ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ben muazzez ilmiye çığ sorularınızı yanıtlıyorum
-
sümer tarihine ilginiz ne zaman başladı ?
kaktüs
-
hem ev hemde iş yerinde ki masamda birer tane beslediğim bitki türü.
bakımının çok kolay olduğu doğrudur, ancak her canlı gibi onun da ihtiyaç duyacağı ısı, nem, toprak, su oksijen gibi sınırları vardır. ısı konusu önemli; kaktüs çöl bitkisi olduğu için unutulmamalıdır ki ısıya, sudan daha çok ihtiyaç duyar. ortalama 30-35 derecelik bir ortamda çok sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürüyor bu meret.
neme karşı pek dayanıklı olduklarını düşünmüyorum, kapalı ortamda renkleri bile soluyor, bol oksijen alan odanız yoksa, günde bir kere de olsa camın balkonun önüne çıkarın ki, o gün ihtiyaç duyduğu oksijen alabilsin.
saksıya koyacağınız toprak kesinlikle kuru olmalı. ayrıca saksının en üst kısmına deniz veyahut inşaat kumu koyabilirsiniz. * ayrıca saksıda kullanacağınız toprağı, ölü gömer gibi sıkı bir şekilde doldurmayın. neden derseniz; toprak sıkı olursa oksijen alamaz, ayrıca koyduğunuz su, saksının arasından geçip tabağa akamayacağı için kaktüs soğanında çürümeye neden olur. sonra buraya gelip kaktüsüm müteveffa oldu diye ağlarsınız.
edit: eklemeyi unuttuğum bir husus var; yukarıda kaktüs ısıyı çok sever, 30-35 derecelik bir ısıya ihtiyaç duyar dedim diye, güzelim bitkiyi alıp yaz sıcağında güneşin önüne koymayın. direk güneş ışığına maruz kalırsa aşırı su kaybı yaşar. önemli olan sıcaklık seviyesini korumak.
sokaklardaki tüm hayvanların toplanması
-
bir çarşamba günü kursumdan çıkmış eve gidiyordum. akşam 11 civarıydı. eski evim ara sokaklardan birindeydi, ki oturduğum semt öğrenciler çoğunlukta olduğu için şehrin diğer semtlerine göre nispeten daha güvenli, düşünün.
2 tane o. çocuğu peşime takıldı, arkadan güya kendi aralarında konuşuyorlar bana laf atarak. hızlı adımlarla yürümeye başladım, biri "oo hızlandı ha, hadi oğlum!" dedi. etrafıma bakıyorum açık dükkan yok. bizim evin orada bir bakkal vardı her zaman gece 1'e kadar açık olurdu, ona güvendim, daha da hızlandım. yemin ederim hayatımda en çok korktuğum anlardan biridir o. takip edilmek ve özellikle laf yiyerek takip edilmek, sokakta hiç insan yokken eve ulaşmaya çalışmak ve arkaya bile bakamamak, bunu ancak yaşayan bilebilir. tek suçum da eve gidiyor olmaktı!
bizim sitenin önüne geldim, bakkala baktım açıktı. sitenin orada hep beslediğimiz simsiyah ve devasa bir köpek vardı, adı da osman'dı, bu arada kim koydu bu ismi hiç bilemiyorum. görünüşü çok ürkütücüdür ama çocuklar bile maskara etmişti köpeği, o kadar sakin bir köpekti. siteye girdim, o geldi yanıma, ayaklarıma falan dolandı sevmem için. bir iki kafasını sevdim, derdim eve girmek tabii gözüm görmüyor. o sırada arkadan "hişşt bayan!" diye seslendi adamlardan biri. bakmadım, bir daha seslendi. kafayı istemsiz olarak bir çevirdim ki, adam "sana dedik kızım" diye üstüme yürüyor. dönüp apartman kapısına koştum, o sırada osman manyak gibi havlamaya başladı. baktım site kapısının orada durmuş havlıyor, adam da ona hoşt falan diyordu. ben bu arada korkudan apartmanın içine çoktan girmiştim tabii. bir tane daha köpek geldi o sırada, köşede durdu. osman hırlaya hırlaya o site kapısının oraya kadar gelen adamın üstüne yürümeye başladı, adam arkadaşının yanına koştu ve sopa bul lan sopa diye bağırdı, sonrasında ben ne olduğunu anlamadım resmen, osman üstlerine koşmaya başlayınca adamlar kaçtı ve onlar gözden kaybolunca osman geri gelip site kapısının önüne yattı. diğer köpek de onun yanına.
yemin ederim ki şu anlattıklarımın her kelimesi doğru. ve ben şimdi gece bir sokaktan geçerken, eğer o sokakta köpekler varsa daha güvende hissederek yürüyorum.
ben sokaktaki o. çocuklarının toplanması önerisini sunuyorum dolayısıyla. çünkü beni ölesiye korkutan ve sokakta yürürken huzursuz olmama sebep olan onlar.
bu kar tutar mı'nın ingilizcesi
-
(bkz: you know nothing jon snow)
9 temmuz 2022 istanbul yağmuru
-
chp bereketi ile geldi maşallah, eskiden baraj kururdu şimdi temmuz'da yağmur yağıyor, aynı bereket ülkenin başına gelsin.
çok iyi oluyormuş böyle yazmak ya :d
stv'nin şampiyonlar ligi'ni yayınlaması
-
- messi, allah'ın bir lütfu sayın seyirciler. 4 kardeşi var ve 3'ü kur'an kursuna gidiyor. babası arjantin'de müezzin.
...
konya'da ağabeyinden hamile kalan kız
-
yer konya. ailesi davacı değil.
bunlar ahlaklı, ben cehennemliğim değil mi?
insan vücudundaki anatomik ve fizyolojik kusurlar
-
yaklaşık 8 saat sarj süresi, 16 saat kullanım süremiz olması.
nokia 3310 2 saatlik sarj süresi, kullanım performansına bağlı olarak da aşağı yukarı 48-72 saat kullanım süresi ile insandan çok daha mükemmel bir yaratık bence. bu ne biçim kusursuz tasarım olm?
uğur ışılak'ın neşet ertaş halk ozanı değil demesi
-
sanat güneşimiz uğur ışılak'ın kalitesini ve müzikle olan alakasını anlamak için yeterli saçmalık. 2-3 ay kadar önce rastlamıştım bu talihsiz beyana ama her seçim zamanı hortlayan uğur ışılak yine gündem olunca aklıma geldi.
http://www.youtube.com/watch?v=uitumxxbmpg
uğur efendi, burayı okuyorsan sana tek bir şey söyleyeceğim; sen kimsin ya? sen bilir kişi misin, sen eksper misin, sen kimsin arkadaş? kim ünlü yaptı seni?
bir yol sonra gelen edit: (bkz: #49488994)
2 kasım sabahı mhp'nin tek başına iktidar olması
-
ana muhalefet olmak için erken seçim kararı almalarıyla sonuçlanacaktır.
survivor all-star
-
turabi ile hakan'ın cilveleşmeleri bize iki ihtimal gösteriyor:
1-her şey kurgu. kameralar kapanınca 'seyirciyi iyi kekledik bugün de' diye bizle dalga geçiyorlar.
2-doğukan adada bonzai yetiştirmeye başladı herkes kafayı buldu.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:
-bakiyeniz yetersiz efendim.
-kaç çektiniz?
- 7 lira.
- 6.90 yazıyo ama.
tekrar denenir ve banka onay verir.