ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alanya'da sokak ortasına işeyen kadınlar
-
alanya ya ugrayan leş ve kalitesiz turistlerin örneği
okunuşu faullü yabancı kelimeler
-
anxious. enkşıs şeklinde telaffuz edilir. aslında okunuşalrı fonetik karakteler kullanarak ifade etmek isterdim ama 10 senedir bu konuyla ilgili pek birşey görmediğimden unutmuş bulunmaktayım
en iyi film müzikleri
-
dinlemeden duramadığım müziklerdir, sevdiğim filmleri çevirip çevirip izleme gibi bir manyaklığım var ve soundtrack dinleme hastasıyım. mp3'ümde bir liste sırf film müziklerinden oluşuyor, buraya da en sevdiklerimi yazacağım:
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=zfr8f6-jip0)- the king's speech.
neresi güzel bunun demeyin, 45. saniyeden sonra iyice güzelleşiyor. elizabeth'in filmin en başında lionel'ın ofisine gittiği sahnede çalıyor. alexandre desplat yine yapmış yapacağını demek kalıyor bize de.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=d12fm3iygdw) anna karenina(elbette joe wright versiyonu). bu da filmin en başında ve muhtelif yerlerinde çalıyor.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=hgic3fj9iuu)- anna karenina. filmi izleyip o dans sahnesini görüp bu müzik aklına kazınmayanımız var mıdır? hangi birini yazayım, neden anna karenina demeyin bana, bu filme istediğini de fakat dario marianelli'nin soundtrack üstadı olduğunu inkar etmeyeceksin değil mi?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=83qeshaolg8)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mbg0lce0wuy)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=njfgl_dgz54) -midnight in paris. bu film için daha çok şey ekleyebilirim, sapıklık derecesinde takıntılı olduğum filmlerden biri.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=caalyebrkog)-hugo. film bu müzikle açılıyor, daha ilk dakikadan tüyleri diken diken etmiyor mu ama, tek pişmanlığım bu filmi 3d izleyememiş olmam zira james cameron'a göre 3d'nin en iyi kullanıldığı film buymuş.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=htaj3o3jd8i)- harry potter. bu melodiyi duyup çılgın atmayan harry potter fanı yoktur kanımca, filmle özdeşleşebilen ender müziklerden birisidir.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=lezozoxtvsg)- pride and prejudice. evet mr darcy'miz netherfield'den ayrılırken aklımıza aklımıza kazınır bu vurucu melodi, başrolde yine dario marianelli vardır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rb2pmh7zym4)- hannah and her sisters. yine woody allen, yine güzel müzikler ben ne yapayım hal böyle olunca?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mf711o8jaqa)- the new world. mozart ile terrence malick birleşince müthiş bir sonuç elde etmek kaçınılmaz oluyor tabi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=a2cuvbas0nk)- the artist
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=r4zsghmvdoa)- the artist. en iyi film müziği oscarını almıştı ludovic bource bu filmle.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=gbk8xpz0xe4)- scent of a woman.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=_xlgwfegzu0)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=jmnyqkl1lze)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=i5ehabee1ui)- the tree of life. bu film söz konusu olduğunda kimse benden objektiflik beklemesin, kalbimde yeri hep ayrıdır. terrence malick sadece film değil bir müzik dehasıdır da bana kalırsa, her filminde birbirinden orjinal müzikler görmek kaçınılmazdır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsf21mylnni)- little miss sunshine. filmden akılda kalan en güzel şeylerden biri de bu tema müziğidir elbette.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rxabla7uq9k)- inception. filmin en sonunda çalar, sen rüya mıydı gerçek miydi diye ufka doğru bakmaya başlarken adamın aklını alır bu melodiyle hans zimmer, nedensizce mutlu olursun bu melodiyi duyunca.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=kn1knvfv_tg)- godfather part 2. vito'mun melodisi, keşke tüm film vito'yu izleseydik diye düşündürtür bu hüzünlü melodi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=bu1i3y9zdsk)- shine, trambolinde kendinden geçmiş şeklide zıplayan karakteri unutmak ne mümkündür, tam da bu melodiyle kendinden geçmiştir o da.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsxfofvceho)- shine. bu kadar huzur verici bir müzik bir film için bulunmaz bir nimettir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=uu-kksdkfuc)- jules et jim. catherine'in manyaklıklarını hafifleten müziktir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=x8_yzb4llae)- raging bull. bu müzikle açılan filmde sinema seyircisi sinema tarihinin en etkileyici açılış sahnelerinden birisine şahit olur scorsese üstadın bakış açısı sayesinde.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=to_xnbm4pfe)- goodfellas. yok artık yine mi scorsese demeden önce tony bennet abinin bülbül sesini bir dinle, ne güzel filmdir bu yarebbim.
not: miras değil alınteri.
edit: ekleme zamanı gelmiş bazı şeylere..
