ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mendil satan suriyeli çocuğu tokatlayan esnaf
-
soz konusu çocuklar olunca içime garip bir huzun cokuyor. klasik olacak ama baba olunca daha da uzuluyorsun cocuklara.
bu çocuğun varlıklı yaşdaşları dünyanın medeni ülkelerinde oyun hamurları, legolar ile oynuyor, iyi arabalara biniyor, guzel okullarda okuyor.
bu çocuğun günahı yok. suclu onu bu duruma dusurenlerde..
eğer ki cehennem diye bir yer var ise ateşle yanmasin buna sebep olanlar, senin gozyaslarinda bogulsunlar.
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- sifonu da çektiniz mi peki hocam?
- ne sifonu pardon?
- hani maçın içine sıçtınız ya. o bakımdan...
ilk öpüşme
-
benimkisi şöyle birşeymiş. anladığım kadarıyla, hayat 1.5 yaşındayken hiç de fena değilmiş benim için.
büdüt: böyle güzel tepkiler geleceğini tahmin etmiyordum, teşekkürler a dostlar. soranlar için söylemiş olayım, avşa adası'nda olmuş bu komik olay. :)
gece boyu sevgilisine sarılarak uyuyabilen erkek
-
benim de aralarında bulunduğum erkek grubu.
âşık olduğum muhteşem varlık tamamen kendi isteği ve seçimiyle benim koynumda uyumayı seçiyorsa bundan daha ötesi zaten olamaz. onun o cennet kokusu, bebek mışıldamaları ve inlemeleri, teninin hissi, kalbinin atışı, boynunun altından doladığım koluma* ve elime verdiği uyku kokulu minik öpücükler, beline sardığım elimi okşaması, ayaklarını ayaklarıma sürtmesi, sıcacıklığı... bağrına alıp uyumak için daha nefis ne olabilir? hele bir de uykusuz bir gün geçirmişsem, sıcacık bir banyo ve ardından bu, aynen nasıl yattıysam öyle kalkarım ve çok da dingin, huzur dolu ve dinlenmiş olarak uyanırım.
sultan 1. mahmud'un tüfeği
-
kendisi* gerileme dönemi padişahlarından olsa da itibardan tasarruf olmaz mottosunu benisemiştir. bol miktarda pırlanta, zümrüt ve yakut içeren, altın, gümüş ve çelikten üretilmiş tüfeği gerçekten bir sanat harikası. konu ile ilgili hatta mesleğin içinden biri olarak silaha harcanan emeğe hayran kalmakla birlikte "sebebi neydi ki?" diye sormaktan kendimi alamıyorum.
tüfeğin baltimore'da walters sanat müzesi'nde* ne aradığını bilmiyorum ancak en azından korunmuş olması, değerli taşları söküldükten sonra potaya atılıp eritilmemesi güzel tabii ki.
tüfeğin detaylı inceleme videosu
detaylı fotoğrafları ise şurada.
yazıyı tüfeğin üzerinde yazdığı şekilde bitireyim: ma shaa allah
17 eylül 2018 iş bankası açıklaması
-
iş bankasının öğle menüsünde bolca yürek servis edildiğinin ispatıdır.
fenerbahçe'yi galatasaraylılar kurdu
-
"bizim kurduğumuz fenerbahçe ise; 1915'te bir trafik kazasında öldü, yerine yossi kohen geçti"
köşe yazısıyla evlenme teklif etmek
güzellik hariç erkekleri aşık ettirebilecek şeyler
-
ben esimi 9 yas alti gonullu yardim kampanyalari yaparken taniyip asik oldum. bircok iyi ozelligi var elbet ama asik olma sebebim gonlunun bollugudur.
tanim: kisisine gore degismekle beraber, coktur.
anne babanın arkadaşla tanışırken kibarlaşması
-
hep gülesim geliyor lan... böyle o normal hallerini, o kayseri pastırması-erzincan tulumu-cağ kebabı-misis ayranı-adana şalgamı tadındaki konuşmalarını duyduğum "anneminen babamın" arkadaşlarımla tanışırken kibarlaşmasını, adeta bakingım sarayından yıllık izne çıkmış iki asilzade moduna geçmelerini gördükçe hep gülesim geliyor. aslında bu tavır, sanırım biraz evlada duyulan sevginin, biraz da tanışılan çocuğun ailesine "anne babası da çok kibar insanlar" şeklinde bir mesaj gönderme kaygısının sonucu. bir açıdan şaşırmamak gerek belki de: sonuçta yeni tanışılan insanlarla, hepimiz böyle bir "resmi" eda ile konuşuyoruz. mamafih, anne-babada bu "resmi" eda daha bi' komik duruyor gibi. yakından bakalım:
aile içi yaşamdan gündelik bir kesit:
- anne halı saha maçına gidecem, formam nerde?
- cehennemin dibinde... yeteri bilirseniz yeterin galan. her işe ben koşuyorum, usandım be...
- baba bende bozuk yok ya...para verir misin maç için?
- anne hizmetçi, baba uşak.. yiyin pezevenkler yiyin...
***
anne babanın arkadaşla tanışma seramonisinden bir kesit:
- anne bakın bu enver...
- merhaba enver, nasılsın canım? annenler nasıl? bizim canip hep bahsederdi senden, tanışmak bugüne kısmetmiş... ne içersin enverciğim? pastayla çay güzel olur diye düşündüm ama?
- baba, enver'ler de beşiktaşlı ailece...
- ooo demek öyle enver'ciğim? muazzam bir duygu olsa gerek...
***
tamam, bu "muazzam bir duygu olsa gerek" kısmını salladım... ama anlayın işte, bunun gibi böyle gündelik hayatta size söylendiğine pek şahit olmadığınız kibarlık şahikası şeyler... ne bileyim lan, bana komik geliyor valla...
ahmet davutoğlu'nundan cuma namazı müjdesi
-
işten kaytarmak isteyen ateistlerin canına minnet olan müjdedir.
seni seviyorum'a verilebilecek en acı cevap
-
arkadaş "aslansın, kaplansın"larla gazlanarak kızın yanına gönderilir..
-uzun zamandır konuşmak istiyordum seninle zamanın varsa sana bir şey söylemek istiyorum
+ne söyleyeceksin
-seni seviyorum..
+şu an çok yorgunum sonra konuşalım olur mu
bi dakika sonra suratı yere bakarak gelir...
-noldu lan ne bu hal?
-çok yorgunmuş.. sanki halı saha maçına çağırdık amk..
spor salonlarına arena demek şık değil
-
adam artık o kadar hakim ki her şeye, canı sıkılıp saçma sapan şeylere salça oluyor. apartman yöneticisi emekli albaylardan beter.
arena demeyelim külliye diyelim pls.