hesabın var mı? giriş yap

  • başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.

    adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.

    yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.

    herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.

    çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.

    o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.

  • laik bir ülkede devletin bir kurumunun böyle bir üslupla konuşması ancak ve ancak alay konusu olur. bu ülkede farklı dini inanca sahip veya inançsız insanlar bunu hakaret olarak algılayamaz mı kim çoğunluktaysa onun dinini geçerli sayan bir devlet olmaz olursa yarın ateistler çoğaldığında camileri kapatmayı kendisine hak görür o zaman bana saygı duyun diye ağlayamazsın. devletin dini olmaz, devletin hastanesi dini bir üslupla konuşamaz bu müslümanların kendi haklarına vurduğu bir darbe olur. laiklik inanançsızlardan çok inananların sigortasıdır.

  • kendisini cani gonulden tebrik ediyorum turkiye gibi bir ulkede rezil olmayi basardi kendileri.

  • geberdiyse ya da agir sakat kaldiysa sevindigim haber. bu tur olaylarda tek uzuntum, normal bir sekilde yolunda giden insanlara ve araclarina verilen zararlar. yoksa bu davarlarin geberip gitmesi, aramizdan ayiklanmasi tek temennim.

  • kişinin zaman içinde belli bir kademeye geldikten sonra kariyerinde yükselemeyeceğini düşünmesidir.

    özellikle kadınlar üzerinde daha fazla görülen bir durum. bu sendrom genellikle kişinin kendi kafasında yarattığı bir problemdir. yani engel zihindedir. dış etmenlerden ziyade kişinin kendi büyüttüğü problemler vardır artık. insanlar neyi başaramayacaklarını öğrendiğini gösterir. bir nevi öğrenilmiş çaresizlik gibidir. özellikle kadınların hamilelik gibi kariyerinde yaşadığı duraklamaları, iş hayatında inkar edilemeyecek cinsiyet ayrımcılığı gibi sebeplerden dolayı çok daha fazla hissettiği bir gerçektir.

    insanın gelebildiği en üst nokta cam tavanı olarak sayılabilir. ne kadar hayalleriniz yüksekse cam tavanın yüksekliği de o kadardır. bu noktadan sonra sendrom başlar işte.

    bu noktada sınırsız düşünme durumu devreye giriyor. yapabileceklerimizi, başarılarımızı belli bir şekilde çerçevelendirip, sınırlandırdığımız için devreye öğrenilmiş çaresizlik giriyor. artık daha fazla ne yapabiliriz ki diye düşünüp bu büyük başarılara ulaşmanın bir hayli zor olduğuna odaklanıyoruz. aslında nasıl bu büyük başarıya ulaşabileceğimize yoğunlaşsaydık böyle bir sendrom da ortada kalmazdı.

    o zaman konuya uygun bir biçimde kapanış yaparak çekilebilim:

    "ağaca çıkmak istiyorsan yıldızları hedefle."

  • örnek okuma:
    danışan benden çok genel olarak aşk hayatı hakkında yorumlarda bulunmamı istedi. kendisiyle konu hakkında tek konuşmamız bundan ibarettir.

    üç kart açtım danışan için. savaş arabası, imparatoriçe ve dünya kartları açıldı. alttaki yorumlarım doğrudan alıntıdır.

    ---
    bu kartların hepsi majör arkana kartları olduğu için şu an hayatınızın inanılmaz önemli bir döneminde, belki de bir dönüm noktasında olduğunuzu düşünüyorum. yüksek ihtimalle bunun farkında değilsiniz.

    kartlar, öncelikle şu anki durumunuzu, bunun sebeplerini ve durumun devamı halinde neler olacağını gösteriyor. şunu aklımızda tutmakta fayda var ki, tarot kaderci değildir, sonuçları değiştirilebilir. bunun daha iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi değişebileceğini sizin davranışlarınız belirler.

    savaş arabası (anlık durum)
    savaş arabası bir irade, kararlılık ve güç kartıdır. değerleriniz doğrultusunda nasıl karar vereceğinizi keşfettiniz veya keşfetmek üzeresiniz. şimdi bu kararlar için harekete geçmeye hazırsınız. hedeflerinizi belirliyorsunuz ve şimdi içsel gücünüzü amacınıza ulaşmak için getirmek için sert bir özveriyle kanalize ediyorsunuz. hedeflerinize ulaşmak için disiplin, taahhüt ve irade uyguladığınızda, başaracağınız bir dönemdesiniz.

