hesabın var mı? giriş yap

  • fatih altaylı : ismini vermeyelim tübitak'tan bir profesör.

    celal hoca :bizim mehmet o yavv

  • canlının kilosuna, et kalınlığına, bir av hayvanıysa avlanma şekline, vücutta bulunan enerjinin durumuna göre başlama süresi değişen doğal savunma sistemdir bu. "öldükten sonra gelen savunma sisteminin bana ne hayrı var lan" diyen bilim sever kişiler için biraz daha açalım konuyu. şimdi bilindiği üzere gelişmiş canlılarda hareket kasları oluşturan aktin ve miyozin ipliklerinin birbirlerinin içine kayması ile sağlanır. bu kayma hareketine enerji sağlamak için de canlı, miyozin ipliğine sürekli atp bağlamak zorundadır. eğer bir nedenden dolayı bu miyozin ipliği atp ile doyurulmazsa kendisi gidip aktin ipliği ile birleşir ve aktomiyozin adı verilen yepyeni, taşlardan sert yekpare bir yapı oluşturur. hee yani neymiş? rigor mortisin oluşma nedeni kaslara yeterli atp iletilememesi imiş. işte bu nedenle canlının öldüğü sırada ne kadar atp sahibi olduğu, ölüm sertliğine giriş ve orda kalış zamanı belirleyen bir faktörmüş.

    -iki sattir anlatıyosun ama hala savunma sistemi meselesine gelmedin puşt.

    haklısın sevgili okuyan kişi şimdi oraya geliyorum. efendim ölüm sertliği falan denince nedense akla ilk önce kaskatı kesilmiş insan bedeni geliyor. oysa et ticareti yapan firmalar bu konuyu araştırken farketmişler ki rigor mortis sürecinde canlı bünyesinde enzim bakteri ve bozulmaya neden olan aktiviteler sıfıra çok yakın değerlere düşüyorlar. yani bir balık/dana/tavuk ölümsertliğine girdiği anda ugun koşullara alınıp dondurulursa, bozulması çok daha geç olmakta, taze kalma süresi uzamaktadır. hani ticari anlamda da düşünmeyelim. siz balığı tuttuğunuzda ölüm sertliği geçmeden buzdolabına kaldırırsanız, çok daha uzun bir süre tazeliğini muhafaza edebilirsiniz.

    -bu mu yani şimdi savunma sistemi ?
    -evet bu

    şöyle de birşey var ki olta balığının ağ balığından kıymetli adledilmesi bu konuyla biraz alakalıdır. ağ balığı ağ toplanana kadar orda çırpınıp enerji harcadığı için ölüm sertliğine erken girer ordan erken çıkar ve tazeliğini nispeten daha kolay kaybeder. diğer yandan olta balığı mis gibidir stres olup atp parçalamamıştır, rakının yanında kuzu kuzu yatmaya hazırdır, candır o candır.

  • 80 desibelin altındaki seslere düzenli olarak maruz kalmak kulaklarımıza fiziksel olarak zarar vermez ancak beynimiz ve bedenimiz üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir.

    trafik ve uçak gürültüsü, konsantrasyon eksikliği, öğrenme güçlüğü, hafızaya sorunlarına ek olarak kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. bir çalışma trafik gürültüsündeki her 10 desibellik artışın koroner kalp hastalığı riskini yüzde 8 arttığı sonucuna ulaşmıştır.

    komşunuzun çıkardığı gürültüler gibi gürültü türlerinin sağlığı nasıl etkilediği hakkında çok daha az şey bilinmektedir ancak çok katlı konutlarda yaşayan yaklaşık 4.000 danimarkalı yetişkin üzerinde yapılan 2019 tarihli bir araştırma, komşuların gürültüsünden rahatsız olduklarını bildiren kişilerde anksiyete, baş ağrısı, uykusuzluk, depresyon ve benzeri sorunların görülme olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.

    (komşumuzun çıkardığı) gürültü bizi uyandıracak kadar yüksek olmasa bile uyku kalitemizi düşürebilir ve kalitesiz uyku sonucu ruh halimizi bozabilir, konsantrasyon problemlerine neden olabilir ve vücudumuzun strese karşı tepkilerini tetikleyerek uzun vadeli zararlara yol açabilir.

    bununla birlikte, hollanda'daki araştırmacılar, komşu kaynaklı gürültünün eklem ağrısı, yorgunluk ve kardiyovasküler hastalık insidansının artışı ile (insidans: bir hastaligin 100000 kisi içinde görülme olasılığı) ilişkili olduğunu gördüler.

    ezcümle; gürültücü bir komşunuz var ise imkanınız varsa taşının ya da komşunuzu uyarın.

    kaynak: science focus
    _
    konuya bir de kişisel yorum: komşunuzun gürültüsünden önce ses ayarı asla sağlık kuruluşları tavsiyesine, diyanet işleri başkanlığı ve belediye gürültü yönetmeliğine uygun olmayan hoparlör ile ezan okunması problemine de değinmek gerekiyor. (bkz: #119167375)

    ek olarak komşunuzu uyarırken öldürülme riskiniz olduğunu da maalesef belirtmek zorundayım. ülke enteresan bir süreç içerisindeyken önce kendinizi koruyacak şekilde davranın. komşunuzun laftan anlamayacak biri olduğunu düşünüyorsanız taşınmak için imkân yaratmaya çalışın.

  • 1964 yılında bir devlet dairesinde işe girdim. ilk işim, taksitle grundig marka tk19 model
    bir makaralı teyp almak oldu. o yıllarda çok pahalı bir aletti. maaşım 395 lira 20 kuruştu.bu alete 10 ayda 2.150 lira ödedim. aylığımın yarısından fazlası bu alete gitti.
    ödemem bitti, 6 ay sonra işten istifa ettim.

  • 300 liralık siparişimin 150 lirasını yemek firmaları komisyon olarak kesiyorsa, ben senin restoranına kendim geldiğimde neden yine 300 liraya alıyorum aynı siparişi? bunu herkes sorumuş ama cevap yok.

    aynı siparişimi sana kendim gelip 200 liraya yakın mal edeceğimi bilsem söz gelip kendim alacağım.

  • sorun hitler'in görüşlerinin karşılık bulabildiği bir toplumun olmasıydı, hitler değil. zira her toplumun içinde radikal gruplar vardır. sadece yeterli zemin bulamazlar.

  • izmirden m.t. soruyor: ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir
    genç bayanim.
    üç ay kadar önce kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim.
    gecen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dun
    laboratuarda korkunç bir sey kesfettim.
    nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya
    attim, ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin
    ozgul agirligi civaninkinden fazla, batmasi gerekirdi.
    demek bana aldigi yüzük saf altin degil, öyleyse
    sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi
    nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi
    düsünüyorum, ne dersiniz?

    güzin abla: arsimet'in hayatina her
    yönüyle vakif oldugunuz anlasiliyor. yalniz yüzey
    gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey
    gerilimi suyunkinden çok daha fazladir, böylece
    kendinden agir cisimleri de kaldirabilir, çünkü o
    cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
    harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel
    enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf
    olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar
    vermeyin derim.