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=xzfmjkr22io)- atonement, dario marianelli
(bkz: https://www.youtube.com/…l769e8759524e1b70&index=16)- coco avant chanel-, alexandre desplat ve dehası
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ca_cv7sev4y)-interstellar, hans zimmer
(bkz: https://www.youtube.com/…-zllkkmz93bjblm2n&index=10)- the grand budapest hotel, alexandre desplat
(bkz: https://www.youtube.com/…ja_--rckvghp4i98kqaameicdu)-the imitation game, alexandre desplat (kendisi insan olmayan composer'larımızdan olup bir rivayete göre uyumadan çalıştığı söylenir, bu çalışkanlığın başka açıklaması olamaz. zira geçen sene oscarlara 2 ayrı filmle aday olup heykelciği sonunda kucaklamıştır bu yaşayan deha.)
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=mtsvftxrzwa)-birdman, kelimelerin kifateysiz kaldığı eserdir, konuşmak saçmadır üstüne, ağlatabilir insanı güzellikten.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=v--iqqusnnq)- the life aquatic with steve zissou, david bowie kankam
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=etfcljyo6ve)-mine vaganti, nina zilli
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=31bmf-taqag)- la finestra di fronte, andrea guerra
istanbul'da hoş bir kız olmak
sıla gençoğlu
-
ahmet kural'dan sonra bu kadına iticilik skili yüklendi resmen.
avrasya tüneli sırasında kaynak yapan sürücüler
-
evet bu iş eğitim işidir. ama eğitimde ceza da bir metottur. bu işin bir cezası olmalı. başkalarını aptal yerine koyanlara karşı bir yaptırım olmadığı sürece bu magandalar yaptıkları bu davranışı kendilerine hak görmeye devam edecekler
para değil 100 çocuğa mont istedim
-
kendisine çarpıp kaçan iş adamından şikayetçi olan izmirli hurdacı bir abimizin sözleri bunlar. iş adamı uzlaşma talep etmiş, hüseyin abimiz para istememiş, 100 tane çocuğa mont talep etmiş. sözlerinin tamamı ise şöyle;
"günde ortalama 20 tl kazanıyorum. allah bin bereket versin. bugüne kadar haram lokma yemedim. kazanın olduğu gün, sobada yakmak için bir şeyler toplamıştım. karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarında bekliyordum, yoldan geçen araç el arabama ve bana çarptı. çarpan kişinin yardım etmek için durmaması beni çok üzdü. ancak sonradan metin bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anladım ve ‘kazadır, insanlık hali, hepimizin başına gelebilir’ dedim. uzlaştırmacı canan hanım bana haklarımı anlatınca, şikâyetten vazgeçmek için metin bey’den para değil, 100 çocuğa mont bağışlamasını istedim. hakkım olmayan bir parayı, onun gönlünün rızası olmadan alsaydım, bunun günahını taşıyamazdım. 3 kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. bundan güzel bir şey var mı?"
ilgili haber;100 çocuğu ısıtan kaza
anlam verilemeyen insan davranışları
-
otobüste ineceğim durağa yaklaştığımda tuşa bastıktan sonra başka birinin beni tuşa basarken gördüğü halde gelip göz göre göre aynı işlemi tekrar yapması. lan arkadaş neyin kafasındasın şeffaf değilim lan ben, bastık işte amk bir kere yapmak yetiyor zaten şu işi. ne yaptım da o 45 dakikalık yolculukta tanımamana rağmen bana olan güvenin sarsıldı anlamıyorum.
home vs house
-
var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.
home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
house: müstakil ev.
apartment: apartman dairesi
mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
aynışekilde house da home 'dur.
ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.
edit:
yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
flat'i de ekleyelim madem.
flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
adı üstünde; flat. düz. plaka.
türk insanının kavga öncesi kibar konuşması
-
"bak ben olabildiğince kibar davrandım ama adam dinlemedi"diyebilmek ,iç huzura kavuşabilmek ve rakibine "ben bu konuda çok deneyimliyim asabi olamadan da olaya girebilirim " mesajını vermek amacıyla kullanılan çaktırmadan posta koyma taktiği.
-arkadaşim bir dakikani alabilir miyim?
-bak güzel kardeşim.
-dinle şeker abicim.
-dayicim hiç dilemiyosun ama...
-gözünü sevdiminin......... ibnesiiiiii
-anuna kodumununn........
ferhan şensoy
bir kadına söylenebilecek en kötü şey
-
çok iyi birisin ve bundan sonra da benim için degerli olacaksın ama...
okul başvurusu reddedilen çok modern genç kız
-
(bkz: imi bin kiiniti ininiyirim)
corona'nın dünyaya anlattığı gerçek
-
(bkz: imam hatipler kapatılsın)