hesabın var mı? giriş yap

  • evime gelip wi-fi sifresini soran akrabalarim ve arkadaslarim yuzunden gidip bir tane (bkz: traffic shaper) ve bir tane de (bkz: access point) alip, gelenlere ozel misafir agi yaratip, onun sifresini de ucubik bir sey yapip kullanim kotasini 512 kbit/saniye ile sinirlandirdim. her gelen sifre istiyor, misafir sifresini veriyorum, bu cok yavas deyince de, benimki de oyle gulum deyip baglandigina baglanacagina pisman ediyorum. bir sonraki asamada, virus bulastirmak icin bir tane makina koyacagim ki, alsin ebesinin megabaytini...

  • 12 kizgin adam sizi de dikkatsiz, mahkemeyi dikkatle izlememis bir juri uyesi rolune koyuyor. mahkeme hakkinda hicbirsey bilmediginiz icin juri odasinda etkili olan isimlerin etkisi altinda kalip siz de karar veriyorsunuz, ya da, "hadi bir karar versinler de film bitsin" gibi bir tutum icerisine giriyorsunuz, ki bu iki tutum da icerideki juri uyelerinin tutumudur... film sonunda juri kararini veriyor, herkes evine dagiliyor; siz de gonul rahatligi icerisinde ayriliyorsunuz ekran basindan mutlu mutlu, ama hala bilmiyorsunuz cocuk gercekten de suclu mu degil mi diye... iste seyirciyi bu juri koltuguna koyabilmesi ve sizin uzerinizde bu sosyal psikoloji deneyini yapabilmesi bu filmin en onemli ozelligidir bence...

  • "uzun yıllar sonra nato ve batı ile olan ilişkilerimizin düzelmesi"

    bir kahkaha attiktan sonra yazarin entrylerine bir goz attim.
    (bkz: #56670632) tayyip icin "dünya'nın en güçlü siyasi lideri." seklinde yazmis.

    boyle de bir nesil var amk. daha dun pikacu izlerken bugun dunya, siyaset falan konularina kafa yormaya baslamis.

  • türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu olan gazi mustafa kemal atatürk'ün 85. ölüm yıl dönümünde emniyet şeridinde saygı duruşunda durduğum için türk polisi tarafından bana düzenlenmiş cezadır.görsel

    bu sabah trafikte olduğumdan dolayı herhangi bir kazaya neden olmamak amacıyla aracımı 09.04’te e-5 yenibosna-merter istikametinde yenibosna mevkiinde en sağ şeride çekip saygı duruşunda bulundum. trafikte yer alan tüm araçlar araçlarını durdurarak saygı duruşunda bulundular. durduğum yerin 50 metre ilerisinde ise 1 polis aracı ve 3 memur olduğunu fark ettim. ilk olarak saygı duruşu sırasında bir trafik kazası meydana gelmesi durumunda hızlıca müdahale etmek için polislerin hazır beklediğini düşündüm. ilk yanlış düşüncem bu oldu.

    polis memuru beni durdurup evrakları isteyince rutin kontrol yapıyorlar diye düşündüm. ikinci yanlış düşüncem de bu oldu. bana trafik cezası yazacaklarını söyleyince itiraz edip, siz türk polisi değil misiniz saygı duruşunda durduğum için bana nasıl ceza yazarsınız dediğimde, saygı duruşu için mi durdun dedi (bu sabah 09.05’te aracımı sağa çekip, dörtlümü yakıp, aracımdan inip, arabanın yanında 1 dakika boyunca ayakta istanbul’un temiz havasını ciğerlerime çektiğimi düşündü galiba). evet dedim saygı duruşu için aracımı çektim. tamam o zaman ceza yazmıyorum dedi. ben de ehliyet ve ruhsatımı yoluma devam ettim. (yolda keşke polis aracının ve memurların videonu çekseydim diye düşündüm, çekmediğime şu an çok pişmanım.)

    bu akşam e-devletten ceza sorgulaması yaptığımda tarafıma 47/1-c maddesi kapsamında 436 tl ceza düzenlediğini gördüm. şimdiye kadar yediğim trafik cezaları (hız limitini aşma) arasında bu cezanın yeri çok başka. ben bu cezayı yemekten gurur duyarım. lakin bu cezayı, bana kesenlerin yanına bırakmaya hiç niyetim yok. öncelikle cezaya itiraz edeceğim, sonrasında ise bana ceza yazan memur hakkında (tutanaktan belli oluyordur diye düşünüyorum) dava açacağım.

    edit 1: güzel mesajlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. dava süreci ile ilgili gelişmeleri ayrıca burada paylaşacağım.

  • eğer doğruysa telefon numarası, nerede çalıştığı belli bir hayvan evladının marifetidir. kız yurtdışına çıkacağı için ertelemek zorunda kalmış keşke polise hemen haber verebilseydi. burdan yapabileceğimiz herhangi bir şey olup olmadığını merak ettiğim durumdur ayrıca. kızın sosyal medyada gezen mesajı ihbar kabul edilebiliyor mu gibi sorular doğurmuştur.

    evde yalnızken sipariş verildiğinde, hele bir de geç saate kalmışsanız karşıdaki adamın sizin hakkınızda kapılabileceği art niyetli düşünceler korkusunu hortlatmıştır ayrıca. aşağıdan kapı çaldığında asansörün gelmesine yakın kapının sürgüsünü açıyor, üç kat kilidi bire indiriyorum ki evde yalnız olup korktuğum anlaşılmasın. kapıyı açmadan da mutlaka yok seninki daha gelmez benimkidir falan diye sesleniyorum içeriye doğru. televizyonun sesini açıyorum vb. sırf bunun için iki menü ya da iki içecek söylediğim de oluyor. bunlar oluyor çünkü allah korusun başınıza bir iş gelse "gecenin o saatinde sipariş vererek herifi kapının önüne kadar getiren kız" olarak içten içe suçlanacağını da biliyorsun. hiç ama yemeksepeti, ama kurumsallık, adamlar çekinir falan diyemiyorum. bir şey olsa ailem şoku atlatınca bana o saatte sipariş vermenin risklerini anlatır, ya da konu komşu "gerçi gece gece ne gerek varmış" falan der biliyorum. böyle hizmetler kadın milleti için değil bizim memlekette galiba, biz çok yanlış geliyoruz.