hesabın var mı? giriş yap

  • debe editi: bu entry'nin debeye girdiğine hem sevindim hem şaşırdım. radyosu şeklinde yanlış yazdığım kelimeyi rasyosu olarak düzelteyim bu vesileyle.

    doğa tarafından karton bardak gibi disposable kabul edilerek gereğinden fazla çoğaltılarak hazır bulundurulmamız, kullanılmamız ve atılmamız.

    insan neslinin devamı, doğurgan kadın sayısıyla limitlidir ve mevcudun onda biri sayıda erkek insan neslinin devamı için yeterlidir.

    oysa doğa, seçimini yaparken yine de kadın erkek sayısını dengede tutar. bunun temelinde kadınların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak karşı cinsten arkadaş ve sevgili rasyosu tutturma motivasyonu olduğunu hiç sanmıyorum.

    doğa kadınları seviyor ve onlara gümüşlükte duran kristal bardaklar gibi davranırken, bize karton bardak gibi davranıp fazla fazla üreterek, işçi arı muamelesi yapıyor. haddinden fazla miktarda olmamız nedeniyle de aramızdaki rekabeti sürekli diri tutuyor.

    karton bardak olmanın en zor yanı neyse, erkek olmanın da en zor yanı o bence.

  • 1990 yılında japonya’da saptanan kırık kalp sendromunun bir diğer adı da takotsubo sendromudur. ayrıca 1846'da george man burrows da, british foreign and medical review'de yayınlanan makalesinde nörokardiyak bağlantıya dikkat çekmiştir. kırık kalp sendromu beyin ve kalp ekseninde gerçekleştiğine dair güçlü kanıtlar olsa da hala tam olarak anlaşılabilmiş değildir. genellikle duygusal travma sonucunda görülen bu sendromda kalp kasının pompalama işlevi geçici olarak etkileniyor ve kalp kası zayıflıyor. böyle bir durumda kişide kalp krizine benzer, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkıyor. başka bir araştırmaya göre ise mutluluk da bu sendroma neden oluyor. araştırmaya katılanların %96’sında sendrom üzüntü ve stresle, %4’ünde ise olumlu bir olayla tetiklenmiş. mutlu veya üzücü bir olayın neden olduğu bu sendromun her iki şekli de kadınlar ve yaşlılarda daha yaygın görülüyor.

    "duygular beyinde işlemden geçiriliyor, dolayısıyla hastalığın beyinde başlayıp kalbi etkilediği fikri akla yakın."

    kırık kalp sendromu hastalarının belirtiler başlamadan önce beyin taramaları olmadığı için hastalığın tam olarak nasıl gelişim gösterdiği halen çözülebilmiş olmamakla birlikte tts'nin birçok nedeni olması muhtemel olsa da, bu bulgular merkezi sinir sisteminin belirli bölümlerinin işlevindeki değişikliklerin, stresli bir tetikleyiciye yanıt olarak bir tts olayının başlamasına neden olabileceğini göstermektedir.

    kısaca beyin ve kalp etkileşiminin bir sonucu olarak görülmektedir.

    sadece bilgisi bile imgeleri tekrar tekrar sorgulamaya ; gamı, kederi, hüznü ve yeisi kavramsal olarak yeniden değerlendirmeye; werther'ı akla getirip hülyalara dalmaya davet eder. böyle ruhsal buhranlar sırasında bir an durup bobby mcferrin'in acapella şarkısına yoğunlaşmak kalbe iyi gelir. :)

    in every life we have some trouble
    but when you worry you make it double
    don't worry, be happy

    https://www.youtube.com/watch?v=d-dib65scqu

  • balon şişirmek, çamaşır suyuyla ev temizlemek, üst üste bir kutu kadar kibrit yakıp ilk çıkan kokuyu içe çekmek, kollarını iki yana açıp birkaç dakika boyunca dönmek, pencereden sarkmak, sabah gözü açar açmaz yataktan fırlamak, altı saat ve üzeri süre boyunca yerinden hiç kalkmadan ders çalışmak, uyumamak (ikinci günden sonra yaşanan kafa muazzam, dört günden sonrakini anlatmaya dilim varmaz), yastığa suratı gömüp nefes yettiğince çığlık atmak, yarım metre yükseklikten atlamak (min. x5 tekrar), salıncakta kafayı geri atarak sallanmak, kaydıraktan ters kaymak, yine parktaki o ellerle tutularak ilerlenen demir çubuklu şeyde dizlerini sıkıştırarak baş üstü durmak, uhu koklamak, çıkan yürüyen merdivende iniyormuş gibi durmak, hareket halindeki arabadan kafayı çıkarıp gözleri kapatmak, aşık olmak, iş makinası izlemek, taraftar kavgası olan ortamda bulunmak, otobüste çılgınlar gibi ağlayan üç yaşlarındaki çocuğun yanında oturmak, yeni doğan bir buzağının ve annesinin hareketlerini izlemek, üst üste iki demlik çayı tek başına içmek, aldatılmak, uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birisine koşup hızla sarılmak, yanından geçen seçim otobüsünün şarkısına maruz kalmak... hepsinin sonunu garanti ediyorum. benden bu kadar. narkotik peşimde.

  • yahu adam evliliğinin 13. yıl dönümünü kutlamış mutlu olduğunu yazmış işte niye olmamış, yok duygusal değilmiş, yok bakıcıyı iki kere yazmış diyip duruyorsunuz.
    bir kere yaşadığımız toplumda bazı kadınlar 13. yılında böyle şeyler duymak ister ve çoğu erkek te 5 yılın sonrasında evlilik yıldönümlerini hatırlamaz.
    güzel şeyler bunlar keşke daha fazla şahit olabilsek

    edit: her kadın değilmiş bazıları sevmiyormuş uyarı geldi.

  • "bir tümceye bu denli çok yanlış sığdırmayı başaran cumhuriyet görünümlü saltanat saplantılı kadın için, sağlık bakanı tarafından önerilen “annelik kariyeri” ideal sayılabilir. istanbul barosu olarak, kadını evde oturtmayı savunan zihniyete yıllardır karşı çıkarken, bu beyanlar karşısında bazı istisnaların bulunabileceği noktasına geldiğimizi itiraf ediyoruz."

    gibi hiç fena olmayan ayarların bulunduğu açıklama.

  • aslında o çocuk, sen, ben, satürn, plüton, deniz, maymun charlie, leylekler, kediler, bakteriler hepimiz evrenin ufak parçalarıyız. gelecekteki ya da geçmişteki şeyler şu an biziz, yarın bizler geleceğin başka parçaları olacağız ve geçmişte de geleceğin başka parçalarıydık. kendimize, insanlara, herhangi bir şeye fazla anlam yüklemeyelim, yayalara yol verelim.