    şimdi işler lehinize sonuçlanır umuduyla pasif olma zamanı değil. odaklanmış harekete geçin ve ne tür zorluklar ortaya çıkarsa çıksın yolunuza sadık kalın - çünkü inanın bana zorluklar olacak. ters yönlere çekilebilir, gücünüzü ve inancınızın test edildiğini hissedebilirsiniz. başkaları sizi engellemeye, dikkatinizi dağıtmaya veya hedefinizin peşinden koşturmamaya çalışabilir. ancak savaş arabası, sizin için neyin gerekli olduğuna karar vermek için bir davettir, böylece engelleri aşmak için kendi yolunuzu kullanabilirsiniz.

    amacınıza ulaşmak için gerekenlere sahip olup olmadığınızı merak ediyorsanız, odak noktanızı koruduğunuzda ve yeteneklerinize güvendiğiniz sürece başarılı olacağınızın bir işaretidir bu kart.

    savaş arabası sizi kendinize karşı savunmaya ve cesaretli olmaya çağırıyor. arzularınızı ifade etme ve sınırlarınızı koyma konusunda cesur olun. aksi takdirde, işler yolunda gitmeyecek. kendinize güvenmeniz ve temelde kim olduğunuzu ve neyi temsil ettiğinizi bilmeniz gerekir, bu her ne kadar alışılmadık olursa olsun.

    ayrıca yakın zamanda karayolu ile bir seyahat yapabilirsiniz.

    imparatoriçe (sebepler)
    imparatoriçe kadınlığımızla güçlü bir bağlantıya işaret ediyor. kadınlık birçok yönden - zarafet, duygusallık, doğurganlık, yaratıcı ifade, besleyici - anlamına gelir ve hem erkek hem de kadınlarda denge oluşturmak için gereklidir. imparatoriçe sizi dişil enerjinizle bağlantı kurmaya çağırır. hayatınızdaki güzelliği yaratır. tat, dokunma, ses, koku ve görme ile duyularınıza nispeten daha çok zaman ayırdığınız, zevk ve derin bir tatmin sağlamak için bu duyulardan yararlandığınız bir dönem. belli ki bir süre kendi kendinize kalıp, kendinizi beslemişsiniz. bu, az önceki kartta bahsedilen irade ve gücü bulmanız konusunda size yardımcı olmuş olabilir. bu kart, şu anki durumun sebebi, yani aslında geçmişi gösterdiği için henüz doğmamış bir venüs benzetmesini kullanacağım. ama tüm potansiyeli orada. bu dönemde her ne yaptıysanız, hem aşk hayatınız hem de kendiniz için epey hayırlı olacak.

    dünya (sonuçlar)
    dünya kartı bütünlük, başarı, yerine getirme ve tamamlanma duygusuyla ilişkilidir. uzun vadeli bir proje, eğitim süresi, ilişki veya kariyer tam bir döngüye girdi ve şimdi kapanma ve başarı hissi uyandırıyorsunuz. bu kart uzun süredir hayalini veya özlemini kurduğunuz bir ilişkinin gerçekleşeceğini temsil ediyor. her şey bir araya geliyor ve doğru yerdesiniz, doğru olanı yapıyorsunuz, düşündüğünüzü başarıyorsunuz. bütün ve eksiksiz hissediyorsunuz.

    şimdi, dünya kartı sizi yolculuğunuza yansıtmaya, başarılarınızı onurlandırmaya ve manevi derslerinize uymaya davet ediyor. yolunuzdaki tüm zafer ve övgüler sizi şu an olduğunuz güçlü, bilge, daha deneyimli bir insan yapacak. son olarak, bir sonraki büyük projeye girmediğinizden emin olun; yolculuğunuzu kutlamak, bir sonraki mücadeleniz için hazır olduğunuzda sizi başarıya hazırlayacaktır. kendinize ve elde ettiğinize zaman tanıyın. “elde etmek” burada çirkin bir tabir olarak gözükebilir ama durum bu; her ne istiyorsanız, elde edeceksiniz. ve bu sandığınızdan çok daha kısa bir zaman içerisinde olacak.

    biraz daha detaya girmeye çalışırsak, bu kart evrensel anlayışı ve küresel farkındalığı pekiştirmeyi de ifade ediyor. savaş arabası gibi bu kart da ayrıca seyahatle bağlantılı. bu sebeple, aşk hayatınıza katacağınız kişinin yakın çevrenizden değil, bambaşka bir yerden, olma olasılığı çok yüksek. bu uzun mesafeli bir ilişki gibi görünse de, bu kadar çok seyahat vurgusu, o mesafelerin aşılacağını da belirtiyor.

  • çikolata sever misin?

    edit: sorular editlenebiliyormuş. şimdi ben çikolatayı değiştirip "başka bir şey" yazsam, alttaki çok cevabı aynı yerinde dursa, bunun vebali kime kalır ey sözlük yönetimi?

