ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vladimir nabokov
-
''bazı kimseler -ben de onlardan biriyim- mutlu sonlardan nefret ederler. kazık yemiş gibi oluruz biz. aslolan, zarara uğramaktır. felaket geliyorum derse gelmelidir. aşağıdaki köye ramak kala duran çığ, yalnızca doğaya değil, ahlaka da aykırı davranmıştır.''
(bkz: pnin)
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
"tepende karabulutlar olsa bile gökyüzünün maviliğinden kuşku duyma"
hint atasözü.
okan bayülgen'in komedi dükkanı'nı dava etmesi
-
insanlar algılama problemi yaşıyor, ya da olağanüstü derecede taşak geçme potansiyeline sahipler. okan bayülgen net bir şekilde tolga çevik'in insanlık tarihiyle neredeyse eşit olan tuluat kavramını sanki kendisinin bir icadıymış gibi göstermesine karşı çıkıyor. ve bunun izahını da çok güzel özetlemiş zaten:
"bunu sahne sanatlarının doğasına aykırı bulduğum için, sahne sanatları yapmış bir kişiye bir fikrin, gece yatıp sabah gelemeyeceğini, bunların ancak yaşayan veya yaşamayan sahne adamlarının yaptıkları işlerin tekrarı ya da esinlenmesi olabileceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi başlatıyorum"
yani ne diyor? kırk yıllık pancar kıçımda sancar. tolga çevik bu fikrini bir icat olarak öne süremez, bunun patentini alamaz, tekel yaratmaya çalışamaz. ahde vefa denen şey var. "harici komutla doğaçlama hareket eden oyuncu" formatı bizim meddahlık kültürümüzün bile özünde var yahu. hatta hadisenin özüne tekabül eden tuluat, bizim bin yıllık geleneğimizdir. okan bayülgen bu değere sahip çıkıyor, bunun mücadelesini veriyor. her şey bu kadar basit ve ortadayken "peki ya okan kimden çaldı ehehe" cinliğiyle ortalama zekaya bile hitap etmeyen emsallerle yazılı olanı bambaşka mecralara çekmek de neyin nesi oluyor ben de onu anlayamıyorum işte...
5 ekim 2020 alexandra arzat açıklaması
-
şu açıklamayı sözlük yerine ınstagram'da yapması bile sözlükten göreceği tepkiden korktuğunu ve sözlükte haksız bir yere sahip olduğunu içten içe kabul ettiğini gösterir.
albayrak'ın istifasına vatandaşın müthiş yorumu
-
ekşicilerin buraya bile yazmaya korkacağı şeyleri çatır çatır söylemiştir. kılışdar bile bir sefer böyle konuşamamıştır
tolga zengin
-
tolga ile aramızdaki tek fark onun golleri daha yakından izliyor olması.
beyaz futbol
-
diğer yorumcular 3 kulübün şampiyonluk şansı için yakın yüzdeler verirken rok'un tahmini geldi ekrana ;
gs %100
fb %0
bjk %0
ertem: rasim neye göre verdin bu yüzdeleri?
rok : tamamen net ve objektif.
çocuğumu ateist olmaktan nasıl korurum
-
"kuran okutmayın" şeklinde cevaplanabilir soru.
edit: başlık neden başımda?
yine edit: ateist olmaktan korunmuş bir arkadaşın mesajı
abi hoşgörü dini ya, bayılıyorum.
yıllar sonra bi edit daha: sevimli bir çaylak dostumuz köksal baba gibi dellenmiş. söz hakkı tanımadan da engellemiş. yani tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi...
cam kenarı bilet almayıp cam kenarına oturan insan
-
herkesin hayatinda en az bir kere karsilastigi insan tipidir. genelde 40 yas uzeri teyzeler ve amcalardan olusan bir kitledir ayni zamanda. ben de sirf koridorda oturmamak icin bir sonraki seferi bekleyenlerden birisi olarak oldukca nefret ederim bu tiplerden ve her seferinde hicbir kriteri umursamadan yaparim uyarimi, araya muavini sokarsaniz daha da cesaretlenir bunlar, yapmayin, direkt kendiniz dalin olaya ki etrafina yandas toplayamasin. bi teyzeye demistim, pencere kenari benim yerim gecebilir miyim, diye de, ugrastirma gizim beni otur orda iste, demisti ben de bakislarimla oraya gecmek istedigimi belli etmistim de 9 saatlik yol boyunca osurmustu. bazen cok da zorlamamak lazim sanki. ne cikacagi belli olmuyor.
kız istemeye meşale yakarak gitmek
-
biz buna psikolojide yetersizlik duygusu diyoruz. bu insanlar kendilerine değer vermiyorlar, hatta karşılarındaki insana da değer vermiyorlar ve sahte, abartılı, olağandışı bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. akıl sağlığı yerinde bireyler daha sade, minimal, temiz ve gürültüsüz bir şekilde sakince hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar.
baba kız diyalogları
-
baba - alo kızım nasılsın?
as - iyiyim baba, sen nasılsın?
baba: iyiyim kızım ben de
as: valla iyi olduğuna şüphem yok annem 2 haftadır benimle çünkü
baba: ahahaha eşşeğe bak ne yapayım kızını benden fazla seviyor demek ki
as: baba maaşımın yarısını sana vereyim ne olur çağır artık annemi :(
baba : mal varlığımı üstüne yapayım sende kalsın
abdülhamid han havalimanı
-
velkamtı orta doğu ülkesi havaalanlarından birine daha.
hem diyorsun ki frankfurt gibi bir hub alanı ekarte edecek, hem de koyacağın isme bak.
aman neyse bu memleket işleri beni çok geriyor.
gençler öne çıksın, tartışa dursun. ben nohut pişircem.
ekşi sözlük teyzesiyim.
not: nohut tarifi istemeyin.
özgecan aslan'ın sadece bir kukla olması
-
senin o dediğine "bir şeyin simgesi olmak" denir. ve bu çok değerli bir durumdur. halkın gözünde simgeleşen kişinin-şeyin değerini gösterir.
ama siz namussuzlar bunu anlayamazsınız. o yüzden daha fazla açıklama yapamayacağım.
madem editledin ben de editleyeyim editi : bak ben ne yazmışım gafil, bu tepkiye karşısın demiş miyim? dememişim. gereksiz bir ayaklanma olduğunu belirttiğini söylemiş miyim? onu da söylememişim. maktülün konumuyla ilgili olarak "özgecan aslan bu olay için sadece bir kukladır" demiş misin? demişsin. ben de sana ona kukla olmak denmez simge olmak denir, demişim. namus diye bir kavrama inanmam demişsin, ben de sana namussuz demişim. bunun karakterinle ne alakası olduğunu sormuşsun. literatürde bile yeri olan "simgeleşmek" kavramını bok atarak kirletmeye çalışman karakterinle olan alakasının en güçlü delilidir.
çift haneli iqumla dalga geçeceğine üç haneli iqunla hayatı, insanlığı nasıl anladığına bak.
not: 3 haneli demişsin ama hatırlatayım biz onluk sayı sistemi kullanıyoruz. yanlış olmasın.