hesabın var mı? giriş yap

  • “kesin tutar olm!” fikridir.

    1. netflix'e özenip onun onda biri kalitede yapımlar çıkartarak

    2. youtuberları toplayıp youtube kalitesinde yapımlara insanların para vermesini bekleyerek

    3. reklamlı izlemeyi kabul edenlerden para da isteyerek

    ...

    bu iş olmaz.

  • sabah ise gelirken ayni renk ama farkli bir çift ayakkabiyla gelinir*, her ikisi de kahverengi oldugu halde birisinin arkasi açik birisinin kapali ayakkabilarla is yerinde gün geçirilir. derse girerken minimum ögrenci farketsin diye masa arkasinda durulur vs.

    aksamüstü is çikisi bir arkadasin arabasiyla sehre inilir. atm'den para çekilmesi gerektiginden arkadastan biraz beklemesi rica edilir, arabadan inilir. banka para vermez, bu arada arabada bekleyen arkadas arkadan gelen arabaya yer açmak amaçli bi kaç metre ileriye gitmistir. arkasinda park etmis olan arabanin ayni renk olmasi büyük talihsizliktir. para çekemeyen hatun söylenerek arkadaki arabaya biner. soför mahalllinde oturan adama hiç bakmadan dirdirlanmaya devam eder. kapiyi da kiracak gibi çarpar. arabada oturmakta olan adam da esini beklediginden dönüp bakmaz arabaya binene, onun yerine o da yüksek sesle karisi zannettigi kadina söylenmektedir çünkü. önceki arabada bekleyen arkadas dikiz aynasindan hadiseyi izlemekte, bir yanda da gülme krizine hakim olmaya çalisirken kornaya asilmaktadir. konusurken seslerin yabanci gelmesi üzerine arabadakiler birbirlerine ayni anda dönerler, bir an boyunca bos bos bakarlar, ayni anda çiglik atarlar. bizim hatun kaçar gibi arabadan iner, öndekine biner, öndeki araba, sürücüsünün gülme krizinden dolayi bir süre ilerleyemez.

  • insanları kendilerinden gizli gizli yemek yemek zorunda bırakan tiplerin saygı saygı diye zırladığı başlık.

    kimse senin inancına saygı duymak zorunda değil. beğenmiyorsan bırak işini, kapat pencereni kapını, otur evinde. kimse de sen zırlama diye senden gizli gizli yemek zorunda kalmaz.

  • debe'ye giren entry oldukça komik, fakat cahilce yazılması ve bunun debe'ye sokulması bakımından da trajik.

    defalarca yazdık, anlamayanlar için bir daha yazalım:

    göz doktorları, göz bozukluğunu ''hastalık'' olarak görmüyor... nasıl ki insanların bazısı uzun, bazısı kısa boyluysa, göz doktorları için de bu durum aynı şeyi ifade ediyor. yani onlar için miyopluk (ya da astigmat da olabilir) hastalık veya kusur değil. dolayısıyla ''düzeltilmesi gereken'' bir şey de değil. yani burda çok büyük bir bakış açısı farkı var, evvela bunu anlamanız lazım.

    ikinci bir husus da, söz konusu operasyon birçok insanda çok başarılı da geçse derinlik algısıyla ilgili genel bir sıkıntı zuhur ediyor. bununla ilgili bir anekdotu paylaşmak isterim:

    ameliyatı olduktan sonra ışık ve derinlik algısının kaybolmasıyla (ya da bozulmasıyla) ilgili olarak, bir konferans sırasında milli savunma üniversitesine girmek isteyen öğrencinin,

    -msü ve daha öncesinde harp okulları lazer ameliyatlı kişileri almaya pek sıcak bakmıyordu, bu konuda bir fikir değişikliği var mı?

    sorusuna, hava subayı ilginç bir cevap vermiş:

    -derinlik algısı bizim için çok önemli. örneğin venüs çok güçlü bir gezegendir ve kuvvetli bir ışık saçar gece. lazer ameliyatı olup da uçuş yapan biri, derinlik algısını kaybettiğinden, önündeki uçağı çok küçük bir nokta olarak görüp venüsü daha büyük ve yakın görmesi neticesinde, venüsü takip eden pilotlarımız olabiliyor. komik ama gerçek. bunun çok örneği var. (konferansın ve ilgili sorunun video kaydı için: https://www.youtube.com/…tifeqs2v0&feature=youtu.be)

    subayın paylaştığı şey gerçekten yaşanmış mıdır emin değilim ama böyle bir problemin meydana gelmesi bilinen bir şey. göz doktorları da işlerinden dolayı hassas ve derinlik yaratan göz cihazlarıyla doğal olarak sürekli haşır neşir olduklarından dolayı, gözleri bozuk bile olsa bu ameliyatı olmaya sıcak bakmıyorlar. sırf bu derinlik algısındaki olası kayıplardan/sıkıntılardan kaynaklı. bu, böyle bir işi olmayanlar için hiçbir ehemmiyet arz etmezken, doktorlar veya işte örnekte olduğu gibi pilotlar için büyük bir handikap yaratabilir.

    kısacası ''göz doktorları neden olmuyor bu ameliyatı'' demek, konuya yanlış bakış açısından bakıp, yanlış soru sormaktır... herkesin yaşam standartları, meşgul olduğu mesleği, hayat pratikleri vs farklı. ona göre olur ya da olmazsınız. şimdi zırvalamalarınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

  • hangi temiz alın?
    ben sizde temiz alın göremiyorum.
    sizin günahlarınızın yanında şampanya abı hayat kalır. söyletme şimdi günahlarınızı, hapse atıyorsunuz sonra.

  • geçmiş yıl 1000e yakın implant yapmış bir diş hekimi olarak konuya açıklık getirmek gerekirse yukarıda arkadaş durumu açıklamış. marmara üniversitesinde yapılan implant fiyatları. bu fiyatlar sene başı kur esas alınarak yapılan en basic fiyatlardır. devlet implantı karşılamıyor ancak cerrah ücreti olsun üst yapı olsun (kısmen) karşılıyor. özel sektörde her bir kalem için ayrı ayrı ücretlendirme yapılıyor. o yüzden yüksek fiyatlar çıkabiliyor. her şey kura endeksli olduğu için de fiyat katlanarak artıyor.

    gelelim implantı pahalı olma sebebi. öncelikle üst segment çoğu firma ömür boyu garanti sunmaktadır. 5 sene sorna bir implant fail olduğuna sebebine bakılmaksızın eskisine karşılık yenisini sorgusuz sualsiz göndermektedir. böyle bir garanti hiçbir sektörde yok. ancak bu garanti firmalar için ekstra bir maliyet demektir. bu ürünler ayrıca doğadan titanyumu çakıyla kesip işlenmesiyle üretilmiyor. milyon euroluk cihazlarla oluşturuluyor. o yüzden temel bir masraf söz konusu.

    gelelim pahalı implant ile ucuz implant arasındaki hekim açısından farka. biraz şahsi olacak ancak üst segment 1-2 farklı implant uyguladım. uygulama kolaylığı söz konusu. hele ki riskli vakalarda elini güçlendiriyor. tedavi esnasında oluşabilecek komplikasyon ile karşılaşma imkanın azalıyor. ancak hastamızın kemiği çok iyi ise nalburdan 15lik çivi çak yine tutar. bir diğer mesele de üst yapıda sunduğu imkanlar. implant demek sadece kaba tabirle vida demek değildir. üst yapısı yani sabit ya da hareketli protezlerle bağlantıyı kuran ara parçalar. kaliteli implantlarda çok fazla sayıda seçenek mevcut iken düşük kalite implantlar yeni teknoloji imkanları desteklemeyebiliyor. ben kliinğimde digital ölçü alıyorum. resim çeker gibi. her şey bilgisayar üzerinden ayarlanır kendi labaratuvarımızda ürünü üretiyoruz. böylece hata payı olmuyor. ancak uyguna yapılan pek çok implant bu sistemi desteklemiyor. desteklese de imkanları sınırlı oluyor.istediğimiz parça gelmiyor. tedavimiz sekteye uğruyor. hasta mağdur biz de mahçup oluyoruz.

    özetlemek gerekirse köklü bir firma ise ve ömür boyu garanti sunuyorsa üstelik implant yapılacak bölgede yeterli kemik var ise implant markasından ziyade hekim faktörü daha önemli oluyor.

    edit: imla

  • iki isveçli arkadaşımın sorduğu bir soru: türkçe dövme yaptırmak istiyoruz anlamlı felsefik birşeyler var mı diye.yaklaşık yarım saatlik açıklamadan sonra isveç'e rebecca ve mikaela'yı kürek kemikleri arasında hat sanatıyla yazılmış ''ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol'' dövmesiyle yolcu ettim.