hesabın var mı? giriş yap

  • bismarck almanyasinin fransa'yi yenmesinden sonra yenilgiyi hazmedemeyen paris halkinin fransiz hükümetine karsi kurdugu devrimci bir tesebbüs.yenilgiden sonra toplanan halk,18 mart 1871'de hotel de ville'de paris komününü milli muhafizlarin havaya açtigi ateslerle coskulu bir sekilde ilan etti.2 ay süren iktidari boyunca bazi reformlar yapildi (halk tarafindan destek bulmustur.bunlardan bazilari düzenli ordunun kaldirilmasi,memur maaslarinin yilda 6000 franki geçmemesi,milli muhafizlarin ülkede tek silahli güç ilan edilmesi,kilise ile devletin ayrilmasi,din islerine ayrilan bütçenin kaldirilmasi,kilise mallarinin milli emlaka devredilmesi,fabrikalarin isçilere devredilmesi,giyotin makinasinin yakilmasi). 22 martta versailles hükümeti yandaslarinin hükümeti ele geçirme tesebbüsü basarisiz oldu.12 mayista versailles güçleri parise girdi, komüne karsi sehri ele geçirmek için halk birlikleriyle uzun süre kanli biçimde savastı ve sehir sokak sokak çarpisilarak ele geçirildi (28 mayis).halk askerlere karsi mermi tükenince taslari tüfeklere doldurup savasmis,rehineler karsilikli olarak öldürülmüs son direnisler pére lachaise mezarliginda yapilmis ve esirler bu mezarlikta federeler duvari önünde kursuna dizilmislerdir.savasta 20000 kadar devrimci ve 700'den fazla versailles'li öldürülmüstür.devrimci parti bu olaydan sonra agir bir darbe almistir.

  • new york knicks ve new york rangers'ın şampiyonlukları ve emekliye ayrılmış numaraları dışında çatısında iki tane daha banner vardır. birincisi 12 numaralı billy joel bannerıdır ve joel'ın msg'de ardarda verdiği 12 konseri simgeler. ikincisi elton john'a ait 60 numaralı bannerdır, john'un burada en çok konser veren sanatçı olma rekorunu simgeler.

  • sanırım sevgili jean rostand üzerine en fazla yoğunlaşmamız gerekenlerden bir tanesini tespit etmiş;

    "bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz. ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz."

    jean rostand

  • "bir gün bir tiyatronun perde arkasında yangın çıktı.palyaço gelip izleyicileri uyardı.izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu; palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı.bana sorarsanız dünya böyle sona erecek:her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu sanan cin fikirli tiplerin tezahüratları eşliğinde. "

    ( kierkegard, ya/ya da, 1843)

  • 35 bin bence çok acı ama iyimser rakam.
    daha gidilemeyen 10binlerce ev varken ben sayının maalesef 200.000 'in üzerinde olacağını düşünüyorum.
    insanlar kaderleri ile baş başa.
    yazık oldu tüm insanlarımıza.

  • mükemmel sırada nafaka var. bu konuyu da çözdük mü tertemiz oluruz.

    edit: geçin bunları sayın kadınlar, kimseye düşmanlık yok herkes eşit.

    edit 2 : kadınların linç girişimi devam ediyor mesaj kutumu şişirmenizin hiç manası yok, boşuna kendinizi kasmayın. çocuğa biz bakarız, nafakaya gerek yok. haydi ikileyin , az biraz ayaklarınız üstünde durun kezbanlar.

    edit 3: mesaj kutum hakaret dolu, işte siz bu kadarsınız, yaprağı yerken kırt kırt sapına gelince meeeee. bundan öteye geçemeyeceksiniz, size gülüyorum ama ağzım ile değil.

    edit 4: burada sayın kadınlar diye mevzuya girmişiz, uvv hakaretin biri bin para , gelen elinde satır ile atlamış mesaj kutuma. sakin olun hakarete mahal yok , paranızı almaya devam edeceksiniz siz. tamam hadi güldük eğlendik dağılın.

  • "...ancak dersanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti" diyerek gerçekleşendir.

    öncelikle hakan şükür "vicdan ehlini rencide etti" kalıbını 3 farklı cümlede kullansın, bugün bilet alıp pensilvanya'ya el öpmeye giderim.

    sonrasında;

    bre adam senin seçildiğin yerde, 6 ay önce, ortalık birbirine girdi. milyonlar sokağa döküldü. o zaman vicdan ehli rencide olmadı da birkaç kişi çıkıp dershanelere laf edince mi oldu?

    insaf yok, anladık bunu da allah korkusu da mı yok?

  • bir ihale nedeniyle mahkemeye ifade verin diye kagit geldi. resmi evrakta sahtecilik ve haksiz kazanc saglama kilikli suclamalar vardi. tabi tirsa tirsa kime danisalim kime danisalim, aklimiza tanidik kidemli bir savci geldi. gittik dedik durum bu bu.
    smdi o an sunu anladim iyi bir avukat veya hukukcu olarak kabul edilen kisilerin kafasi cok farkli calisiyor. biz "ama biz masumuz sahtecilik de yapmadik, kazanc da yok" modunda bidir bidir otuyoruz adama.
    -eee, simdi siz burada ne olarak gorevliydiniz?
    -muayene ve kabul komisyonu
    -bakalim kanuna, himmm, komisyon-lari diyor. yani cogul. muayene ayri kabul ayri demis kanun. himm bunlarin gorev tanimi neymis hhmmm. siz bu gorevlendirmeye gore muayene komisyonundasiniz, kabul komisyonu baska... tamam ifadenizi buna gore verin. ben kabul komisyonu uyesi degilim, ne kadar teslimat yapilmis onun kontrolu kabul komisyonunun diye ifade verin. bir de beraat edince bu sorusturma izni veren bilirkisiyi mahkemeye verin, iste haksiz yere suclandim. ruh sagligim bozuldu diye temsili bir tazminat gibi...

    yav arkadas, yeminle gotu nasil kaptirmayiz diye tirsa tirsa gittigimiz yerden, adamin tum hikayeyi uzerine kurdugu bir "lar" sayesinde, ulan bilirkisi simdi gotunden kan alacam kan nidalariyla ciktik.
    iyi bir avukatta olmasi gereken bence "seytanin gor dedigini gormek". bir de bu mevzuata falan, yeni yonetmeliklere hakim olmak. arkadas bir cogul eki be, vay anasina...