hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: kız arkadaşım sikimi film izler gibi izliyor

    @1 bi köşeye oturuyor öyle izliyor

    @2 kisa film seviyo demek kiz

    sonraki 12 sayfa @2 ye helal gardaşımlar bravolar tebrikler methiyeler....

  • adam maddi manevi kendini tiyatroya adamış, muhalifliğini korkmadan sergileyebiliyor ve halkın büyük bir kısmı tarafından seviliyorken kavuğu hak etmediğini düşünmek haksızlık olur.
    tiyatronun yeni kavuklusuna merhaba diyoruz.

    bonus: kavuğun münir özkul’dan ferhan şensoy’a geçişi ve sonrasında yaşananlar izlemenizi tavsiye ederim.

  • amerikalı antropolog edward t. hall'n etimolojiye kazandırdığı bir kelimedir.vücudumuzun etrafında çevrelediğimiz görünmez bir halkadır. nasıl bir ülkenin sınırları varsa, devlet o sınırlarından içeri izinsiz girilmesini bir şekilde engelliyorsa, insanlarda da böyledir.
    15-45 cm ----------mahrem
    46-1.22 cm--------yakın
    1.22-3.6 m---------uzak
    3.6 ve üzeri------- kalabalık

    cm oranlarından da anlaşıldığı gibi, mahrem olarak adlandırılan bölgeye sevgilimiz, ya da çok yakın dostlarımızla paylaşırız. tabi bir de bize zarar vermek isteyenlerle. gelip de gırtlağımızı sıkmak isteyen insan da bu bölgeye girecektir. tanımadığımız insanlar bu bölgeye girdiğinde vücudumuz fizyolojik tepkiler verir.
    yakın mesafe, eş-dost kısmıyla paylaştığımız bölgemizdir. kişisel bölgemizdir.
    uzak, sosyal bölgemizdir. iş yerine gelen müşteriler, bakkal vb. insanlarla paylaşmak zorunda olduğumuz alandır.
    kalabalık diye adlandırılan da ortak alanımızdır. insanın kendini en güvende hissettiği alanlardan biridir.

  • türk'ün türk'ten başka düşmanı olmadığını gösteren haber. bence taksimetre tarifeleri, avm otopark ücretleri, cafe ve restoran fiyatları, otoyol ve köprü ücretleri ve hatta bunlardan alınan vergiler dahi arttırılsın.

    çünkü işletmeler salgın yüzünden kapalıyken halkın bir kısmı ağaçtan para toplamakla meşguldü. diğer kısmı ise devletin kayıtsız şartsız hesaplarına yatırdığı on binlerce lirayı neremize sokuştursak diye kara kara düşünüyordu.

    (bkz: biz bizi s.keriz türkiyem)

  • kedisini seviyordur. ayrıca sırf lüks arabaya binmek ve o aracın yakıtını, tamirini, yedek parçasını vs. karşılamak için dünya kadar para harcayan insanlar var. hem de araba canlı bile değil. buna ne diyeceksin kulak misafiri?

  • bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.

    birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!

  • bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.

    önemli olan nasıl sorduğunuzdur.

    debe editi: debe editi.

  • muhtemelen tehdit suçundan hakkında soruşturma açılmış yargılama sonunda ceza alması durumunda mesleğini kaybetme durumu olan bir arkadaşa benziyor. maalesef sivil hayatta eğitim ve bilgi durumundan dolayı polisken kazandığı maaşa ve statüye ulaşması da mümkün olamayacağı için yaşanan durum. bir kızdan ziyade hayat standardı geri dönülemez şekilde değişeceği için yapmış olduğu bir eylem. allah taksiratını affetsin.

  • geçenlerde bir akşam telefonum çalıyor. arayan defne'nin anaokulundan sınıf arkadaşı engin'in annesi. numaramı acil bir durum nedeniyle okuldan almış:

    - merhaba barış bey, ben defne'nin sınıf arkadaşı engin'in annesi...
    - merhaba engin'in annesi hanım...
    - defne oğluma üst katımızda oturduğunuzu söylemiş...
    - öyle mi??? (alakasız semtlerdeyiz)
    - bizimkini burada oturmadığınıza inandıramadım, defne'yi bulmak için bütün yukarı katları dolaştı. bulamayınca krize girdi, bir saattir kendini yerden yere atıp ağlıyor. defne'yle konuşturup ikna etmesini sağlayabilir misiniz?
    - şu anda evde değilim, numarayı vereyim, evden ararsanız konuşabilirler...

    ardından eve dönüyorum, olup biteni defne'ye soruyorum:

    - arkadaşınla konuştun mu tatlım?
    - konuştum baba.
    - eee anlatsana neler oldu?
    - olan bir şey yok baba. engin tamamen uydurmuş bence.
    - ama çocukcağız seni araya araya perişan olmuş, insan kendi uydursa böyle olmaz ki.
    - yok yok, uydurmuştur.
    - bari iyisi mi okula gittiğinde engin'le konuşayım da üzülmesin.
    - olmaz baba! konuşma!
    - neden?
    - belki deeee... uydurmamıştır!
    - yaaaa?
    - belki deeee... birisi ona şaka yapmıştır.
    - demek şaka?
    - ama baba, engin şakadan anlamıyorsa şaka yapanın suçu ne?
    - ama yazık değil mi, çocuk her yerde seni aramış, çok üzülmüş.
    - erkekler de hep böyle baba ben napayım?
    - sen başkalarına da mı yaptın bu şakayı?
    (o pis sırıtışı imkanı yok tarif edemem)

    araştırıldı ve öğrenildi ki bizimkinin hayranı çokmuş. dahası, küçükhanım hayranlarından bıkmış da dalgasını geçmeye başlamış. yaş daha dört!
    yalnız ne yalan söyleyeyim, kız babası olarak kızımın erkekleri parmağının ucunda oynatmasından haince bir zevk almadım değil.