hesabın var mı? giriş yap

  • saatlerce oyun oynamaktan hastanelik olan veya psikolojik hastalıklara yakalanan çocuk haberleri artık sıradanlaştı.

    çocuğunuzu korumak için aşağıda belirteceğim hususlara lütfen dikkat edin.

    1) altı yaş beyin gelişimi ve bağımlı olmak için kritiktir. bu yaştan önce mümkün olduğunca çocuğu oyunlardan uzak tutun.

    2) gerçek dünyada sorun yaşayan çocuk bunları çözmek yerine oyun dünyasına kaçmak ister. çocuk sürekli oyuna kaçıyorsa gerçek dünyada baş edemediği bir sorunu olabilir. konuşun ve gözlemleyin.

    3) kendisinden utanan ve beğenmeyen çocuk oyun dünyasında sahte bir kimlik üretir. sahte kimlikle zaman geçirdikçe gerçek kimliğinden uzaklaşır.kişilik sorunları yaşama tehlikesi olabilir. çocuklarınızı eleştirirken dozu kaçırmayın.

    4) oyun çocuğa ödüller verir ve alıştırdıktan sonra onları edinmesini zorlaştırır. karşılığında vaktini ve bazen parasını ister. bu ödüllere ulaşamayan çocuk madde bağımlılarına benzer yoksunluk semptomları gösterebilir.

    5) oyunun sporu olmaz. e-spor terimi oyun firmaları tarafından üretilmiştir. böylece bağımlılar kendilerini “sporcu” adı altında gizleyebilir.

    6) oyun bağımlılığın ilacı sosyalleşmedir. spor, müzik, tiyatro gibi etkinliklere yönlendirin ve çocuğunuzla mutlaka gün içinde kaliteli zaman geçirin.

  • sabah kahve almaya çıktım, önümde de bir tane kız var ama ölüyor tikilikten, kokoşluktan, kezbanlıktan... siz artık hangisini daha çok seviyorsanız. kahvesini söyledi, sonra da geçti oturdu, taktı kulaklığını. adı söylendi, duymadı; birkaç kere daha bu devam edince oradaki bir beyefendi aldı kahveyi ve koydu kızın masasına, tamamen iyi maksatlı:

    - yalnız benim sevgilim gelecek birazdan. (olabildiğince lafı sündürerek)
    + şu arkadaki kadını görüyor musun?
    - evet?
    + hah işte o benim nişanlım, attan inip eşşeğe binmem ben.

    sonra da havalı bir biçimde geçti yerine oturdu. hani lisede birisi laf sokunca "oooo nası koydu lafı", "o lafın altında kalacağına gel benimkinin altında kal" falan denir ya, öyle bir uğultu yükseldi tüm mekandan. kız da kahveyi mahveyi almadan çıktı gitti. hatıra fotoğrafları çekildi, elemana verildi mendil halay başı edildi, onların hesabı ortaklaşa ödendi, iki waffle ısmarlandı, bir başka gün toplanmak için telefonlar paylaşıldı. sabah mutsuz uyanmıştım, vallahi iyi geldi.

    bu da benim anım hüsnü.

  • erkekler için konuşuyorum, ömrünün son raddesine kadar kullanıldığı her halinden belli olan ayakkabılarla değil de yepyeni ayakkabılarla ayakkabı alışverişi yapmak.

    ben alışveriş yaparken denemek için çıkardığım ayakkabının normal bir ayakkabı gibi değil de, otoyolda ezilmiş kedi gibi gibi durmasının sebebi tam da bu işte, fakir olmam.

  • erken osmanlı tarihi denildiğinde akıllara gelen en hatırı sayılır düşmanlardan birisi olan ve arnavutluk'un en önemli halk kahramanlarından iskender bey'i de bünyesinde barındırmış debre ve krujë merkezli ve arnavutluk prensliği'ni tesis etmiş olan hanedan.

