hesabın var mı? giriş yap

  • ayni halkin anadolu comarlari diye tabir edilen kesimi ile ayni hissiyatta oldugunu ama yine ayni kesim tarafindan linc edilecegini gosterir.

    burada comar partisine oy veren ve "ulkemden utaniyorum" diyen kisileri linc eden kesime ab ulkelerinden birinin vatandasligini verseniz bir dakika burada durmaz. gecmise donup kendisine avrupali olarak dogmus olma sansi verilse kesinlikle turk degil avrupali olur, bir saniye dusunmez. ustune ustelik orada, burada mutemadiyen oy verdigi sag degil sol yani sosyal demokrat partilere oy verecektir. bu kadar da karaktersiz bir kitledir. sonra onlarin istedigini acikca dile getiren bu kadincagiz gibi insanlari bir dakika beklemeden gomerler.

    turk halki asagilik komplekslidir; turk halki omru boyunca avrupaliya ozenir, burada milliyetcilik kasar, elde tespih, ecdadimiz der, ama bariz turk olmayan avrupaliya benzeyen sapsari ve renkli gozlu cocuklari veya torunlari, akrabalari olunca ove ove bitiremez; ne o oyle kapkara cocuklar, sari olsun der. aslinda bu gibi olaylarda kendinden igrendigi ama kendini yuceltmekten de geri kalmadigi gercegini onumuze sunarak kendini ele verir.

    anadolu comarlari ulkesini o kadar sever ki avrupa birligi ulkelerinde yasar, asla donmeyi dusunmez, orada sosyal demokrat partilere oy verir; burada ise comar partisine oy verir. ecdad, turkluk, ummet muhabbeti yapar ama asla turkiye'ye donmeyi aklindan gecirmez. gavur diyarinin keyfini cikarip orayi methetmekten de geri kalmaz.

    burada yenilen bu gibi haltlardan, sovenist hareketlerden tiksinen kesimi (konu basliginda gecen kisi gibi) ise vatan haini ilan eder, dislamaya calisir. halbuki ikisi de ayni seyi istiyor, biri sadece durustce dile getiriyor, oburunun gotu basi oynuyor.

    tek kelimeyle igrenc bir milletiz, eskiden boyle miydik bilmiyorum da 10 yili askin suredir bu haldeyiz. tedavisi de yok gibi gozukuyor.

  • - sizce sizi bu eve neden almaliyiz?
    - rahat batiyorsa ve evinizde misafir gibi yasamak istiyorsaniz, dogru kisiyle konusuyorsunuz.
    - biraz acar misiniz?
    - bunu, gecenin dordunde siz uyurken gelip yuzunuze oturdugum zaman ya da uc kisilik kanepede oturacak yer bulamadiginiz zaman yeniden konusalim.

  • hitler'in kendisini tebrik etmediği iddiaları şeklindeki propaganda o kadar gerçekle özdeşleşmiştir ki, microsoft'un encarta encyclopedia'sında bile yer bulmuştur. olayın gerçek dışı olduğunu jesse owens zaten açıklamıştır ve tam detayları şöyledir:

    hitler olimpiyatların ilk gününde (2 ağustos 1936) yarışları izlemiş, ve 1896'dan beri madalya kazanan ilk alman atlet hans woellkeile başlayarak diğer madalya kazanan sporcuların bazılarını (hem alman hem de alman olmayanlardan) tribünde kendisine özel ayrılmış bölüme davet etmiş ve kutlamıştır.

    ancak ertesi gün, uluslararası olimpiyat komitesi başkanı comte baillet-latour kendisini uyarmış, ve yaptığının olimpiyat komitesi kararlarına aykırı olduğunu bildirmiştir. bunun üzerine hitler aynı davranışı bir daha sergilemeyeceğini ve kazananları halkın önünde tebrik etmeyeceğini belirtmiştir. yani owens'ın tebrik edilmemesinin iddia edildiği gibi siyah olmasıyla bir alakası yoktur. zaten owens kendi ağzından da bu iddiaların yalan olduğunu söylemiştir.

    ek olarak, owens'ın zaferlerinin nazi aryan ırk üstünlüğü teorisini altüst ettiğini iddia etmek de zordur zira 1936 olimpiyatlarında almanlar 89 madalya kazanarak birinci olmuş, ikinci olan amerika birleşik devletleri 56 madalya kazanmıştır.

    ironik bir not olarak, o dönemde seçim çalışmalarını sürdüren franklin d. roosevelt owens'ı beyaz saray'a davet ederek tebrik etmemiş ve bu da owens'ın "kendisini küçümseyenin hitler değil roosevelt olduğunu" ifade etmesine yol açmıştır.