  • emekli veya asgari ücretli gidip güzel bir mekanda bir kahve içemez değil mi? bununla dalga geçmek ne kadar aşağılık bir durum.

  • ben o saatte işe gidip akşam 6’da da eve dönüyorum. ne hayatlar var be! siz kesin kahvaltıda portakal suyu içiyorsunuzdur.

    edit: yalnız olmadığımı bilmek güzel bir şey. hani ekşi burjuva mekanıydı? işçi sınıfı kendini direkt favlarıyla belli etti.

  • sözlükte bu kadar geri zekalı olduğunu gerçekten bilmiyordum. öğleden beri ağzım açık okuyorum yazılanları kısmet bu entariyeymiş.

    lan adamlar neyi sattı? ne dediler? bizim adayımız genel başkanımızdır. ne dediler 6'lı masa bilir. ne oldu? 6'lı masa kılıçdaroğlu dedi 1 kişi hariç ve o oyunbozan 1 kişi hem bütün sözlerine rağmen masadan kalktı hem de kalkarken topu belediye başkanlarına atıp aradan sıyrıldı.

    romantik davranmayın, azıcık aklınızı çalıştıran.

    edit: entryim neden şükela modunda en üstte değil diye ağlayan ilgi budalası siyaset bilmezleri sahneden alırsak sözlüğün zeka seviyesi 10 puan artar.

  • 11 yıl olmuş burada yazmaya başlayalı. birçok insanla tanıştım, çok yazdım, çok okudum ve en önemlisi çok şey öğrendim.

    bence öğrendiğim en önemli şey özetle şu: "el sikini görmeyen kendindekini keser sapı zannedermiş."

    bir konuda çok heyecanlandığımda, o konuyu bir tek kendim bildiğimi ya da en iyi bildiğimi sandığımda ekşi sözlük'e bakıp boyumun ölçüsünü aldım. benim bilmediklerimi bilen, bildiğimin farklı yönlerini bilen ya da konuyu hiç anlamadığımı hissettiren o kadar çok entry gördüm ki. rahatladım artık, keser sapımı çıkarıp çıkarıp göstermiyorum.

    bu rahatlığa da alıştım üstelik. biri saçma sapan bir şeyler yazdığında, nasılsa daha çok bilen, daha doğrusunu bilen, bunu daha düzgün anlatan birinin gelip düzelteceğinden, uyaracağından, doğrusunu yazacağından (ya da belki çoktan yazdığından) o kadar eminim ki, sallamadan geçiyorum. bu da güzel bir şey.

    gel gör ki bu günlük hayatıma da yansıdı. bu aralar kafamı yoran bu. yeni insanlarla, hele de ekşi sözlük dışından insanlarla diyaloga girmekte zorlanabiliyorum bazen.

    misal biri heyecanla bir şey anlatmaya başlıyor. bi şey öğrenmiş, bi şey fark etmiş ve çok emin ortamdakilerin bilmediğinden. hani bakıyorsun, troll de değil. bütün içtenliğiyle anlatıyor. uzun metrajlı çaylak entrisi gibi. bitmiyor da. konuşuyor, konuşuyor, sonra birileri katılıyor, konuşuyorlar, konuşuyorlar... kimse gelip gazlarını da almıyor. o aslında öyle değil ya da onun bu boyutu da var diyen kimse çıkmıyor. alışmışım ya, bekliyorum ben de. sonra dinlemeyi de bırakıyorum.

    yaşın ilerlemesinden kaynaklanabileceğini de düşünüyorum bazen, ama yok. o bahsettiğim ortamlardaki insanlar da aynı yaşta. eee?

    üstüne bir konuda bir şey anlatma heyecanıyla dolduğumda, bunu hemen buraya yazıp rahatladığım gerçeği de var. fıldır fıldır dolanmıyorum, kimi yakalasam da kime anlatsam diye. ben burada anlatıyorum. anlattığım birinin ilgisini çekerse okuyor, çok ilgisini çekerse mesaj atıyor da üstüne konuşuyoruz. hiç ilgisini çekmeyen bakmadan geçiyor. sırf bir şeyi anlatmak için yanıp tutuşuyorum diye kimsenin zamanını almıyorum, kimseyi bıktırmıyorum... ama gel gör ki artık kimseye de bir şey anlatmıyorum.

    bir sonuca vararak bu entriyi bitirmeyi çok isterdim. ama açıkçası ben de sonucu bilmiyorum.

    e onu yapamadıysam başka türlü bitireyim: bunca zamanda farklı birçok konuda keser saplarını buraya koymuş ve gazımı almış herkese teşekkür ederim.