    ülkemizde koştur, koştor ve koştu soy isimlerine sahip insanların da büyük ölçüde kökeninin bu hanedana ya da en azından bu hanedanın mensup olduğu soy ağacına dayandığı düşünülmektedir.

    tarihte bilinen, daha doğrusu kayıtlara geçmiş olan ilk üyesi 1360'lı senelerde tiran'ın kuzeyinde yer alan mat kentinin baronu olduğu bilinen kostadin kastrioti mazreku olan hanedanın arnavutluk'ta söz sahibi bir aile olmaya başlaması da bir sonraki kuşakla gerçekleşmiştir. 1389 senesinde kesin osmanlı zaferiyle nihayete eren birinci kosova savaşı'nda osmanlı ordusuna karşı savaşan bloğun içerisinde yer alan ve savaşta hayatını kaybeden pal kastrioti, kuvvetle muhtemel kostadin'in oğludur. pal'ın oğlu olup debre ve rostuşa lordu unvanına sahip olduğu napoli krallığı ile yapılmış bir dizi yazışmadan anlaşılmakta olan gjon ise meşhur iskender bey'in ya da nam-ı diğer gjergj kastrioti'nin babasıdır.

    ii. murat döneminde sarayda iç oğlan olarak hizmet ettiği bilinen iskender bey ise tartışmasız hanedanın en meşhur üyesidir. senelerce osmanlı sarayı ve ordusunda kayda değer hizmetlerde bulunduktan sonra arminius'un zamanında roma imparatoluğu'na yaptığına benzer bir şekilde bölgenin valisi olarak atanır atanmaz ihanet çalışmalarına başlayıp babasının yakın arkadaşları olan pek çok arnavut soylusunu osmanlı'ya karşı isyan için kışkırtma yoluna gitmiştir. ayrıntılarına girmenin apayrı bir entry konusu olacağını söyleyebileceğim yaklaşık yirmi beş sene süren bitmek bilmez gerilla savaşlarıyla osmanlı'ya ve bilhassa fatih sultan mehmet'e büyük problemler çıkarmış olan ve bir dönem bağımsız arnavutluk prensliği'ni de ilân etmiş olan iskender bey ise 1468 senesinde sıtma nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

    arnavutluk, iskender bey'in hayatını kaybetmesinin ardından kısa süre içerisinde osmanlı'ya bağlı bir toprak halini almış ve bu hanedanın pek çok üyesi de soluğu napoli krallığı vasıtasıyla italya'da almıştır. ailenin tarihi kayıtlarda kendisine yer bulmuş olan kayda değer son üyesi ise iskender bey'in oğlu ii. gjon ile soylu sırp irini brankoviç'in oğlu olan ve 15'ncı asrın sonlarında isernia piskoposu görevini ifa ettiği bilinen costantino castriota scanderbeg'dir. 1500 senesinde ve sadece 23 yaşında hayatını kaybetmiş olan costantino'nun ardından kastrioti hanedanı'nın soylu bir aile olarak da tarihi anlamda pek bir ehemmiyeti kalmamıştır.

  • devlet dairelerinde size quest vermekle sorumlu "git şurdan şu evrağı al getir, yukarıda şemsi bey var ona damgalat..." gibi emirler veren npclerdir. iki parmakla benim on parmakla yazdığım kadar hızlı yazmak gibi süper güçleri vardır.

    kafalarının üstünde sarı ünlem ya da soru işareti olması opsiyoneldir.

    ayrıca:
    (bkz: organize olmalarından korkulan gruplar)

  • recep reis'e 10-15 milyar dolar fişeklesinler, verir bence.

    tanım editi: "ben de moskovayı talep ediyorum. yani?" tadında bir haber

    ek: milyonlarca mülteciyi "resmi olarak kabul ettiği bir şekilde" para karşılığı ülkesine yığan adam için söylenen sözü hakaret sayanları da gördük şükür.