme limitidir.

  • yazılanların çoğunu okudum.
    özetle: kendi arzusu doğrultusunda yaşayan kadınlar için, karşısındaki için kendini feda eden kadınlar üzülmüş.

    bence isabet olmuş. kadının çilekeşliğini yüceltmekten kurtuluruz belki böylece.

    sarma, börek yapip, evi tertemiz olan kadınlara sesleniyorum. lütfen hayatta kendinize dair bir zevkiniz olsun. evi her gün süpürmeyin. çıkın hoşunuza giden bir yerde kahve içip iyi bir kitap okuyun.
    bir akşam da sarma dolma yapmak yerine kahvaltı ediverin. o gün evde yayılıp dinlenin mesela.

    daha önemlisi bunları erkekler sizi tercih etsin diye yapmayın. kendiniz için yapın. mutlu olmak için, hayattan keyif almak için yapın. kendinizi kurban etmeye niyetli olursanız, emin olun sizi kurban edecek biri çıkacaktır.