hesabın var mı? giriş yap

  • sagopa kajmer ve ceza'nın türkçe rap'e önce damga vurup, sonra ayrıştırmaya başladıkları dönemlere tekabül eden diss parçasıdır. ceza adeta yardırmıştı bu şarkıda. ezbere bilirdim eskiden. belki bir iki tökezlemeyle hala söyleyebilirim ezberden. ceza- sagopa dissleşmelerini hep sevmişimdir. araya 3. kişiler girmese daha hoş olabilirdi bence. mesela ceza'nın tayfası, sahtiyan olsun, kadıköy acil olsun, ayben olsun, sagopa tarafından da disstortion e.p'de mozole, sitem depresif, raffine gibi adamlar olsun. keşke girmeselerdi de, iki dev kapışsaydı derdim o zamanlar bile.

    --- spoiler ---

    ceza eskidendi, sana rapi öğretendi.
    --- spoiler ---

  • player'indaki shuffle algoritmasini yazan adamin eline vereyim. koskoca albumde bi sarkidan sonra ayni sarkiyi calmayi basarabiliyor. if koy lan if.

  • aralik 2003, brezilya:

    arkadas - sizde hirsizlarin elini kesiyorlar mi?
    ben - yok, kanunlar ayni buradaki gibi. hapis filan.
    arkadas - aslinda kesmek lazim.
    ben - ...

  • muhtemelen kurucu kadroda olanlar şehit olmadıkları için kurucu kadrodadırlar.

    biraz karışık değil mi?

    honore de balzac 16 yaşında, arkadaşları ona mal değneği diyor.

  • okula valinin gelmesi, ardindan bahcede bulunan kucuk havuzu gostererek
    vali amca: "mudur bey buradaki baliklar ne oldu" demesi uzerine
    mudur amca: "sayin valim o baliklarin hepsi boguldu" demesiyle okul ogrencilerinin cogunun, vali korumalarinin yere yatmasi...

  • osmanlı'nın balkan ve ortadoğu ülkelerindeki hakimiyetinden ötürü baklavanın, musakkanın, kebabın ve bunlar gibi ortak yiyeceklerin bariz bir kimlik sorunu var. yunanlar karnıyarık değil papoutsakia derler, fakat bu tür istisnalar dışında çoğu yemeğin adı aynı.

    kebap, afrika'da da var, afganistan'da da var ve mantıksal olarak tahmin edebileceğiniz gibi aslında epey eski bir yemek. baklava osmanlı kökenli, fakat baklavanın atası plakountas tetyromenous.

    palaçinka aslında macaristan'ın. ama boşnak "boşnak yemeği" der, bulgar "bulgar yemeği" der, çek "çek yemeği" der, sırp "sırp yemeği" der. şu ülkelerin palaçinka üzerinde iddia ettiği hakkı, macarlar iddia etmekle uğraşmıyorlar.

    macaristan'daki, avusturya'daki, almanya'daki, isviçre'deki spatzle, çalıntı olma olasılığı hayli yüksek yemeklerden biri. resmen italya'dan gnocchiyi alıp editlemişler, adını da değiştirip kültürel miraslarına atmışlar.

    hint ve pakistan mutfaklarının da kimlik kargaşaları var, zira ikisi 1947'ye kadar bir aradalardı. tıkka masala soslu tavuk, ingiltere toprakları içinde pakistanlı bir şefin (bkz: ali ahmed aslam) icadı olan bir yemek. nasıl pakistan mutfağından ziyade hint mutfağının en popüler yemeği olmuş anlayamadım. ama ingilizler gelip de buna "english cuisine" dediklerinde komik oluyor çünkü geleneksel ingiliz damak tadına hitap etmediği bariz ortada.

    aynı kimlik krizi tanduri tavukta, veya gulab jamun gibi tatlılarda da mevcut. gulab jamunu pakistanlılar sahiplenir fakat orijin olarak hinttir. biryani de normalde perslerin icadı, fakat hindistan taraflarından gelip de biryaniyi sahiplenmeyen yok.

    uzak doğu restoranlarındaki çorbaları ayırt edebilene helâl olsun. ben hâlâ hangi çorbanın ne olduğunu öğrenemedim. vietnamın cao lausu, erişte yapısı olarak japonların udonu ile aynı. ama şu uzak doğu çorbaları konusu, nereden tutsanız elinizde kalır çünkü üzerine konan 1-2 malzeme değişti mi adı da değişir.

    filipinlilerin 'ilocano yemeği' olarak tanımladıkları "adobo" aslında ispanyolların. ama ispanyollar da o kadar masum değil. ispanyolların "tortillamız" diye sahiplendiği ekmekçik mezoamerikan yerlilerinden çalıntı. (siz siz olun bunu bir ispanyola söyleme hatasına düşmeyin)

  • evet çekinmiyorlar. osurmaya karar verip o an osuruyorlar...

    çok denk geldim bu insanlara .aşırı dikkatli ve burnu hassas bir insan olduğumdan mıdır, gece yolculuğunu sevdiğimden midir bilemem hep yakalarım (gece herkes uyuyor sanıp salıyor ipneler,ben uyur muyum lan baksana sen şu gözlere!)

    birgün star diyarbakır turizm ile silvana gidiyorum,acil gitmem lazım. tatil olduğu için uçaklarda yer yok mecbur otobuse bindim ilginç bir seyahat oldu,bu seyahatim osuruk nedir, ne kadar keskin olabilir,insan osuruk kokusu ile nasıl çift görür,kedi boku aslında güzel kokuyor olabilir mi,ense köküne saplanan keskin ağrı ne sebeplidir sorularına cevap bulduğum seyahat olmuştu.
    arkadaş osuruğun da bir şekli,bir derecesi olur. ne bileyim bu kadar keskin bir osuruk olur mu? o değil bu kadar keskin bir koku olur mu! coğrafyanın özelliği sanırım.arkadaş 4 yaşında çocuk osurur da bütün otobüs kokar mı? ne yedin sen minik şeymus? nedir derdin koçum o yaşta? oyle osurulur mu bitanem..ileride allah korusun kobay ederler adamı.

    horlayan mı ararsın, osuran mı, sümküren mi..ulan nerdeyim dedirtmiş bir seyahatti. koridorda çocuklar sıralanmış uyuyor,ayaklarımın altına bişeye çarpar gibi oldum bi baktım bir çocuk kafası! yatırmışlar koltukların altına! hay allahım..
    hani bir de bu şehirler arası otobuste ağlayan çocuklar var ya, hah onlar yoktu..bizim otobusdekiler direk anırıyordu