hesabın var mı? giriş yap

  • bir bilişim öğretmeni arkadaşımın anlattığına göre okullarda ciddi hareketlenmelere sebebiyet veren durum. fizik ve kimya başta olmak üzere bir çok branştan öğretmen neden bu dersi biz vermiyoruz da bilişim öğretmenleri veriyor diye söylenmeye şimdiden başlanmışlar. sonradan kodlamanın optik kağıtları işaretleme olayı değil de programlama olduğunu öğrenince geri adım atmışlar.

    çocuk ölü doğdu beyler. dağılın.

  • bugun tramvayda sahit oldugum,kelimesi kelimesine aktaracagım diyalog da yaran adi altinda incelenebilir.

    tramvayda yolculuk etmekte iken hemen yanimda oturan 40 li yaslardaki bir adamin karisiyla diyalogudur.

    adam -alo mehtap,ben tramvaydayim,
    yarim saate orhan da olurum.
    seni de duraktan aliriz.
    karisi -(muhtemelen) hangi durak?

    adam- yahu hangi durak olacak,evin onundeki...
    orhan'in arabayla geliriz,beyaz reno toros...

    karisi-(muhtemelen) nasil bir araba o?

    adam-stey$in vagon,beyaz toros...

    karisi-(anlamiyor herhalde ve muhtemelen sorusunu yineliyor)anlamadim nasil bir araba bu?(muhtemelen)

    adam- yahu uzun beyaz bir araba,toros iste...

    kadin-(ne diyorsa artik)

    adam- kartal yok mu kartal, onun gibi bir sey,uzun...
    yav stey$in ne bilmiyor musun?
    kadin-...........

    adam- yahu nihan,tamam bosver,sen 20 gece durakta ol.ben arabadan inince gorursun toros neymis.

    kadin- (muhtemelen) nihan da kim?

    adam-ne bileyim ben nihan kim?toros,kartal...kafa mi biraktin bende?

    kadin-(ikna olmamis olacak ki muhtemelen sorusunu tekrarliyor)nihan kim dedim?

    adam-yahu kadin torosla kartal farketmiyor senin icin mehtap nihan ne farkediyor?...allahim yahu

    kadin-(ne diyorsa?)

    adam-otobusteyim simdi...

    kadin-(muhtemelen) hani tramvaydaydin?

    adam-tramvay tramvay...tramvaydayim,kafami karistirdin iyice...
    neyse hadi 20 gece durakta ol...

  • sabahattin ali'nin cok sevdigim, hayranlikla, begenerek, surekli bir heyecanla okudugum romani.

    felsefe okuyan bir adam, asik oldugu ve ona asik konservatuarda piyano ogrencisi uzak akrabasi bir genc kiz, ikisinin arkadasi piyano hocasi bir genc adam ve istanbul, ve pohpohlanmayi, ahkam kesmeyi seven bazi gatezeciler, politikacilar, hukukcular ve onlari dinleyen, aidiyet ve pohpohlanma arayan birkac universite ogrencisi. toplum ama en cok da birey elestirisi var romanda. ask var. cok guclu bir kadin karakter var; hem de hem kadin, hem guclu -yani oyle erkegin kadin adi altinda sunulani degil.

    bir kere daha, kitabin kendi deyisiyle:
    "halbuki ne saytani azizim, ne saytani? bu bizim gururumuzun, salakligimizin uydurmasi... icimizdeki seytan pek de kurnazca olmayan bir kacamak yolu... icimizde seytan yok... icimizde aciz var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunlarin hepsinden daha korkunc bir sey: hakikatleri gormekten kacmak itiyadi var..."

    her daim basucunda tutmali ki baktikca silkinip kendimize gelelim.

  • fakirin, garibanın derdini en net gösterir karedir. ekmeğinin peşindeki adam, kelle koltukta bile olsa, ekmeğinin peşindedir. garibanlık budur. köftesi canından önce gelen köfteci olmaktır garibanlık.

    bu gebeşlerin hakkını yediği adamdır bu dayı. çalıştığından azını alan, çoğunu kaptıran dayıdır.
    babandır,
    dedendir.

    sensindir.

