hesabın var mı? giriş yap

  • is cikis saati zincirlikuyu'dan metrobuse binmeye calismamis kisilerin nankorluk yapiyosunuz dedigi hede.

    lan erkek halimle uc cocuk dogurdum metrobus sayesinde. devlet de yardim etmiyor. cocuklarin babalarini bile tanimiyorum amk.

  • - ercan açtıeaa kitabıeaa açtıeaaa birinci sorueaaa .. yine bir problem var havuzdeaaeaa
    - bey bu çocuk okumıcak galiba ?
    - okur o okur. heyecanlı işte ne güzel.
    - ahmetin üçbinlirası veaaaar evet ahmeeaaat fındık alıyoeaaarrr parasının geeri kalanını innnnnanılmaaaeaaz bir şekildeeaaa mehmet'e veriyooeoaarr
    - bey sana diyorum bey.
    - dur be hanım en heyecanlı yerieaa
    - ve ercaeeaaan soruyu çözüyoaareear. ahmetieaaann 1000 lirası kalıyoeaaarrr
    - goooooooolll !!
    - bey ?
    - ee yani aferin oğlum benim

  • ben de bir öğretmen arkadaşıma yazdığım bir şiiri bu vesile ile paylaşmak istiyorum:*

    şiirine ve sana ben bir selam çakayım
    seni öğretmen yapanın fıtratına sokayım

    yarışamaz seninle narin fıtratlı kadın
    hıyarlık tarihine övünçle yazılmış adın

    sana ne lan milletin elindeki yüzüğü
    bakmıyorlar mı sana, sevdiğimin büzüğü

    keşke çalışsaymış da seni doğuran ana
    salmasaymış çayırlara bön fikirli bir dana

    bir de hiç utanmadan değer, hak, hukuk diyor
    bir gramlık aklı da, kalemden akıp gidiyor

    böyle bir zihniyetin gözünde olacaksa eğer
    varsın, batsın yok olsun, kadın adında değer!

  • (bkz: hacı bayram)
    (bkz: ptt müzesi)
    (bkz: anadolu medeniyetleri müzesi)
    (bkz: mta doğa tarihi müzesi)
    (bkz: anıtkabir)
    (bkz: roma hamamı)
    (bkz: agustus tapınağı)
    (bkz: julian sütunu)
    (bkz: rahmi koç müzesi)
    (bkz: ankara kalesi)
    (bkz: hamam önü)
    (bkz: resim heykel müzesi)
    (bkz: etnoğrafya müzesi)
    (bkz: altınköy)
    (bkz: beypazarı yaşayan müze)
    (bkz: ulucanlar cezaevi müzesi)

    doğal güzellikler:
    (bkz: soğuksu milli parkı)
    fazla söze gerek yok...

    (bkz: sorgun göleti)
    kamp için ideal. ulaşımı birazcık zor, minik kemirgenlere dikkat.

    (bkz: eymir gölü)
    ankara'nın içinde, dünyanın en güzel bisiklet parkurlarından biri. bisikletinizi getirmenize gerek yok, kiralıyabilirsiniz.

    (bkz: karagöl)
    ulaşım zor, göl küçük, doğa ve manzara harika, abant'ın demosu, trekking için ideal.

    (bkz: nallıhan kuş cenneti) ve kıztepe.

    favorilerim: anıtkabir, ptt müzesi (modern müzecilik için örnek mekan, pul merakı olanları bir günde bitiremez bu arada), anadolu medeniyetleri müzesi, rahmi koç müzesi (oyuncaklara ve tüm kolleksiyonlara bayılacaksınız), mta doğa tarihi müzesi (çok ferah, modern mekan, temalar türkiye ortalamasının çok üzerinde, ayrıca ateist arkadaşlar kendilerini çok iyi hissedecektir), bunlar meraklısına göre içerik olarak en dolu mekanlar, altınköy'ü ise kültürel ve tematik olarak çok başarılı buluyorum, benzersiz bir çalışma. manevi ve tasavvufi yönden ise hacıbayram camii ve türbesi ayrı bir önem arzediyor şüphesiz.

    ankara denilen yer antik dönemden itibaren kale içinden başlar, orta çağda ve yeni çağda ise kale içi ve civarı bildiğim kadarıyla eski zamanların aristokrat sınıfının yaşadığı yerlerken, eski hanlar (bugün koç müzesinin içinde bulunduğu çengel han gibi), atpazarı, koyun pazarı, samanpazarı gibi yerler ticaret hayatının döndüdüğü (ahiliğin merkezidir ayrıca) çiftçilik hayvancılıkla uğraşan yöre insanının uğrak yeri olan mekanlarıdır. yani ankara denilince aslında akla gelen ana mekanlar buralardır. buraları görmeden ben ankara'yı gezdim demeyin.

    eğlence, tiyatro, opera, konser, gösteri, vs.. pek malumatım yok, gece hayatını ve sabaha kadar demlenmeyi sevenler içinse pek ideal bir şehir değildir, şahsi kanaatim zıkımın kökünü içsinlerdir zaten. arkadaşlar tunalı falan demişler de memur adamın neyine gözüyle bakılır bunlara. talep meselesi birazda ama gece gece macera arıyorsanız ulus çankırı caddesi'ni tavsiye(!) ederiz.

