hesabın var mı? giriş yap

  • arapça, ifrit cinlerin zararlı cinsi olarak anılmakta, başka bir kaynakta şeytanın arka bacağı olarak çevrilmekte, diyanete göre “şeytanî özelliklerde ileri gitmiş, tuttuğunu devirir, güçlü, becerikli, ele avuca sığmaz” anlamına gelmekte .bu ifadenin, hem insanlar hem de cinler için kullanıldığı dikkati çekmektedir. yabancı kaynaklarda kullanılan omen türkçeye birçok yerde ifrit olarak çevrilmektedir.

    "ifrit oldum " kullanılışı ile "ifritlik" denen durumun belirli bir mevkiyi, dönüşüm sonrasını, değiişmeyle oluşan durum ile okunabileceği ortaya çıkabilmektedir. peki "ifrit oldum" diyerek neyi kastederiz; "ifrit oldum" diyen kişi, bir şeye bir duruma çok fazla kızarak, bu öfkeyle dönüştüğü şeyi anlatmaktadır. ancak değilleme ile şunu anlatalım ifrit olmak "sinir olmak" " uyuz olmak" " hasta olmak " gibi argo kullanımlardan oldukça farklı bir * kullanımdır. ifrit gibi insanın damarına basmak,ifrit olmak, ifrit kesilmek kullanılagelen deyimlerdendir. doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin olarak sözlüklerde geçen bu kelimenin kullanımından yola çıkacak olursak; demek ki ifrit insanın damarına basar ; öfkeden karşısındakinin "hoşuna gitmeyecek"ten fazla şeyler yapmaya çalışır. öfkesinin hakimiyetini kaybederek, saldırı öncesi söylenebilecek ve karşısındakini de kendi durumuna çekecek manupilasyonlar yapar. örn. "masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı."*. sözlükte verilen diğer bir anlamının; öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse olması bununla ilgili gibidir.

    kutsal kaynaklarda da ifritten bahsedildiğini görmekteyiz. bu kaynaklarda ifritin bir cin olduğu söylenmektedir;
    neml suresi 36. (elçilerin sözcüsü) süleyman’ın huzuruna gelince, süleyman ona şöyle dedi: “siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? oysa allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.” 37. “sen onlara dön. andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.” 38. süleyman, “ey ileri gelenler! onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?” 39. cinlerden bir ifrit,”sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim” dedi. 40. kitaptan bilgisi olan biri, “ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: “bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, rabbimin bana bir lütfudur. kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. kim de nankörlük ederse (bilsin ki) rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.” http://en.wikipedia.org/wiki/ifrit

    "kazvinî'nin “acaib al-mahlûkat wa garaib al-mawcûdat” ile damirî'nin “hayât al-hayawân” adlı eserlerinde cinlerle ilgili önemli açıklamalar vardır. bu yazarlara göre; insanın topraktan, meleklerin de nurdan yaratılmış olmalarına karşın, ateşten yaratılmış olan cinlerin erkeğine “cinni” dişisine de “cinniye” denir. cinler üç gruba ayrılırlar: agval, saali ve afarit. agval veya gilan grubundan olanlara “gul” denir. saali türü cinle­re ise “sılat” derler. afarit grubundakiler ise “ifrit” diye bilinirler. bu cin gruplarının kendi aralarında da hiyerarşik bir düzenleri vardır.

    ifrit’ler ise cahiliye döneminde cinlerden sayılmazken, islamiyet ile birlikte cin olmuşlar. ama, eski bir alışkanlık olarak, araplar ifrit’leri şeytan’lar ile bir tutmayı yeğlemişler. inanışa göre, ifrit çok kuvvetli, sert mizaçlı, acımasız ve aynı zamanda kurnazdır. mısır'da ise, öldürü­len veya acılar içinde ölen bir adamın hayaletine ifrit derler.
    buhârî - tefsir 253:330 : ebu hureyre demiş ki; peygamber şöyle buyurdu: “cin tayfasın­dan bir ifrit dün gece namazımı bozmak için bana ansızın hücum etti. lakin, allah beni galip getirip ona istediğimi yapmaya fırsat verdi. sabah olunca, hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamak istedim. fakat, kardeşim süleyman peygamber'in sözleri hatırı­ma geldi (de böyle yapmadım)." kaynak: anadolu inançlarinda cinler ve cincilik