  • bir recep tayyip erdoğan beyanı:

    "erdoğan, konuşmasının sonunda, ailelerden yine en az 3 çocuk sahibi olmalarını istedi. 'bir olur garip olur. iki olur rakip olur. üç olur dengi olur. dört olur bereket olur, gerisi allah kerim demek lazım. efendim ama nasıl bakacağız? kusura bakmayın rızkın sahibi ne sizsiniz ne de biziz. hiç endişe etmeye gerek yok. bakıyorsunuz anadolu’dan bir çok örnek verebiliriz. 7 tane kardeş 7’side tahsilini yapmış. zengin bir aile değil bizdeki milyarderlere bakıyorsunuz bir, iki çocuğu var. bu işin para ile pulla alakası yok.' "
    kaynak: t24

    kendisinin ailenin parasızlığından süt yerine çay içen bebekten haberi yok demek: (bkz: bebeğine süt alamadığı için çay içiren anne)
    ya da evlerini düzeltecek paraları olmadığı için donarak ölen bebekten: 40 günlük ayaz bebek zatürreden öldü
    ya da hep "mehmet şimşek'in 8 kardeşi var" diye örnek gösterdiği mehmet şimşek'in kız kardeşlerinden hiçbirinin okuyamadığından: mehmet şimşek ile röportaj
    ya da "allah rızkını verir" derken dünyada açlıktan ölen milyonlarca çocuktan: foto

    bu laflarla türkiye'de aileler bakamayacakları kadar çocuk yapıp o çocuklar süründüğünde sorumlusu önce kendisidir.

  • ekmek almaya giderken ya yetmezse diye bozuk paraları devamlı saydığınızı anladığınız anlar bütünüdür.

  • über-salak zihniyetin savunduğu hede.
    devlet vergiyi neden alıyor ulan, kamu hizmeti vermek için değil mi? yurttaşlarına, o devletin yurttaşı olduğunu gösteren biricik kimlik belgesini bedava vermeyip 18 liraya satacaksa sikmişim öyle devleti.

  • sayın esmer bayanlar; saçlarınızı sarıya boyatınca maalesef marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyorsunuz...

  • prematheiçin; cinsiyet: kadın; yaş: 25; il: ankara
    ekşi sözlük´ten premathe, zekana ve duyarlılığına hayranım.. bütün entrylerini, arkadaşlarının hakkında yazdığı her şeyi okudum. asla tanışamayacağız; ama ben seni takip etmeye devam edeceğim!

    meali:
    #8395832 depeyi dedim olmadı
    #8437519 aton dedim olmadı

    (biri çok fena taşşak geçti ya bizle dostlar...ona yanarım ha.bişey değil kronolojik olarak ilk itiraf bana gelince gaza geldiydim bi de...2 haftada elime verdi işte buyrun...bööhüü ne istedin lan temiz duygularımdan? ne istedin real'deki o masum çocukluğumdan? ne istedin sevgimden? sen mi büyüksün itiraf.com insanı? hayır,ben büyüğüm!dokunma artık bana! dokunma arkadaşlarıma! bir itiraf daha gelirse,ben, ömründe aton karimcayi bile incitmemiş depeyi usta,hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile! okul burası okul ticarethane değil beyim! benim öğrencilerim onlar! benim yavrularım! limonla olmaz turşu suyu! sirke koyacaksın! sirkeeee!)

  • debe editi: bu entry'nin debeye girdiğine hem sevindim hem şaşırdım. radyosu şeklinde yanlış yazdığım kelimeyi rasyosu olarak düzelteyim bu vesileyle.

    doğa tarafından karton bardak gibi disposable kabul edilerek gereğinden fazla çoğaltılarak hazır bulundurulmamız, kullanılmamız ve atılmamız.

    insan neslinin devamı, doğurgan kadın sayısıyla limitlidir ve mevcudun onda biri sayıda erkek insan neslinin devamı için yeterlidir.

    oysa doğa, seçimini yaparken yine de kadın erkek sayısını dengede tutar. bunun temelinde kadınların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak karşı cinsten arkadaş ve sevgili rasyosu tutturma motivasyonu olduğunu hiç sanmıyorum.

    doğa kadınları seviyor ve onlara gümüşlükte duran kristal bardaklar gibi davranırken, bize karton bardak gibi davranıp fazla fazla üreterek, işçi arı muamelesi yapıyor. haddinden fazla miktarda olmamız nedeniyle de aramızdaki rekabeti sürekli diri tutuyor.

    karton bardak olmanın en zor yanı neyse, erkek olmanın da en zor yanı o bence.