  • türk futbol tarihinin en fantastik maçlarından birisi.

    o yaz sezon öncesi kampını avusturya'da yapan iki ekip bu hazırlık maçında karşı karşıya gelmiş ve o sıralarda kocaelispor'un başında olan türk futbolunun duayen hocalarından hikmet karaman, mahalle futbolumuzun yıllardır yıkılamayan mantığıyla "sizi eleyip, uefa kupası'nı alan galatasaray'ı, biz istanbul'da yendik. ona göre kadro çıkar, hafife alma" diyerek arsene wenger'i baştan uyarmış, gözü korkan wenger de bütün aslarını sahaya sürmüştü.

    ama yine de david seaman, lee dixon, martin keown, patrick vieira, robert pires, dennis bergkamp, tony adams, ray parlour, ashley cole ve junichi inamoto'lu arsenal kadrosu, ahmet şahin, timko, aleksandrov, cem sinan, lazarov ve abdelaziz ayman'lı kocaelispor karşısında fazlasıyla zayıf kalmıştı

    dakika 4'te lazarov'la öne geçen kocaelispor'a arsenal dk.16'da ray parlour'la cevap vermiş ancak daha sonra yine lazarov'un golüyle devreyi 2-1 geride kapatmıştı. ikinci yarı daha da coşan körfez ekibi nuri çolak ve serdar topraktepe'nin golleriyle maçı 4-1'lik galibiyetle bitirmiş ve arsene wenger'e sanırım hayatının utancını yaşatmıştı.

    maçı canlı takip eden ingiltere milli takımı teknik direktörü sven goran eriksson sahaya inip hikmet hocanın elini öpmüş, arsene wenger de bu kurt hocayla hatıra resmi çektirmiş gaza gelen hikmet hoca rotamız şampiyonlar ligi demiş ancak kocaelispor sezonu küme düşen rize'nin 6 puan üstünde bitirebilmişti.

    arsenal ise bu yenilgiden büyük dersler çıkararak premier lig'de o sezon bütün maçlarında gol atmayı başarmış, old trafford'da manchester'ı devirerek şampiyonluğunu ilan etmiş, fa cup finalinde de chelsea'yi sürklase ederek kupaya uzanmıştı.

    yıllar sonra gelen edit:
    hikmet hocamın ağzından dinleyelim bir de mevzuyu. beckenbauer'i kocaelispor'a getirmeyi nasıl kılpayı kaçırdığını :) ve sonrasında onun yerine reinhard saftig'i getirdiklerini anlattığından hemen sonra mevzuya giriyor. sanki kendi anısını anlatmamış da benim entry'i okumuş :)

    https://youtu.be/xi9vuhulimc?t=548

    yıllar sonra gelen 2. edit:
    sözlük yazarı takmabanaad sağolsun gollerin video kaydının linkini iletti. serhan çeviktürk arşivi olarak görünüyor video.
    20 yıl sonra sonunda görebildim golleri. buyrun efendim

    https://www.youtube.com/watch?v=qbid8je5xl0

  • ben ölüyorum, çok kötüyüm' dedi. ateşi var, titriyor, eşim bağırdı doktora 'hocam böyle bir şey var' diye. 'her şey normal, sıkıntı yok bunda. anesteziden dolayı böyle, geçecek' dedi. çocuk daha fazla titremeye başladı, ateşi daha da yükseldi. eşim bir kez daha söylüyor ama doktor dışarıdan kalkıp, çocuğun yanına gelip, çocuğun kanaması da var ağzında, gelip şöyle gözüne baksa, ağzına baksa zaten ben eminim, diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. bir anormallik olduğunu hissedecek ama yerinden kalkıp çocuğun yanına asla gelmedi. orada iş yeri kameraları da var zaten, gelmediğini görebilirler.

    gelip bakmamış bile yazıklar olsun.

  • bir köpek öldü diye değil gerizekalı kardeşim adam kürekle vuruyor bir cana. kürek!

    nasıl bu kadar cani olabilir biz buna hayret ediyoruz.

  • huzurun tanımı, saklı cennet. ayrı ayrı zor zamanlar geçirdiğimiz 3 kuzen toplaşıp gittik, iyi ki de gittik. eğer denize gireyim, sahilde kitabımı okuyayım, müziğimi dinleyeyim, aman partiler falan hiç bana göre değil, kafamı dinlemek istiyorum tatilcilerindenseniz şiddetle tavsiye ediyorum. denizi çok temiz (öyle ki balıkları net görebilirsiniz), ormanla iç içe, manzarası harika şirin bir koy. keşfedilmemesi de harika, her yer butik otel, aile oteli, öyle ultra her şey dahil ziyanlığı yok (her gün çöpe giden binlerce yemek falan, vicdanınız rahat)..öğle yemeği veya akşamları bir şeyler içmek için (bkz: chill house lounge adrasan) ı tavsiye ederim, müzikleri iyi, sahil boyunca bulunabilecek en güzel mekanlardan.. ayrıca mutlaka nehir üzerindeki çardaklara gidin bir şeyler için,yiyin, huzurdan geberin, etrafınızda gezinen ördekleri, balıkları izleyin, seslerini dinleyin.. 5 gün sonunda daha tebessümlü, kafa rahatlığıyla ayrıldık, hepimize çok iyi geldi adrasan..şimdiden seneye 3-4 gün sevdicekle oraya gitme, saklı, huzurlu bir tatil geçirme, parasailing yapıp tepeden güzelliği seyre dalma, tekne turuyla yerli maldivler olarak geçen masmavi koyları gezintiye çıkma planlarım hazır...

    not: tabii o kadar huzurdan sonra gerçek yaşama dönüş, bütün sorunların seni bir anda sarmalaması çok acı geliyor ama arada oradaki sessizliği hatırlayıp az da olsa içimi ferahlatıyorum.