    ifrit olmak , neye ve kime benzerse benzesin , eski kaynaklarda ve mitlerde bu derece ismi birbirine benzeyerek * kullanılan kelimenin bize neyi anlatmak için kullanıldığı tahmin edilebilir hale geliyor. ifrit, korkularımızı, endişemizi, nevrozumuzu, psikozumuzu kendimize anlatmak için bulduğumuz bir yol olabilir mi? olabilir mi?

    (bkz: obsesyonel nevroz)

  • chp’li başkan tarafından yönetilen bir ile misafir olduklarında il valisini, akp’li bir ile misafir olduklarında belediye başkanını konuk eden program.. herifler çanakkale’ye geldiklerinde 20 yıllık belediye başkanı yerine 1 aylık valiyi konuk ettiler. bursa çekimlerine bakıyorsun konuk alinur aktaş.. bu kadar mı korkuyorsunuz lan reisten? :) yemek programlarını da izlemiyordur herhalde..

  • şu otomobili ya adam akıllı üretin adam gibi herkes baksın incelesin ya da hazır değilse de temcit pilavı gibi ikide bir yarım yamalak göstermeyin şunu. yok bagajı açmak yasak yok zoom yapmayın yok binmeyin bu ne arkadaş böyle tanıtım mı olur? yaptığınız iş kendinize benziyor, tebrikler.

  • işçilerin haklarını almasıyla beraber, projenin imajına leke gelmesin diye medyadan gizlenen işçi ölümleri de gün yüzüne çıkması için duacıyız.

  • bu yarismadan anladigim su: merve aydin serenay'dan nefret ediyor. turabi kendisini ust akil olarak goruyor. begum basketbol oynamaya diye evden cikip yanlislikla adaya gidiyor. hakan gizem i ve kayinvalidesini gercekten seviyor. nadya gulusuyle dahi sinir bozuyor. bozok yagmurlu havada 1 damla suyu haketmiyor. hilmicem iyi ama cevresi kotu. hakan zeki ama calismiyor. sahra calisiyor ama zeki degil. hasan nezaketin kerizlik olarak algilandigi avam bir ortamda aptal saniliyor.

    debe edit: 1) fenerbahçe-kalamış sahili imar'a açılmasın! ranta kurban gitmesin! bir avuç yeşilimiz bize kalsın.
    2)doğukan için bir şey yazmamışım. barış manço 81300 moda'ya gitmediyseniz gidin, ziyaret edin.
    kış bahçesinde bir şeyler için, adam olacak çocuk yazısı önünde fotoğraf çektirin, bahçedeki eşeği;
    domates-biber-patlıcan'ı görün.
    3)mustafa akıncı, tebrikler, darısı başımıza.

  • gerçekten güzel bir saç modeli. gerçekten güzel, çok trend, modern.
    peki ama ya o surat?
    çaldığın atları nerede saklıyorsun arda turan?

  • üst edit: yüzde 25 olarak açıklandı. sarı sendikanın başkanına gelecek dönem milletvekilliği, biz memurlara da asgari ücretten hallice yeni maaşlarımız hayırlı uğurlu olsun. bu bir şaka olmalı. acı bir şaka olmalı.

    arkadaşın eşi lise matematik öğretmeni. bizim kurumda kapıda bekçilik yapan güvenlik görevlisi arkadaşlar bu matematik öğretmeninden daha fazla maaş alıyor.

    bitti mi? bitmedi.

    bize taşerondan geçme kadrolu işçi arkadaşlar ki aralarında ne konuştuğunu anlamadığımız, okuma yazması bile olmayanlar var, bu matematik öğretmeninden fazla maaş alıyor.

