hesabın var mı? giriş yap

  • teyzenin biri balık tezgahında derya kuzularını incelerken, kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;

    - bunlar taze mi?

    - yok abla, pil takıp oynatıyoruz. *

  • devletin yanında olan biziz. siz hükümetin yanındasınız. şu farkı öğrenemediniz bir türlü. cahil deyince de ağlayıp şikayet ediyorsunuz.

  • fakülte neye istinaden soruşturma açıyor, böyle mantık mı olur?

    günün dahisi de gelmiş, ilahiyat bölümüyse soruşturma mantıklı demiş kafaya gel, ilahiyat okuyunca bunları kabul etmen mi gerekiyor? matematik ile, tarih ile bu bir mi?

    müfredatta antik yunan mitolojisi de var, o zaman gök gürültüsünü de zeus' un yaptığına inanmalı aynı şekilde ilahiyat okuyanlar.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------
    ekleme; sorumun cevabı gelmiş, fakülte (bkz: halkın zihninde soru işaretleri oluşturma suçu) na istinaden soruşturma açmış. suç gibi suç gerçekten, çünkü geri kalmış halkların kafasında soru işaret olmaz, haklı adamlar.

  • "atiba'yı çok büyülüyorsunuz. bana yoldan 10 tane 12 yaşında çocuk getirin, 18 yaşında 10 tane atiba olarak size geri vereyim" demiş trt yorumcusu.

    valla sergen'cim senin eline 18 yaşından küçük çocuk versek en fazla almanya liginden uzak durur gibi geliyo bana.sürpriz çok.

  • bizim evde spagetti pişmezdi. spagetti bir nevi zengin yemeğiydi.
    düşünün artık.

    birgün gittim spagetti aldım geldim çocuğum daha, dedim anne bunu pişirir misin. dedi o neymiş haa makarna mı iyi pişireyim dedi.
    akşam böyle nasıl sevinçliyim allah'ım spagetti yiyecem diye. bir getirdi annem 3'e mi kırmış artık kaça bilmem erişte olmuş. ulan nasıl üzülmüştüm varya o hayal kırıklığımı hala hatırlıyorum.

    anneme bunu diyince de e nasıl yencek o diğer türlü yenmiyor demişti. hey gidi günler.

  • farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.

    engelle geç.

  • muhteşem yüzyıl dizisinden öğrendiğimiz bir gerçek. rahmetli canı sıkıldığında alırmış kemanını çıkarmış balkona, tırmanırmış çatıya. o vernikli kelebek mobilya yemek masası rengindeki gıy gıy kemanıyla haremdekilerin aklını alırmış. alt kat komşusu hatice hanım ve saraydaki diğer kadınlar arasında inanılmaz popülermiş. pargalı çaldıkça onlar coşar, onlar coştukça pargalı vıccırı cıccıııık diye diye öttürürmüş kemanını. padişah sefer hazırlığı yapacak, pargalı balkonda gıy gıy saatinde. alt katta yine kompile harem kadınları toplanmış... şimdinin plajda gitar çalan adamı gibi düşünün:

    - akdeniiiiiiiizzzzz akşamlarıııııı bir başkaaaa oluuyooooorrrr....

    - pargalı çok tatlısın ya...

    - sağolun kızlar.. hadi bu sefer birlikte... heleeee biiiir deeee aylardaaaannn recep (hicri takvime göre yani) ise bir başkaaa ...

    kanuni'nin bu duruma bir süre sonra dayanamayıp onu hürrem'e şikayet ettiği, hürrem'in de pargalıyı kemanıyla dövdüğü söylenir. dizinin ilerleyen bölümlerinde buna yer verirler mi bilmiyorum. ama aslında gerçekçi yani. bir pargalıya bakın, bir hürrem'e. lisede sınıfın arkasında oturup sinirlendiğinde erkek döven aşırı gelişmiş kız tipi yok mu hürrem'de? böyle dişlerini sıka sıka sen görücek sülüman gelicik benim olucuk bilmem ne diyor... gözlerini belirttiğinde çok korkunç oluyor, adamı kündeye falan getirse mümkün değil nefes alamazsın. çok güçlü ve sağlıklı gözüküyor maşallah.