ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lisenin en popüler kızının lcw'de işe başlaması
-
olm sizin gibi hıyarlar yüzünden şu ülkeden nefret ediyorum.
çünkü çalışmak enayilik, çünkü güzelliğini kullanıp zengin kocaya kapağı atmamak salaklık, değil mi?
sonra ağlaşırsınız ama "ya kızlar hep para peşinde üüü!"
sizin gibi andavallar yüzünden.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
komutana maeve binchynin yalnız kadınlar sokağı* kitabını okurken yakalanan askerin yaşadıkları:
- asker!
- emredin komutanım!
- napiyosun oğlum?
- kitap okuyodum komutanım.
- ne kitabı lan?
- roman komutanım.
- adı yok mu bu romanın?
- yalnız kadınlar sokağı komutanım.
burada komutan biraz durup düşünüyor ve sonra daha sakin bir ses tonuyla:
- nerdeymiş bu sokak lan?
- onu bulmak için okuyorum komutanım.
samsung tablet kutusundan hıyar çıkan çocuk
-
kendi eğlenmek için bir video çeken çocuktur. yalnız aşırı sevimsiz geldi hareketleri. bu çocuğa yavrum diye sarılan seven bir anne baba var. o anne baba ne güzel anne babadır. şüphesiz ki cennet onların ayaklarının altındadır.
rolling stone en iyi 500 şarkı listesi
-
türkiye'den hiçbir üniversitenin giremediği liste.
mobil tarife ücretlerinin iyice çığrından çıkması
-
her ekonomik tartışmada fiyatı dövize çevirip ucuz diyenler hem sınırdışı edilsin hem de pasaportları iptal edilsin.
beyaz show'da oğuzhan koç'a yapılan şaka
-
hiç komik olmayan ve bir o kadar da çalışılmış duran tv şeysi.
aşk acısı çekerken hiç tahammül edilemeyen şeyler
-
uğruna acı çekilen kişinin başkasıyla öpüştüğü-koklaştığı fikri.
fikrine bile tahammül edemiyorken onun bunları yapıyor olması ayrı bir acı olsa gerek.
karl marx'ın hizmetçisini hamile bırakması
-
(bkz: üvey hizmetçi)
gıda fiyatlarının çıldırması
-
markete giriyorum bi kahvaltılık alıp çıkayım diyorum sütüyle yumurtasıyla, salamsız sosissiz sucuksuz 200 tl. marketten çıkıyorum yürüyerek eve gidiyorum önümden cipler, son model arabalar gırla geçiyor. kafelerin, restoranların önünden geçiyorum dipdibe masalarda iğne atsan yere düşmez. bi elimdeki küçük torbaya, bi bunlara bakıyorum aklım almıyor. nasıl oluyor bu işler yani?
20 kişilik serseri grubunun sevgiliye laf atması
-
olay anında kız arkadaşın taksiye bindirip gönderilmesi gereken, devamında önce sakin sakin adamlarla konuşmaya çabalamanız, daha sonra da güzelce sopanızı yiyip - ama bu durumda bir-iki tanesini iyi benzetmeniz gerekiyor- eve ya da hastaneye gitmeniz gereken durumdur...
yoksa içinizde sürekli rahatsız edici bir durum olarak kalır.
deneyin mutlu olacaksınız yaralar ve şişikler bir haftada geçiyor.
bir de şunu eklemek istiyorum; eskiden yani 17-20 yaşlarında bizim de sevmediğimiz ne bileyim yakalasam mikecem dediğimiz adamlar vardı ve biz onları kız arkadaşıyla ne bileyim kız kardeşiyle, annesiyle vs. gördüğümüzde ya görmezden gelirdik ya da nazikce bir selam verirdik... ha daha sonra yakaladıgımızda güzelce kavgamızı da ederdik...şimdi ayrı bir kepazelik ayrı bir anlayış... bu arada yaşım 26 yani 1940 lardan bahsetmiyorum.
80'ler çocuklarının travmatik geçmişi
-
travma sebebi: nikolai çavuşesku ve elena cavusesku
bunu nasıl unuturum... ötekiler hadi şuydu buydu geyikti de, yuh be kardeşim, o zaman bir de tek kanal vardı. kaç gün gösterdiniz bu adamların kurşuna dizilmelerini? hala gözümün önündedir cavusesku'nun gözleri açık gitmiş hali. günümüzün iğrenç, özensiz özel televizyonları bile bu görüntüyü mozaiksiz yayınlamaz şu devirde. komünizmi kötü göstereceğiz diye yaptığınız şeye bak, helal olsun trt!!