hesabın var mı? giriş yap

  • duruşmada iyi halden dolayı ceza indirimi almış.

    hakimin karşısında nispeten düzgün durunca evladına yaptıkları da hafifliyor mu yani?

  • kabinlerin 32 kişilik olması planlanan proje*. o kabinlere 186 kişi biner, teller kuş birikmiş elektrik teli gibi aşağı sarkar, kabinler boğazı yüze yüze geçer. dünyanın ilk teleferibotu hayırlı olsun. serin serin.

  • 3 tarafi havuzlarla cevrili bir ulke olmadigimiz icin olabilir. ayrica 3 tarafi antrenorlerle cevrili bir ulke olmadigimiz icin de olabilir. ayrica avrupadaki gocmenlerimiz ulkenin 3 tarafi havuzlar ve antrenorlerle cevrili olmadigi icin gocmediginden olsa gerek, yuzucu olmuyor olabilir.

    mesaj uzerine aciklama editi: havuz dediysek melih gokcek fiskiyesinden bahsetmiyoruz, yuzme havuzu o, olimpik olanindan, hani dikdortgendir, kulvarlari vardir falan

  • efsane.

    josef de souza'nın basın toplantısında, tipik bir spor muhabiri sorusu soruluyor;

    "buraya gelmeden önce kiminle konuştunuz, kimler size bilgi verdi? şu an galatasaray'da oynayan alex telles veya fernandao ile konuştunuz mu?"

    josef de souza ise şu cevabı veriyor; https://youtu.be/1xa5_c8hnxw?t=270

    "ne alex telles ile, ne de fernandao ile konuştum. yalnızca alex de souza ile konuştum ve buraya gelişimde onun sözleri etkili oldu."

    bir kulüpten hak etmediğiniz şekilde gönderilmiş olabilirsiniz. futbolu bırakmış olabilirsiniz. refere ettiğiniz yerden binlerce kilometre ötede olabilirsiniz. binlerce kilometre ötedeki ülkede birkaç kötü adam, arkanızdan atıp tutmuş olabilir.

    yine de oraya gitmek isteyen biri, sırf sizin sözlerinize bakarak kariyer planı yapıyorsa ve daha önemlisi, size kötü anılar bırakan bir yere olan vefanızı koruyorsanız, yalnızca büyük bir oyuncu değil, büyük de bir adamsınız demektir.

    teşekkürler kaptan.

  • 24 yaşında anladığım olay.

    bağlanma korkum falan yok. köpek gibi bağlanırım gel gelelim karşımdaki insan hiç bir zaman bağlılığımı kabul edemiyor. yapı itibariyle mobil iletişim çok umurumda değil. arayıp sormak benim fıtratımda yok ama bu demek değildir ki karşımdaki insanı önemsemiyorum. "hasta oldum ben" denildiğinde "geçmiş olsun"dur benim cevabım. "ay kıyamam sanaaa" geyikleri yapamıyorum. "karnım ağrıyor" diyen sevgilime "soda iç" derim ben. mantıklısı budur çünkü. beklenen ise "hiiiiii şimdi yanında olsam, ben bakarım sana". nereye yanında oluyorsun ? değilsin işte. var mı gerek, gereksiz lafa ? hatun kişi bunu istemiyor yazık ki.

    çok istiyorum bir kızım olsun. belki kız kardeşim olmamasından ya da kız kuzenlerimin hepsinin bana göre gerizekalı olmasından kaynaklanıyor bu durum.

    yalnız ölmek en büyük korkularından olan bir adamın çaresizliğidir bu.

  • başlık: beyin göcünde araya kaynadim amk simdi nasadayim

    entry: lise terk halimle beyin göçü yapan tayfaya katıldım. nasa'da büyük bir ekrandan giriyom sözlüğe.
    müdür geliyor, uzayı açıyorum.

  • belki de gerçekten "yaşama" eyleminin hakkıyla gerçekleştirileceği zamandır, beklentilerin azaltılabildiği zaman.

    mükemmelliyetçiliğin ve gururun hastalıklı pençesine düşenler iyi bilirler; hep daha iyisini isteme bir süre sonra "en iyisi olmayacaksa hiç olmasın" mantıksızlığına dönüşür. bu yüzden, yaşamlarının ilk perdesini, yüksek beklentilerini tatmin etmek için harcayarak ve manen harcanarak geçirenler, ikinci perdede artık her şeyin en iyisini elde etmeye güçlerinin yetmeyeceğinin ayırdına vardıklarından yaşamlarını bazal metabolizma seviyesine indirirler aniden.

    insanlar sonradan gelen tembellik olarak adlandırır durumlarını; ama yaptıkları tembellik değildir aslında. tembel adam rahat adamdır. bu insanlarsa aldıkları her nefesi, attıkları her adımı olabildiğince gergin yaşarlar. ilk perdede, beklentilerini tatmin etmek uğruna yorulan bedenlerini dışardan kemiren mükemmelliyetçilik kurtları, bu kez içlerine düşer ve ruhlarını kemirmeye devam eder ikinci perdede. ince hastalık gibi ömrünüzü, ruhunuzu, gülüşlerinizi çürütür yavaş yavaş.

  • genelde akşam yemeği geç ve ağır yendiği için çoğu italyan sabah acıkmamış olur. o yüzden bir bar tezgahına dayanarak krosan ve caffé macchiato ile iş bitirilir. hatta çoğunlukla öğle yemeği de atlanır; belki bir sandviç ve kahve ile geçiştirilir hızlıca. italyanların iyi yemeğe olan tutkusu ancak hava karardıktan sonra kendini gösterir. gün ışığında sadece turistler yemek yer.