ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
milyonluk tazminatı reddeden uzman jandarma çavuş
-
dünya bunların yüzü suyu hürmetine dönmüyor. dünya bunlar bu kadar mal oldukça biz bunları daha çok sömürürüz diye düşünen fırsatçılar tarafından yönetilmeye devam ediyor. hep de böyle olacak bu kafayla.
sıçayım sizin aptal romantizminize.
mobil internet kotasının aşırı hızlı tükenmesi
-
btk'nın derhal müdahil olarak inceleme başlatması gereken, dolandırıcılık türü.
resmen kazıklanıyoruz ya, göz göre göre.
denizde 2 kilometre açılabilen esrarengiz amcalar
-
kıyıdan bakıldığında kafaları şamandıralardan ayırt edilemeyen amcalardır.
4.5 milyon liralık tazminat cezası alan doktor
-
olayı dün özetlemiştim. şimdi buraya tekrar yazayım:
olayı bilmeyenler için özetin özetini yazalım. prematürlerde rop diye bir hastalık var. retinopati of prematurity, prematürün retina hastalığı. o dönemde daha ülkede lazer teknolojisi olmadığı için tedavisi de yok. o sırada bu hastalığı bakan uzman göz hekimi üniversite hastanesinde (çapa mı cerrahpaşa mı hatırlamıyorum) daha önceden bu bölüme randevu alınıyor fakat randevu tarihinde hala küvözde olan bebeğin beyin kanaması (subaraknoid kanama) mevcut. doktor inisiyatif alıp “beyin kanaması olan hastayı kanama kontrol altına alınmadan tedavisi olmayan bir hastalığın muayenesine göndermem.” diyor ve sonrasında da uğraşıp bebeği yaşatıyor. zaten tedavisi de olmadığından bebek kör kalıyor ve aile dava açıyor. bizim yüce türk adaleti de “kontrol tarihinde muayeneye göndermeyip tedavisini ihmal ettiği için oluşan körlük sebebi ile” 4,5 milyon tazminata mahkum ediyor. doktor beyin gruplarda “bugün olsa bugün yine aynı kararı veririm. bilirkişi heyetine hakkımı helal etmiyorum. hastayı o halde göndersem bu sefer de ölüme sebebiyet vermekten ceza alacaktım.” mihvalinde yazıları mevcut.
özetle doktora niye hastayı yaşattın diye ceza kesildi.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
-fidye istiyorlar.
-ne kadar?
-568 milyon.
-allah allah, lan efendi gibi 600 iste sığır, ne kafa bulandırıyorsun!
edit: https://youtu.be/ynzoeuwpyoo?t=10m23s @naalakasivar
boğaziçi is the best university in turkey
-
+ what do you study?
- i'm reading economics
+ you mean studying, right?
- boğaziçi university
+ ???
- i read in boğaziçi
+ ?!!
- are you manzara?
konuşan kızın göğüslerine bakmak
-
hem konum hem de içerik olarak aslında ingilizce bilip gene de altyazıları okumaya benzer..
bilirsin aşağıda farklı bir şey yok, ama gene de gözlerini alamazsın.
26 ocak 2021 erdil yaşaroğlu savunması
-
"uyardık, kaldırmadılar" demiş. yalan söylüyor. uyarmadılar. şikayetten sonra haberimiz olunca "kaldıralım, çekin şikayeti" dedik, çekmediler, para istediler. "vermezsen şöyle olur, böyle olur" diye tehdit ettiler.
bu konudan 2 ayrı dosyam var. sonuçlandığında yalanları çıkacak ortaya. o zaman hem bunları savunanlar hem de kendileri utanırlar umarım.
edit: kanıt sunabilir misin diyenler var.
erdil yaşaroğlu, ben ve bir çok kişiye her ne kadar kanıt sunmadan troll dese de,
kendisinden bu iddiasını destekleyen bir kanıt talep edilmezken nedense bizlerden istense de,
uyarılmadıklarını söyleyen insanların twitlerini flood altından silse de,
bir insana durduk yere yalancı denmez, haklısınız.
uyarı yapmadıklarının dosyadaki bilirkişi raporu ile ispatı
şurda biz bize yazışıyoruz sevgili ekşiciler. ne size, ne de erdil ve avanesine yalan borcum yok.
yatağın üstündeki kıyafetleri sandalyeye yığmak
-
"fakir misin nesin?" demesinler diye ayni kiyafeti ust uste 2-3 gun giymek yerine her gun yeni bir kiyafet giyip bir kere giydigin eski kiyafeti de dolaptaki tertemiz kiyafetlerin arasina geri sokamamaktan kaynaklanan durum. simdi saydim, sandalyenin uzerinde 4 farkli kiyafet var. sandalyede biriken kiyafetler sayesinde yataginda kitap okuyup, ders calisan ve laptop kullanan bir nesil yetisti.
dolu gibi gözüken bomboş sözler
-
emeğiniz emanetimizdir
maaş ödemeyen şirket
-
daha saçması yapılana kadar en saçma oluşum budur.
patron "firmamızın sıkıntısı var. bir yerden para bekliyoruz" gibi bir açıklama yapar. sizin iç ses: "bu benim maaş almamam için bir gerekçe değil ki aq" der. dış ses: "anlıyorum ama"lı cümleler kurar.
kısacası işten soğutan, kabak tadı veren, ipe sapa gelmez, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir durum.
maaş ödemeyen işe girmeyin arkadaşlar. saçma bir tavsiye gibi duruyor ama böyle işlere girenler olduğu için uyarıyorum !! çünkü giren birini tanıyorum. ben amk...