    kozmopolit şehir olanaklarından, aktiviteleriden abartıldığı kadar geri kalmaz ankara, arayan bulur.
    boğaz sefası yapamasanız da göl kenarı kafeleri dostlarla vakit geçirmek, sohbet etmek için ideal ve fiyatları uygundur. mogan, göksu, gençlik parkı vs...

    edit: ek olarak ankara da ne var ki görülecek falan diyenlere aldanmayın, istanbul'la kıyaslanamaz olsa da tarihi ve kürtürel doku olarak görülmeye değer bir kenttir. ankara'da turist görmedim, ne işi var... diyenler anadolu medeniyetleri müzesine bir uğrasınlar türkçe konuşan kaç kişi bulacaklar, antik dönem topkapı sarayı'dır anadolu medeniyetleri müzesi. sergilenen eserlerin başka hiç bir yerde benzerini dahi göremezsiniz.
    kısacası ankara bir turist için en azından dolu dolu bir hafta ayırmaya değecek bir şehir.

  • ilkokul caglarinda istemeden karsi ciktigim duzen*. hayatimin gectigi duvar tarafinda gordugum paltolari kaldirirdim yerden iyilik olsun diye. kendim diye soylemiyorum cok iyi ve yakisikli bir insandim yedimde. bu hiyerarsinin bir diger boyutu da sinifa gec gelen agir abilerin tavridir. bunlarin bir kismi paltosunu yollatir elden ele (?); "as sunuu" der bir de. asma da siksin gotunu sabah sabah. bir guzel hallolurdu. daha sosyalist olansa gelir, bir tane paltoyu cikartip rastgele bir siraya attiktan sonra kendi paltosunu asardi. bunun disinda guclu olsun olmasin uyuz olduklarinizin paltolarini dirsekten baski uygulamak suretiyle kopcasini kopartip yere dusurebilirdiniz de. kardesimden biliyorum simdiki gencler mango ve turevi buyuk posetler goturup icine koyuyorlar, onu da bir sekilde siranin altina sokuyorlar. devir degisti, e tabii celik de degisti.

  • benim de desteklediğim görüştür.

    tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.

    edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.

  • "istanbul’da mimari açıdan sorunlarımız var. günün başka konuları ve sorunları var. ama bizim ciddi anlamda şehircilik sorunumuz var. bırakalım yeşil binaya gelmeyi, daha oraya gelene kadar ne yazık ki çirkin binalar, çirkin şehirler ürettik."

    şu sözün altına imza atmayan yurt dışı görmemiş bir cahildir.

    bugün şehirlerimizin en büyük sorunu plansızlık, çirkinlik, stres seviyesini sürekli tavanda tutup ömür törpüleyen şehir hayatıdır.

    başkanın şehircilik vizyonu, huzurlu bir kent hayatının ne olduğunu bilmeyen yabanileri fersah fersah aşar.

  • ikisinin de karnı aç olan, bir aslan’la bir tilki birlikte ava çıkmışlar.
    çayırlıkta sakin sakin otlayan bir eşek görmüşler,
    tam dişlerine göre...
    aslan eşeğin baş tarafına geçmiş, tilki arka tarafına…
    bunun üzerine otlamaya biraz ara veren eşek:
    - "anladım beyler", demiş, "beni yiyeceksiniz. ama beni yerseniz padişah’la başınız derde girer."
    - "niyeymiş o?" diye sormuş aslan...
    - ben “padişah’tan fermanlı eşek”im de ondan.
    - hadi canım, demiş aslan. hani fermanın nerde?
    - "arka sağ ayağımın altındaki nala kazılı vaziyette", demiş eşek.
    aslan uzaktan tilki’ye işaret ederek:
    - "okuyuver lan şunu, demiş, bakalım doğru muymuş?"
    tilki uyanık...
    - "valla benim okumam yazmam yok", demiş.
    - "iyi lan, iyi" demiş aslan öfkeyle, çekil kenara, ben kendim okurum.
    tabii aslan, eşeğin arka ayağındaki fermanı okumaya çalışırken, eşek öyle bir çifte patlatmış ki...
    aslan 10 metre geriye savrulmuş, bütün kemikleri kırılmış.
    bunun üzerine, eşekle tek başına baş edemeyeceğini bilen
    tilki hızla uzaklaşırken kendi kendine söyleniyormuş:
    *ulan bu devirde okumak da başa belâ...*

    edit: debe için teşekkür ederim...

  • istanbul: mor ve ötesi, madrigal, hey douglas.

    ankara: bengü, buray, koray avcı, sabahat akkiraz, onur akın.

    adana: cem adrian.

    antalya: edis.

    mersin: sertap erener, can bonomo, atiye.

    muğla: melek mosso.

    şöyle biraz baktım da chp'nin tüm büyükşehirleri alması sayesinde milli bayram kutlamalarında kalite baya artmış gözüküyor. diğer sanatçılara saygısızlık olmasın ama eskiden belediye konserleri mustafa ceceli, alişan, demet akalın ve 4-5 aynı ismin etrafında dönüp duruyordu.

    şimdi tam anlamıyla yeni neslin dinlediği sevdiği isimler sahne alacak. bunların yanında bir sürü cumhuriyet tarihini anlatan etkinlikler var.

    özlemişiz böyle coşkulu kutlamaları.