hesabın var mı? giriş yap

  • o dönemde türkiye'nin kafkas ülkelerine yönelik olarak yürüttüğü pantürkizm siyasetine karşı hamle olarak ortaya atılmış bir öneridir. sscb gerçekten isteseydi kars ve ardahan'ı alırdı. sscb'nin meselesi, türkiye'nin kafkaslarda yürüttüğü politikadan vazgeçmesi için gözdağı vermek istemesi ile ilgiliydi.

    öte yandan bunun ermenistan milliyetçilerinin emelleriyle de ilgisi yoktur. zira, taşnak partisi'nin büyük ermenistan hayalleri, ermenistan ssc'nin kurulması ve türkiye ile sovyet rusya arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde olanak dışı hale gelmiştir. eğer bolşeviklerin, gerçekten böyle bir amaçları olsaydı, ekim sosyalist devrimi'ni takip eden süreçte, söz konusu olan topraklardan çekilirken buraları ermenilere bırakırlardı ve gümrü anlaşması ile sonuçlanan görüşmelerde türkiye'den yana tavır almazlardı.

  • "hazır ucuz yollu alabiliyorken en iyisini alalım" mantığıdır. bu mantıkta göze batan birkaç ahlâksızlık mevcut:

    1. diyanet işleri başkanı olarak kendi kurum dergine "müslümanlar lüks batağına saplanmıştır" derken gidip en lüks aracı neden alıyorsun?
    2. aracın sadece içi lüks değil, aynı zamanda motoru da 5 litre benzinli bir motor. başta güttüğün mantığın aynısı burada da mevcut: "nasıl olsa cebimden benzin parası çıkmıyor". bu durumu etik buluyor musun?
    3. vatandaş neden senin 322 bin tl'ye aldığın aracı 1 milyon tl'ye alıyor? kendi kendine hiç bunu sorguluyor musun?

  • büyük resmi görmekte zorlananlar için açılan kurs. kara kalem derslerini ünlü büyük resim üstadı melih gökçek verecek.

  • mesele 1 milyon bisikletin dağıtılması değil, bu bisiklete binecekler için yollar yapılması, etrafından geçecekler için farkındalık yaratılmasıdır. sağlık bakanlığı bu konu ile ilgili olarak güzel bir iş yapmaya çalışıyor ama bu süreci başlatmadan daha çok yol alınması gerekiyor.

    40 ülkeyi gezip, türkiye'ye geldiğinde trafik kazası sonucu ölen fransız bisikletçinin haberi daha tazeliğini koruyor. hazır sağlık bakanlığı da bu konuda bir adım atıyorken bu tip durumların tekrar yaşanmaması için radikal kararlar da almak gerekiyor.

    fransız bisikletçi hayatını kaybetti

  • iddiaları vs biraz geç de olsa izledim.

    arada ben de her normal insanın yapması gerektiği gibi kendi yazdığından şüphelenen, arada "belki de ben yanlış biliyorumdur" diyen biriyim. kendimi yanlış bulduğum gidip düzelttiğim vakidir.

    ama okullarda cüzdanından atatürk resmi düştüğü için 15 yaşındaki çocuğa mobbing uygulayan "abiler" beni hedef almaya başladıysa herhalde doğru yoldayım diyorum.

    siyasi partilerle benim pek bir işim olmaz. benim şahsi önderim mustafa fehmi kubilay'dır. tarikatlara, irticaya, yobazlara ve bunların şakşakçılarına bir gıdım yol vereceğine dik durup başını vermeyi tercih etmiş olan subaydır. bu ülkenin kurtuluşuna giden ve artık unutulmakta olan o yol kubilay gibi insanların başları ile döşelidir.

    o yolda benimkinin de olmasından şahsen gurur duyarım.

    kendimi savunmayacağım. benim yazdıklarım ortadadır. zaten sayı olarak çok da fazla bir yazı yok, isteyen gider okur ve ne anladıysanız odur.

  • üniversitemizin itiraf sayfasında paylaşılmış bir güncelleme:

    " eski sevgilimin evinde beni aldattığı
    kızın tişörtünü bulmuştum bana
    "kızım ben seni aldatmıyorum ki onu
    aldatıyorum bak senin ondan haberin
    var onun senden yok ki" demişti"

  • kendisi son derece başarılı bir hanım kızımız herhalde. tebrik ederim. umarım gider istediği yere.

    buraya kadar tanımdı, tırıydı, vırıydı.

    şimdi esasa gelelim. bu tip videoları izlerlerken yerin dibine geçen sessiz binlerden biri olarak söylüyorum. yapmayın böyle şeyler lütfen. ortalık gerekli gereksiz yüzlerce başarı hikayesi kaynıyor. çoğu pek çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyor. dolayısıyla bir bağ kurmak zorlaşıyor. nihayetinde kimse böyle postmodern dilencilik zırvalarına maruz kalmak zorunda değil. kazanıp kazanmayacağı belli olmayan eleme için new york'a gidip oldukça külfetli masraflara katlanabilen biri burs bulmak için de daha asil yollar arayabilir. sıkıldım. bitti.