hesabın var mı? giriş yap

  • bende 2 senedir eşimin erkek kardeşi kalıyor üniversite ayağına gına geldi çocuktan sogudum artık kaç kere söyledik yüzüne karşı hala kalıyor yurt buldum kabul etmedi ev arkadaşı olarak yer buldum kabul etmedi en son eşimin ailesiyle kötü olacam olacağı o. ben evimde eşimle bir hafta sonu kahvaltısı ya da hafta sonu gece film izleyemiyecekmiyim yaaa düşüncesiz insanlar dan nefret ediyorum

    yazarken sinirden ellerim titredi yazım hataları için kusura bakmayın.

    26.01.2024 olay boşanma ile sonuçlandı . ders alın bari arkadaşlar

  • 33 yaşındayım ve oyun oynamayı çok severim. steam hesabımda da 55 kadar oyun var. bazı oyunlar gerçekten sanattır. film izlemenin nasıl yaşı yoksa, oyun oynamanın da yaşı yoktur.

  • kendine has avantajları ve güzellikleri muhakkak olacaktır ancak genç insanların kendilerini toplumdan izole etmek istemesine anlam veremiyorum çoğunlukla. bunun yerine tatilleri veya boş vakitleri "kafa dinlemek" için değerlendirmek daha makul geliyor. ıssız köyde iş imkânı çok az olur. yaşam genelde "kendi kendine yetme" üzerine kuruludur ve hayatın büyük bölümü bunu sağlamakla geçer. bugün abd'nin kırsal kesiminde 100 bin dolarlık araçlara binen insanlar dahi elektrik, su, internet gibi bizim temel ihtiyaç olarak gördüğümüz şeylere erişimde değilse bile bunların devamlılığını sağlamak konusunda çokça çaba sarf etmek zorunda kalabiliyor.

    bunun yanında ıssız köy demek, minimum iletişim ve sosyal imkân demek. kaldı ki norveç'in şehirlerinde bile az insan yaşıyor. köyde kiminle vakit geçireceksiniz? ne işle uğraşacaksınız? arkadaşlarınız, sevdikleriniz kimler olacak? evde kitap okudunuz, internete girdiniz, çayınızı çorbanızı içip etrafta dolaştınız diyelim... ömrünüz böyle mi geçecek? kendinize ya da çevrenize bir şey katmak, gördüklerinizi birileriyle paylaşmak falan istemeyecek misiniz hiç?

    bu "hayal"leri kuran tipler nerelerde ve nasıl hayatlar yaşıyor, cidden merak ediyorum. kimsenin hayalini küçümsemek, alaya almak istemem ama gerçekten anlamıyorum. norveç'te yaşamak istiyorum dese tamam da ıssız köy? bunu söyleyen adam hayatında köyde kaç ay geçirmiştir acaba? bu tarz "kendine yetme" üzerinde temellendirilmiş bir yaşam tarzını benimseyebilecek kadar güçlü müdür mental ve fiziksel olarak?

    yapana saygım sonsuz ama ekşi'de böyle "kaçıp gideceksin buralardan" geyiği yapanları çok tırt buluyorum açıkçası. e türkiye'de de cennet gibi köyler var birader, git artvin'de yeşilliğin içinde yaşa madem öyle. niye yapmıyorsun? vizen mi yok, "buraya gelme" mi dediler? "yhaa ama orası norveç, oranın insanı daha tatlı <3 <3" diyecek olursan kötü bir haberim var: dünyanın neresine gidersen git, "ıssız köy" dediğin yerde yabancılar genelde hoş karşılanmaz. oraya gittiğinde norveçli teyzeler "oyyy oğluşum" diye sevip de sana her gün mantı falan getirmeyecek yani.

    hayır bu kadar meraklıysanız zaten bir sürü proje falan var bunun için. kendi yiyeceğini yetiştiren, enerjisini üreten "eko" köyler inşa ediyor bazı genç insanlar. bunlara saygım sonsuz mesela. adam hipster ama gidip cidden köyde yaşıyor, marulunu domatesini kendisi yetiştiriyor. aç workaway.info'yu, bir sürü ülkede böyle köylere "eleman" gerektiğini görürsün. git yaşa madem. hem geçici bir süreliğine tecrübe kazanmış olursun, köyde yaşayacağım diye hayatından vazgeçmene gerek kalmaz.

