ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklar için okula kar getiren belediye başkanı
-
erdemli belediye başkanı mukerrem tollu'dur.
mersin'in bir ilçesi olan erdemli'ye coğrafi şartlar nedeniyle kar yağmaz. bir ilköğretim okul öğrencilerinin, erdemli'ye kar yağmıyor diye üzüldüğünü duyunca mükerrem tollu'nun aklına okulun bahçesine bir kamyon dolusu kar dökmek gelmiş...
http://scontent.cdninstagram.com/…44296212480_n.mp4
(bkz: mükerrem tollu)
neglect syndrome
1901 yılından beri yanan ampül
-
yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...
la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.
tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...
mavi tik
-
savaş çanları çalmaya başlasın dedirten olay.
beyler şimdi sıçtınız işte.
gelsin ayrılıklar.
edit: bilal'e anlatır gibi yapıyorum.
1 tık mesaj senden server'a gitti beklemede
2 tık serverdan karşı tarafın telefonuna gitti( telefon stand-by da ise notification kısmında görülmüşse açılmamışsa ne olmuşsa olsun kesinlikle okundu denilemezdi!)
3tık ( 2 tık + mavi ) okundu sıçtınız.
edit2:
kişisel tavsiyem notification barında görebildiğiniz kadarıyla görüp mesajı açmayın, sonrası dırdır bilionuz.
debe editi:
yıllardır iki tıkın karşı tarafın mesajı [caps lock=on]okumadığını[caps lock=off] insanlara anlatmaktan baygınlık gelmişti, yine anlatayım dedim debe'ye girdi, ekşi itiraf ayrılan yalnız insanlarla dolu, hep bir suçlama hep bir hedef gösterme, ulan sen sevgiline güvenemiyorsun mutlu olmayı neden hakedesin ki?
aşk
-
karsindakini bulunmaz hint kumasi sanmanla, hiyarin teki oldugunu anlaman arasinda gecen zamandir.
dolu gibi gözüken bomboş sözler
-
“sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmazsınız.”
tam bir polyannacılık örneği, adı üzerinde iş işte, tamam işimizi sevelim(ben çok seviyorum) , ne kadar sevebiliriz ama? sahilde biranla pineklemekten daha keyifli hangi iş olabilir? söyleyiniz bana.
tuğçe kazaz'ın yazacağı kitaba isim önerileri
songül karlı'nın sütyensiz paylaşımı
-
sahuru niye bekliyorlar lan ezan okunmadan sahur yiyebiliyon ?
avam kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
(bkz: perisa)
sanırım peri koydunuz adını da sonra sabancı beğenip aldı..
hakkari'ye havaalanı yapılacak dense kim inanırdı
-
havaalani denilen asfaltin gozde fazla buyutuldugunun ispati olan soru. havaalani ya inanilmayacak birsey degil ki... ankara metrosu tamamlanacak denmisti bak biz 10 yildir inaniyoruz...
1 yıl boyunca kocasının cesediyle yatan kadın
-
yazık lan adama.
kadından kurtulmak için ölmüş ama yine de kurtulamamış.
evli erkeklerle ilişkiye giren kadınlar
-
kadınlar genelde kendilerini aldatan adamı değil de evli erkeklerle ilişkiye giren kadınları suçlamaya kalkarlar.
halbuki eşine bağlılık için yemin etmiş olan adamdır, karısı varken ona yalan söyleyip başkasıyla beraber olan da adamdır. başlığımıza konu olan kadınların ise beraber olduğu adamın karısına karşı bir sorumluluğu, onun kocasına dokunmama gibi bir yemini falan yoktur.
ama sanki adam evinde televizyon izlerken yabancı bir kadın onu kaçırıp tecavüz etmiş gibi bir yaklaşımla "hayatına sızarlar adamın, yuvasını yıkarlar, çocuklarını ağlatırlar" demek saçmalıktır kanımca. adam bunları önemsememiş, yuvam ne olacak, karım ne yapacak, çocuklarım dengesiz olacak mı diye düşünmemiş bizse hala adamı değil de başkasını mı suçlamaya çalışıyoruz?
(devasa parantez: aslında burada bahsettiğim kadın veya erkek olmakla ilgili değil, aldatılan tarafın genelde partnerini değil de onun beraber olduğu insanı suçlama eğilimi. yani evli bir insanla ilişkiye girenin bir kadın veya bir erkek olması yukarıda saydıklarımı değiştirmez)