    bu arkadaşların maaşları asgari ücrete gelen zamla şekilleniyor. yani asgari ücret tahminen en az 8500 tl olsa, bu yüzde 60 civarı bir zam yapıyor. memura da %30'dan fazla verilmeyecek gibi bir hava var.

    hani diyoruz ya hep, asgari ücret memur maaşına yetiştirilmeye çalışılıyor falan. onu çoktan geçtik efendim, adamlar bizi çoktan geçti. tur bindiriyor.

    edit: bahsettiğim arkadaşlar asgari ücret almıyor, zamları asgari ücrete göre şekilleniyor. ince ayrıntıya dikkat.

    alınma editi: öğretmen maaşından örnek verdiğim için arkadaş alınmış. öğretmen sadece bir örnek. ben de memurum, laboratuvar personeliyim. kritik pozisyondayim. tüm ülkenin brucella aşısını ben üretiyorum. ben de paspas yaptırdığım taşeron işçiyle neredeyse aynı parayı alıyorum. muhtemelen bu zamlarla beni de geçecekler. arkadaş alınmasın. tüm memurlar, yatanı da bizim gibi gece gündüz çalışanı da aynı potada. masa başı da bizim gibi laboratuvarda hastanede türlü risk altında çalışanı da aynı potada. memur zammı konuşulurken hepimizi ilgilendiriyor. mesele öğretmen, hemşire, laborant, şoför meselesi değil. mesele asgari ücretle memur zammı arasındaki farkın erimesi bir yana artık durumun kabul edilemez bir noktaya gelmesi.

    debe olmama editi: entry'lerim debede yer bulsun diye bir derdim yok, düşüncem neyse onu ifade ediyorum, katılan oluyor, katılmayan oluyor, geçip gidiyor ama yarım günlük sürede 7 ay önce açılmış başlığın en beğenilen entry'si olan ve an itibariyle 542 fav alan bu entry'nin debede son sırada bile kendine yer bulmamasını hiçbir algoritma açıklayamaz. bunun net sansür olduğunu düşünüyorum.

    tahmin editi: başlığı en beğenilen entry'si olmanın getirdiği duygularla bir tahminde bulunmak istedim. artık açıklanmasına saatler kaldı. %25 ile %55 arasında bir zam bekleniyor. benim tahminim en az %40 olacağı yönünde. bu tahminimin sebebi bizzat cumhurbaşkanının kendi açıklaması. eyt açıklaması yaparken mealen dedi ki: artık ülkemiz feraha çıkıyor, zenginliklerimizi kullanmaya başlıyoruz. milletimizi de bundan faydalandırmak istiyoruz.

    böyle bir ortamda memur en az %40 alır diye tahmin ediyorum. inşallah yanılmam. alım gücü zaten yerlerde. yoksulluk sınırı 25 binin üzerinde. ortalama memur maaşı 10 bin civarı. istediğimiz şey yoksulluk sınırına biraz daha yaklaşabilmek. ne kadar acı değil mi? ama buna bile söylenenlerin, zammı bile hak etmediğimizi söyleyenlerin, memur düşmanlarının bu kadar çok olması daha acı.

  • kadıköy anadolu lisesi, henüz okurken anlaşılamasa bile, kişiye ileriki yaşamında kendisini diğerlerinden ayıracak farklı bir dünya bakışı kazandıran; mezun olduktan sonra kaç yıl geçerse geçsin, her daim insanın burnunu sızım sızım sızlatan; üzerine lisans, yüksek lisans, ne yapılırsa yapılsın, her zaman "okul" denince akla ilk gelen yerdir.

  • çikolata alıyosun çikolata değil. domates alıyosun, ilaçlı. 2. sınıf kalitede bal alıyosun şurup. zeytinyağı alıyosun, karışım. dondurma alıyosun, aromalı boyalı.

    dünyanın en kalitesiz ürünlerini yiyoruz
    parasını verip iyi olsun diyosun ama değil. 2. sınıf yaşıyoruz hayatı