hesabın var mı? giriş yap

  • yav yürü git be dayı.. kız bir pantolon bir beyaz body giymiş ''anadan üryan dolaşıyorsun,beni tahrik ediyorsun'' diyorsun ya...
    kadının kıyafetinin depremle ne ilgisi var be.. kafayı yemişsin,sağa sola sataşmaya yer arıyorsun.
    senin kafa yapının içine edeyim küfrettiriyorlar ya...

  • en estetikli, platin saçlı, 2 - 3 kadın arkadaşınızı eve çağırın ve onlardan bulabildikleri en ama en açık kıyafetlerini giymesini isteyin

    üzerinize polyester gömlek, daracık y.vşak pantolonu ve tabanı 8 cm yüksekliğinde çakma bir ayakkabı giyin

    1 milyoncuda satılan renkli tabaklara dolapta saçma sapan ne varsa koyup üzerine tereyağ gezdirin

    masaya elektronik sigara, tüle sarılmış limon, 3-5 cep telefonu koyun

    arkaya da sırasıyla sezen aksu, neşet ertaş ya da berkay'dan bir şarkı açın

    duvara da üzerinde "içiyoruz gardaş" "içmekten anamız s.kildi" vb. sikindirik bir çakma led neon asın

    her 20 dakikada bir de masaya çay doldurup koyun

    alın size evinizde en az dışarıdakiler kadar leşşşş gibi bir yeni nesil meyhane.

    not: isteğe göre barzo, silahlı çatışma ya da 10'a 1 güvenlik dayağını da gece sonunda ekleyebilirsiniz.

  • öncelikle (bkz: #31432431)

    profilini kimler gezmiş gör uygulaması değil, şaka hiç değil. evet, hangi tarihte kimi aramışsınız çatır çatır saklamışlar. neyse ki bunu yaparken o listeyi silme imkanı sağlamış düşünceli arkadaşlar. benim arama listemin baskaları tarafından görüldüğünü düşünmek bile istemiyorum. kırılmadık kemiğim kalmazdı herhalde.

    edit: gizlilik ayarları -> hareketler dökümünü kullan-> soldaki menüde fotoğraflar, yorumlar, beğenmeler kısmında "daha fazla"ya basarak daha çok secenek getiriyoruz ve onların arasında en altta "ara" sekmesini tıkladığınızda bu verilere ulaşabiliyorsunuz.

  • 11 eylül saldırısını müteakiben müslüman kelimesine kin bilenirken muhabirin biri muhammed ali'ye;
    - teröristlerle aynı dine mensup olmaktan dolayı ne hissediyorsunuz? diye bir soru yumurtlar.
    - siz hitler'le aynı dine mensup olmaktan ne hissediyorsunuz? cevabı ile omleti eline alır.

  • jelko obradoviç geldikten sonra sistem ve düzen kurgusu değişen, her sezon bir öncekine fark atan fenerbahçe'nin, güzel bir takım oyunu ile ortaya koyduğu final four final mücadelesinin neticesinde 2016-2017 sezonunda armamızı zirveye yazdırdığı, avrupa kıtasındaki en büyük basketbol takımı ünvanını eline aldığı maçın neticesidir.

    bu olayı biraz detaylandırmak gerekir. sayın obrakadabra'nın dediği gibi "fsssht! its past!"; geçti sevgili dostlarım. seneye euroleague final four'u neticelene dek avrupanın bir numaralı takımı ünvanımız elimizde. o gün geldiğinde muhafaza etmek için tekrar bir arada olacağız. konumuza dönmek gerekirse;

    bizim bu sezon gördüklerimizden sonra neticelendirmemiz gereken en önemli sorunsal türk oyuncuların yetiştirilip euroleague düzeyine çıkartılması olacaktır. bunu sadece fenerbahçemiz için değil, milli takımlar düzeyinde de kupa getirebilecek takımı kurgulamak için söylüyorum.

    obradovic maç sonunda dedi ki "ben pasaportlarla ilgilenmiyorum. en çok hakeden parkede olur." bundan sonrası türk oyunculara ve bu spora önem veren kitlenin çocuklarını devlet memuru yapmak yerine sporcu olarak yetiştirmesine bakar. hepimizin çocukları memur olsun, düzenli işi olsun, aman iyi. sonra niye finalde türk yokmuşmuşmuş. kardeşim spor ile para kazanmak, memur yaşamından katbekat fazla olacaktır. tek derdin paraysa sorunun cevabı bu.

    ama yok, büyük bir sakatlık geçirir kariyeri biter iş güç yapamaz diye düşünüyorsan; eğer kaliteli bir çocuk yetiştirirsen ve bir gün basketbol (yada diğer herhangi bir branşta) oynayamaz hale geldiğinde kendi yolunu bulacaktır.

    obradovic'in gitmeye niyeti yok. burada gördüğü yönetim desteği, taraftar desteği ve müthiş imkanlar ile ona çok güvenen bir ülke seyircisi var. onun gibi 9 kez bu kupayı eline almış bir hocayı bir daha bulamayız. euroleague'i bırak, nba'de bile bulamayız böyle hoca. bu yüzden bu hoca gitmeden bir şeyleri değiştirmek istiyorsak yerli oyuncuların yükselmesini istemeliyiz.

    ötekileştirmek istemiyorum ancak sırp, yunan ve rus oyuncular bu işi nasıl yapıyor ve destek alıyorlarsa bizde aynısını yapmalıyız. real madrid'in "rising" takımında ispanyol oyuncu yok. yani aynı sorun sadece bizde değil, dünya devi gördüğümüz kulüplerde de mevcut. buradaki en büyük avantajımız tutkumuz olacaktır.

    euroleague bu işin en tepesi. bu düzeyde oynarsak nba takımlarının play-offlara kalma mücadelesi eden takımlarının düzeyinde yer alacağız. ve tabi kupa törenlerinde sırtına ay yıldızlı bayrağımızı alıp sevinenleri görmek ister bu gözler.

    bu yüzden iş bizde. obradovic gibi bir faktörün, 25 yıllık deneyimini cömertçe verebileceği ikinci bir takım yok şuanda. işin güzel yanı, belki de bu kadar büyük deneyimi alabilecek ikinci bir avrupa takımı da yok.

    finale dönmek gerekirse; oly takımını tebrik etmek lazım. ilk çeyrekte çizgiden, ikinci çeyrekte tam kapasite hücumla ve son iki çeyrekte takım oyunu ile mental deneyimi ortaya koyarak maçtan hiç kopmadan savaşıp yenildiler. cska'dan alacağımız olduğu için onları daha çok arzuladım ama başka bir final four'a kaldı diyelim. neticede kupa finalinde intikam almaya gerek yok, çünkü şampiyonuz!

    maçın yayınlanmasına destek veren tüm belediyelere ayrıca teşekkürü borç biliriz. sağolsunlar. ülkemiz adına çok önemli bir maçta, belkide sahadaki 5 adama hiçbir destek olmasa da birliktelik adına çok şey ifade etti bu dev ekranlar.

    son olarak diğer takım taraftarlarına ve ezeli dostlarımızın iyi kalpli destekleyicilerine de teşekkürler.

  • eğer che taş gibi bir çift göğüsün arasında gergin şekilde duruyorsa arabanın içinde devrim bile yapabilirsiniz.