ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin ilk aşkları için yaptıkları
-
90'lı yılların ortası. montumu montunun üzerine asmıştım.
batı kültürünün yıkılmaya başlaması
-
(bkz: orucun kafaya vurması)
berk'li isim türetmek
-
(bkz: heisenberk)
garanti bankası
-
geçen yıl 70 liramı yedikten sonra, bakın ben öğrenciyim almayın benden para diyerek başvurduğum banka. kendileri tamam öğrenci hesabınız tanımlanmıştır artık kart parası almayacağız sizden diyerek sevindirmişlerdir. ama 10 temmuz günü bankamda kalan 15 liranın 10 lirasını çerekek sefalet içerisinde bırakmıştır beni.
allah belanı versin garanti bankası, yaz okulunda aç bıraktın beni. 10 lira deyip geçme hacı.
(bkz: fakir sözlük yazarları)
gökçe bahadır'ın makyajsız hali
-
insanların makyajlı-makyajsız hallerine şaşıran insanların ekseriyetle kız arkadaşı olmamış erkekler ve ne kadar makyaj yapsa da güzelleşemeyen kadınlar olduğunu sanıyorum.
ünlü veya değil insanlar böyledir. bir insanı ilk görüşmelerinizde makyajlı gördüyseniz ilk makyajsız gördüğünüzde size çirkin gelir. eğer ilk görüşmelerinizde makyajsız gördüyseniz, ilk makyaj yapışında "vay be güzel kızmış" etkisi yaratır. makyajın gücü*
lüks mağazada kendini bir şey sanan tezgahtar
-
kardeşimin yaşadığı bir olaydan örnek vereyim. internetten ayakkabı bakıyoruz, bir camper modeli beğendi, sonra gidip mağazada bakıp denemiş. 'pek beğenmediğini' söylediğinde tezgahtar hayretle bakarak 'daha önce camper kullandınız mı?' diye sormuş, kardeşim kullanmadığını söyleyince tepeden bakan bir tavırla 'belli' diye yanıtlamış.
ne demek belli lan? mecbur muyuz yani camper'ı beğenmeye anlamadım ki ya da camper giymediysek ayakkabı konusunda fikrimiz geçersiz mi oluyor..
hayır bir de camper yani, lüks mağaza sayılmaz, pahalıca ayakkabılar satan bir dükkan..velev ki armani olsun, gucci olsun..velev ki tezgahtarı değil, dükkan sahibi olsun, marka üzerinden birini aşağılamak görmemişliktir, kekoluktur, kimse kusura bakmasın..
hayrettin'in sayfasındaki utanç verici yorumlar
-
oruç tutana saygısızlık, ona zorla bir şeyler yedirip icirmeye çalışmakla olur.
bunlar başkasının hayatına, inancına, inancsizligina saygı gostermeyip kendilerine mağduriyet yaratıyor.
oruç tutarak benim inancsizligima baskı yapıyorsunuz, dese ne yapacaksınız? senin inanma hakkın var da onun inanmama hakkı yok mu?
bu memlekette ne kadar çok kara cahil, yobaz var yahu!
yurtiçi kargo'nun müşterilerini evde bulamaması
-
yurtiçi kargoda çalışıyorum. beni bile şubede bulamadılar. bundan ötesi yok.
bu firma için her alıcı, bir faili meçhul.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"ben ayrıldığım kişiye geri dönmem"
evlendik.
hatırlamakla kalmıyor haftada bir kaç kez kendisine de hatırlatıyorum.
misvak'ın 29 ekim karikatürü
-
(bkz: sahibinin sesi)
ülkenin %52 sinin duygularını ifade eden karikatürdür. mhp liler de bunlar ile aynı fikirdedir. bunların vatan sevgisi de bu kadardır.
doomsday for the deceiver
-
bu albümün en şaşırtıcı yanı olgunluğudur. ne metallica, ne de slayer bu olgunluğu 3., belki 4. albümlerine kadar yakalayamadılar.
bunda flotsam & jetsam'ın thrash sahnesine diğerlerinden geç çıkışının etkisi var mıdır?.. belki. nitekim diğer grupların olgunluk eserlerini vermeleri de yine bu albümün çıktığı 1986-1987 dönemine rastlar.
fakat hangi açıdan bakarsak bakalım, (üstelik komik sayılabilecek bir bütçe ile kotarılmış) bir ilk albüm için ziyadesiyle iyi bestelenmiş, iyi icra edilmiş, yapım kalitesi yüksektir.
hangi liste yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın, türün tarihinin en önemli ilk 5 albümü arasında adı mutlaka anılmalıdır.
slaven bilic
-
hem sigara içiyor hem beşiktaş teknik direktörü.
sonuç: kesin kanser.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler ateist olan varsa bi baksın
entry: eşhedü en-lâa ilâhe illallâah. ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûluhû. tamam artık değilsin