    gidin abi. bu kadar istiyorsanız "köyde yaşamak" gerçekleşmeyecek bir hayal değil yani. norveç olmaz da başka yer olur. hepsini geçtim, köyde yaşayacaksan niye norveç'te olmasını istiyorsun? köy ulan bu. her yerde aynı neredeyse. akademik kariyer yapmak istiyorum desen anlayacağım, o zaman "neden şanlıurfa değil de berlin?" diye soracak halimiz yok ama köy yani, ne kadar gelişmiş veya modern olabilir? hadi oldu diyelim, herhangi bir köyün sunamadığı ne sunacak sana?

    ben mi fazla düz düşünüyorum bilmiyorum ama çocuğum norveç'te köyde yaşama hayali falan kursa direkt dedemlerin köyüne postalarım ileride. gitsin sabahtan akşama kadar tarla sürsün, bahçe sulasın, tezeğin bokun içinde dolaşıp yılanın, böceğin eksik olmadığı evlerde yatıp kalksın da görsün dünyanın kaç bucak olduğunu pezevenk.

  • ülkede bunları gören durduran ceza kesen hesap soran polis yok mu dedirtmiştir artık. trafik polisi olan sözlük yazarları yok mu? yeşillendirsin yahu. toplu halde bakanlığa yazalım birşeyler yapalım arkadaşlar. her gün bıktım artık ağzım yamuldu bunlara sövmekten. dün birtanesi ile kavga ediyordum uzunları yaktım diye. adamlar bunun kanunsuz yanlış bir şey olduğunun bile farkında değil. artık iç işlerinin, emniyetin buna bir dur demesi lazım.

  • tam kaynayınca mikroplar ölüyor diyecektim ki, bu ibneler kaynayan idrarı döküp yenisini koyuyorlarmış. yetmezmiş gibi, bir de kabuğunu soyup öyle taze idrarın içine koyuyorlarmış. o da yetmez, hemen koyup çektik olmaaaz, en az 24 saat o idrarda kabuğu soyuk şekilde bekleyecek.

    niye tuvalet gibi bi kavramları var, onu anlayamadım yalnız. direkt birbirlerinin ağzına işeyip sıçsınlar, iş gücünden, emekten tasarruf etsinler!

  • lisede aşık olduğum kız biraz şımarık ve dobraydı. bir gün sınıfta bunun yanında bi arkadaşım sadece kibarlık olsun diye sen de yakisiklisin ha dedi. bu kız bunu duyunca ahahaha bu mu yakışıklı ahahaha falan dedi . o an biraz üzülmüştüm açıkçası.

    üzerinden yıllar geçti . büyüdüm, yüz hatlarım daha erkeksi bir hal aldı . epey yakışıklı , görenin dönüp bir daha baktığı erkek oldum . ınstagram hesabim da herkese açık, bu kız bir kaç hafta önce beni takip etmiş. sürekli storylere alev atıyor, mesaj atıp flört etmeye çalışıyor falan. demeyi çok isterdim ama liseden beri tipim pek değişmedi ,yine çirkinim sanırım. sadece biraz serpildim o kadar . geçen bu kıza denk gelince takip isteği attım, hemen engeli basmış . yani bence doğru bir önerme

  • odtü mezunu, kücük bir kızdı, aramızda bir sürü şey yasandı, evlilik istiyordu, olmadı.
    ayrıldık.
    benim üzerime ama onun kullandığı bir hat vardı, mecidiyeköy'de turkcell timlerden birisinde buluştuk, evraklar hazırlandı(kimlik fotokpoisi, yeni adres icin fatura vss), orda çalışan çocuk " hatın devredilmesi için gelin imza atın" dedi: hat artık onun oldu, o arada konuştu, gözleri doldu: nerden nereye, buraya imza atacağımız varmış amk, dedi o kız.
    içimde yaradır. sikseler unutmam.

    http://www.youtube.com/watch?v=vg1jyl3cr60

  • en kötüsü abimin abime yaptığıdır.

    büyük abim küçüğüne şemsiye verir. "al bak bu paraşüt, atla." der. öbürü şemsiyeyi açıp sıkıca tutar ve birinci kattan atlar akabinde yere çakılıp ağlamaya başlar.

    edit: düşen abim mesaj attı, tom ve jerryde görmüştüm o zamanlar makul gelmişti dedi.