hesabın var mı? giriş yap

  • bi dolu lafın arkasını eşeliyceksin de.. sen de bi dolu laf edeceksin içi cilve dolu..
    bir arayacaksın da, sonrasında üç kere engelleyeceksin kendini elin gidince telefona..
    kıskandırmaya çalışacak kıskanmayacaksın, misilleme yapacaksın da çaktırmayacaksın..
    aklındaki son şeymiş gibi davranırken aklındaki ilk şey olduğunu anlatacaksın..
    "gel" diyecek gitmeyeceksin, "gel" demeden yanına getirmeyi bileceksin..
    sabredecek ama arayı uzatmayacaksın.. ara uzarsa panik olmayacaksın..
    soğuk savaş gibi olacak ama ne soğuk olacak ne de savaş çıkacak..
    bir "son"a bağlanmasını bekleyeceksin ama beklemeyeceksin..

    eşeğin ölmeyecek de yaz gelecek..

  • --- spoiler ---

    -aşı yan etkisi olarak 'miyokardit tanısı konulan insanların yarısı' 5 yıl içinde, %75'i 10 yıl içinde ölecek.
    --- spoiler ---

    aşıdan sonra miyokardit gecirenlerden biri de benim.

    bakın arkadaşlar, ben bunu takmam ama bunu okuyup üzülecek ve gidip hayatını karartacak bir sürü insan var.

    böyle kanıtsız anlamsız şeyleri paylaşarak insanları üzüyorsunuz ve iyi bir şey yapmıyorsunuz haberiniz olsun.

    3 5 fav için attığınız su adımlara ben hem kendim hem de diğer insanlar için hakkımı helal etmiyorum.

  • çin'deki her ailenin tek çocuğu olması politikasına aykırı olan kişilere verilen isim. hukou sistemine göre her aile sadece bir çocuk sahibi olabiliyor. eğer aile birden fazla çocuk sahibi olmak isterse her yeni çocuk için ciddi miktarda para ödemesi gerekiyor. eğer aile bu parayı ödemek istemez ancak yine de birden fazla çocuk sahibi olmak isterse bu çocukları nüfusa kayıt ettirmiyor ve bu çocuklar sistemde görünmüyor. bu kişilere heihaizi, yani "kara çocuk" ismi veriliyor.

    çin'de şu an ne kadar heihaizi olduğu bilinmiyor ancak yakın bir geçmişte daha önce hiçbir kaydı olmayan 14 milyon kişi nüfus sistemine kayıt ettirilmiş. bunun yanı sıra 25 milyondan fazla kadının hâlâ nüfus dışı olarak yaşadığı düşünülüyor.

    nüfus sistemine kaydı olmayan kişiler okula gidemiyor, evlenemiyor, banka hesabı açamıyor, herhangi bir işte çalışamıyor ve temel sosyal haklardan yararlanamıyor. kısacası heihaizi'ler bir nevi hayalet olarak yaşıyorlar.

    heihaizi'ler sistemde var olmadıklarından hayatta kalabilmek için yasa dışı işler yapmak zorundalar. hırsızlık, gasp, dolandırıcılık ilk akla gelen suçlar. ancak bunun yanı sıra telif hakkı suçlarını işleyenlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. çin'de bir filmin veya bilgisayar programının telif hakkını ihlal edenlerin sayısı hayli fazla ancak bu ihlale karşı ne çin, ne başka ülke herhangi bir yaptırımda bulunamayabiliyor. bunun sebebi, bu suçu işleyenlerin sisteme göre yaşıyor olmaması. var olmayan bir kişi için kimse yasal işlem yapamıyor.

    aynı zamanda çin mafyaları kendi yasa dışı işlerini bu heihaizi'lere yaptırabiliyor. çevre ülkeler de bu mafyalardan nasibini almış durumda, japonya ve kore'de bulunan çin mafyaları da yine heihaizi'leri kullanmaktan geri durmuyor.

    bunun yanı sıra çin'de aileler genellikle erkek çocukları nüfus sistemine kaydettiriyorlar. çünkü erkeklerin daha ağır işlerde çalışmaları ve iş bulmaları kadınlara göre daha kolay. bu sebeple çin'deki genç nüfus sistemde her 10 çocuktan 9'u erkek olarak görünüyor. bu da başka bir sorunu beraberinde getirmiş, zira nüfusa kayıtlı olmayanlar resmi olarak evlenemiyor. nüfusa kayıtlı sistemdeki kız sayısı hayli az olduğu için erkeklerin bu kızlarla evlenmesi için kızın ailesini ikna etmesi gerekiyor. aile ise kızlarıyla evlenmek isteyen erkeklerden para istemeye başlamış, yani bir nevi başlık parası sistemi ortaya çıkmış durumda.

  • görsel

    15 nisan 1954 günü kore'deki türk birliğinde görev yapan bir askerin eşine gönderdiği güzel bir fotoğraf. arkasındaki not ise iç ısıtan türden.

    "sevgili mukaddesim. gerçi kıymetsiz hatıralarımla sizi meşgul ettim. amma hayat bulan baharın taze kır çiçeklerini koklamak kadar güzel bir zevkin mevcudiyetini taktir edersiniz. sevgilerimle. eşin hasan."

    dedem.

  • ''oklondon bolo goçormo okrom'' sen kimsin lan gevşek mhp elemanı? triplere bak, 2 ergen övgü yazdı diye kendini polat alemdar sanmış mq japonyalısı.

  • bu yönteme gençleştirme denir. ve bu mevsimlerde yapılır. seneye tekrar yeşerir o ağaçlar. hatta, daha taze ve canlı sürgünler verir. ancak, ağaç hasta değilse yapılmaz.

    ağaçlar hasta ise, doğru bir tekniktir.

    edit : uyarılar geldi. bu teknik sadece hasta ağaca uygulanır gibi bir anlam çıkıyormuş.

    sonuç : gençleştirme tekniği; hasta ve/veya yaşlı ağaçlara uygulanır.

    edit 2 : açıklama geldi.

    debe editi : görsel dibinden kesilmiş bir ağacın yeniden canlanması.

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...

  • ''yakın tarihimizden o kadar bihaber büyüdüm ki, geçen seneye kadar adnan menderes'i bir çeşit bulvar zannediyordum. havaalanıymış.''