ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
esenyurt'ta taksicilerin sürücü adayına saldırması
-
ehliyet kurslarının eğitim araçlarında şoförün acemi olduğunu belirten uyarıcı işaretler vardır. bunu gördüğü halde sıkıştırmak için trafik canavarı olmak gerekir.
kaldı ki tecrübeli bir sürücü bile yokuşta aracı kaldırırken sorun yaşayabilir, sırf bu nedenle birine saldırmak, hatta adam toplayıp geri gelmek tam bir şerefsizliktir.
sonra o.ç. taksici başlığını sildirmeye uğraşıyorsunuz, önce insan olun.
tacizciyi tek yumrukla nakavt eden baba
-
tacizcinin deri eldivenli ve üstsüz olması dikkatlerden kaçmamıştır.*
retrocausality
-
bu anti-nedensel hipotez, insanoğlunu alışık olduğu zaman algısından kurtaran türden. zaman okunun belirli bir yönü olduğunu düşünmemiz, uzayda "yukarı" ve "aşağı" gibi kavramlardan söz etmemiz kadar irrasyonel olabilir. belki de; zamanda sebep ve sonuçlar değil, yalnızca ilişkili olgular vardır. bu durumda dede paradoksunun ortaya atılışının gelecek dediğimiz kozmik anlarla geçmiş dediğimiz kozmik anların zaten birbiriyle iç içe geçmiş dengeli bir bütün olduğunu henüz özümseyememiş oluşumuzla ilişkili olduğunu söylemek mümkün olacaktır. tabii konuyu felsefi açıdan ele almak her ne kadar keyifli olsa da, gözlemcinin geleceğinin geçmişi üzerinde gerçekten bir etkisinin olup olamayacağı nihayetinde yüksek enerji fiziğinin cevaplayabileceği bir sorudur.
ahmet hakan'ın 29 temmuz 2016 tarihli yazısı
-
"sen ne büyükmüşsün hey atatürk" başlığına sahip yazı.
"hey atatürk" ne lan? uzaktan arkadaşına mı sesleniyorsun? bir kemalist söylese, samimiyetine inanırsın. mustafa kemal'e o kadar yakındır ki, hey mustafa bile der içtenlikle. samimi buluverirsin.
"ey atatürk" diyeceğine... bu adamları yazar yapıyorlar işte..
716 yıl sonra tekrar süper lig'deyiz
-
osmanlı devleti'nin kuruluşunu küme düşmek olarak değerlendirdiklerini gösteren açıklama.
kadında iki göğüsün arasından geçen emniyet kemeri
-
bayramda iki göğsün arasından geçen emniyet kemeri hayat kurtarır.
araya sosyal mesajımı sıkıştırır, uzaklara bakarım.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
hocanın* ingilizce "urfa ve gelenekleri" konulu bir sunum yapmak için hazırlanmış urfalı öğrenciye hiç bir görsel hazırlık yapmamasından dolayı tepki göstermesi, çünkü elemanın hadiseyi dümdüz anlatmak niyetinde olması, geleneksel müzik ve dans kısmına gelince hocanın tepkisini yinelemesi, "nasıl anlatacaksın ki müziği, getirip dinletseydin, dansını da yapardınız" şeklinde dırdırlanması, birden öğrencinin gözlerinde bir ışık belirmesi, akabinde sınıftaki ikinci urfalı öğrencinin elinden tutulup kaldırılması, sınıfın ortasında, müzik olmadan, sadece mırıldanılarak, halaya benzer bir dans yapılması, yaklaşık 3 dakika boyunca büyük bir ciddiyetle, hareketlere sonsuz özen gösterilerek dansın sürdürülmesi, sınıfın şaşkın bakışlar ve dumur ifadeyle bırakılıp, sunumun bitirilmesi.
hoşlanılan kıza açılıp kabul etmezse 1 nisan demek
-
kızın kabul edip sonra 1 nisan demesi kadar koymaz.
kurban bayramında oskar schindler'lik yapmak
-
az sonra yapacağım insani eylem.
üç adet kamyonet tuttum.
gördüğüm her dana,boğa,buffalo vs. büyükbaş hayvanı kamyonetlere dolduruyorum.
ve hindistan konsolosluğu'nun bahçesine bırakıyorum.
konsolosluklar başka ülke toprağı sayıldığından, birçok müminho da avcunu yalamış oluyor.
bana şans dileyin erenler...
bir şirketin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
eğer bir plazaya değil de müstakil bir yapıda görüşmeye gidiyorsanız klimaların markasına bakın, çalışanların olduğu bölümde daikin, mitsubishi electric gibi fiyatı yüksek markalar varsa korkmayın,ama airfel rubenis falan gibi bir marka görürseniz görüşmeyin bile.
alacağı cihazın en ucuzunu alan patrondan çalışana hayır gelmez defalarca test ettim tecrübeyle sabittir.
3 yıl sonra gelen edit : tespitimi yine denedim yine işe yaradı.
bağdat baharat'ın göktaş hukuk'a borçlanması
-
çok fantastik diyaloglara gebe olay.
g: borcunu öde adamı hasta etme tırrek!
bb: delikanlı, biz şimdi sana 1 ay ödeme yapmayalım, sonra yumurta olarak ödeyelim?
(bkz: göktaş hukuk bürosu)
(bkz: bağdat baharat)
ekşi sözlük nick'lerinden şiir yazmak
-
kim o sokaktaki adam?
kim o zorba partizan
kim o aksi seytan;
plastik gocuklu astronot adam
burali,ama hala bundan süpheliyim
ooof ooof! kafaoldubukadar…
ben kimim?
bilemem, muglak ..
bir kulum iste
ziçarim bole ise bee!
nerdeyim bilmiyorum
bazen apartman yöneticisi
bazen evrenin hakimi
bazen en kendini bilmez yasam formu…
ben sevgi yumagi bekleyen deli
ben itaatsiz, huzursuz, asabi
ben vakitsiz öten horoz,
ben rahatsiz, bilmezuydurur
kimene?
hiçbir zaman söyleyemedigim her sey ;
hafizami kaybettim hükümsüzdür !
amfetamin
-
70 li yıllarda üniversite öğrencilerinin sınav öncesi alarak sabahlara kadar ders calışmalarını sağlayan,çalışırken okuduğunuz herseyi anında öğrendiğiniz hissi veren ama etkisinin ne zaman gececeğini bilemediğiniz için tam sınav baslarken veya sınavın ortasında bir anda üzerinizden 8-10 tane tır gecmiş hissi ile bitiren ve hiç bir bok yapamadiğiniz hatta sınav kagıdına isminizi bile yazamaz hale getiren kimyasal. 1980 li yılların baslarına degin ülkemizde yasal olarak eczanelerde satılan ve aspirin alır gibi alabildiğiniz bir ürün idi.daha sonra yasaklandı.su anda ilaç olarak bile yurda sokulması ve kullanılması suctur.ayrıca bazı türevleri cok ciddi istah kesici özelliğe sahip olduğu için diyet amacı ile kullanılmış ve sonunda anoreksik olumlere yol actığı ve psikolojik ve fiziksel bağımlılık yaptığı için yasaklanmıştır.allahtan o yıllarda gunumuzde olduğu gibi toplumumuzda bir diyet manyaklığı yoktu ve cok sınırlı zararlar verebilmişti.eger 90 lı 2000 li yıllarda kullanımda olsa idi ve eskisi gibi eczaneden aspirin alabilir gibi alınsa idi neler olabileceğini hayal bile edemiyorum. (bkz: bir neslin narkoman olması)