hesabın var mı? giriş yap

  • kıskançlık
    diğerlerini bilmem de benim burcumla ilgili söyleyebileceğim en önemli şey kıskançlık olur. ama sevdiğime karşı. sevdiğini kıskanmaktan bunaltır terazi kadını. kıskanınca gözlerinden alevler çıkar o derece. damarlarında hisseder o kıskançlığı. hayattan soğur. yanındaki 10 yıllık arkadaşı olsa bile fark etmez. illa ayırmaya çalışıyordur. kesin onu sevmiyordur veya sevdiğinde gözü vardır falan filan.

    gözü sende
    bunun haricinde sevdiğine kafayı taktığı için etrafında dünya yakışıklısı adamlar olsa gözü görmez. sürekli iltifat etseler kulakları duymaz.

    kime bakar nasıl bakar
    henüz sevdiği biri yoksa sevdiği adamı kendiyle ilgilenenlerden seçer genellikle. ilgilenen derken bi bakışını gülüşünü yakalamıştır. onu bi tek kendine yaptığına inanır sever o adamı. çabuk sever. çabuk aşık olur. aşka inanır.

    genel manada konuşması gülüşü gözleri güzel adam kombinasyonundan çok etkilenir. konuşma derken onla güzel konuşacak. bazen de bi tek o varmış gibi davranıcak filan. bu yüzden diyorum ya yakışıklı olması gerekmiyor. güzel kokuyorsa bağlanır. neyse işte genelde böyle adamlara takılır.

    ilgi beklentisi
    ilgi görmeye bayılır. ilgisizlikten dolayı soğur ve uzaklaşır. efsane gıcık olur ilgisiz adama. adam seviyorsa sürekli ilgilenmek durumundadır. ilgisizlik durumlarında gözü başkasına kaymaz ama onu kıskandırmaya çalışabilir.

    çok yakışıklı adam sadece arkadaşıdır
    sevdikleri genelde çok yakışıklı adamlar değildir. çok yakışıklılar herkesin beğenisini kazananlar ilgisini çekmez. kıskanç çünkü katlanamaz herkesin beğendiği adama. arası iyidir ama hep friendzone'lar onları. onlara sevgilisini nasıl sevdiğinden bahseder. dışardan bakanlar ortamların hoş çocuğuyla nasıl böyle samimi olduğuna şaşırır. aralarında bişey var bile sanar. imalarda bulunur hatta kıskanırlar. rahat rahat arar konuşur çağırır, muhabbet eder, tersler, dalga geçer.vs. çünkü o sadece arkadaşıdır bu yüzden istediği gibi davranır.

    sevince saçma davranır
    kafayı taktığı adama da hiç o kadar rahat davranamaz. hatta genelde saçmalar. yersiz hareketlerine kendi de anlam veremez. sonra günlerce düşünür üzülür. hatayı hep kendimde arar. onu hep melek sanar. gözünde büyütür abartır ilahlaştırır.

    sevmedin ve bittin
    sevilmediğini anladıysa öyle bi hisse dahi kapıldıysa 5 saniye fazladan beklemez. o saniye konuyu kapatır. vazgeçer. ama sevildiğini sanıyorsa o adam canına okusa hayatı zindan etse vazgeçmez.

    vazgeçme meselesi
    vazgeçtiği adamı pat diye unutur yeni aşklara yelken açar. arkasına bakmaz. dünyaları önüne serse umursamaz. bi kez sevilmediğini hissettiği an bi daha güvenemez o adama. inanamaz. sevmeye devam edemez.

    erkekten beklentisi
    sevsin belli etsin yanında olsun. ilgilensin. her dışarı çıkalım dediğinde yorgunum demesin. bazen de tamam desin. gideceği yeri adam seçsin ona uyayım diye bekler. otoriter olmalıdır adam. ona sormasın. şuraya gidiyoruz desin adam.

    kıskanmıyorsa s.. olup gitsin afedersin. ama güzel kıskansın. onu hasta etmek yerine bunu ona söylesin. kıskandığı şey neyse bi daha yapmaz zaten. ya da dikkat edilecek bişey varsa eder. hiç de gocunmaz. kendisine karışılmasından rahatsız olmaz.

    belirsiz hareketlerden nefret eder, seven adam sevdiğini açık net söyleyecek. sürekli peşinden koşmak, ilgisizlik, bi öyle bi böyle tavırlar onu soğutur.

    hediye
    düşünülmemiş sadece parası neyse verilip alınmış hediyelere hiç değer vermez. gıcık olur. pahalı çantada ayakkabıda gözü yoktur. nolur düşünerek alınmış olsun. o hediye canı, vazgeçilmezi olur. kaybederse kendini affetmez o derece. küçük şeylerden çok mutlu olur. eliyle yemek yedirme, durup dururken sarılma, gözlerine bakarken konuşamama gibi sevimli şeyler.

    ortamı
    kimseyle çok aşırı samimi olmaz. herkesle meraba merabası vardır. ama çok çok yakın olduğu bir yada iki insan vardır. onların da başkasıyla çok samimi olmasına tahammül edemez. rahatsız olur. gıcık olur. trip atar. sırf o gün takılmış olmak için kimseyle arkadaşlık etmez. böyle yapan insanları da etrafında istemez. çok seçer. çok çok yakın olmanın dışında da samimi olduğu çok fazla insan yoktur.

    evde oturmayı hiç sevmez kültürel etkinliklere bayılır. ama yanında samimi olduğu biri olmayacaksa gerekirse bi hafta evden çıkmaz.

    arkadaş konusunda biraz salaktır. seçicidir ama hemen de inanır sevildiğine. herkesi kendi sanar. aklından ne geçiyorsa aynısını o da düşünüyor zanneder. laflarının yanlış anlaşılacağı aklına gelmez. doğum günlerini özel günlerini unutmaz kutlar. kendi doğum gününün de kutlanmasını da bekler.

    özel konuları da anlatır. saklamaz hiç. aptal insana katlanamaz. onla uğraşırlarsa tersler aşağılar. genel anlamda muhattap olmaz.

    ayrıntılar
    aşk mı para mı derseniz aşk der. parayı kendi kazanacak hırsa ve azme sahiptir. dış görünüş meselesinde iyi şeyler yazmışsınız allah razı olsun. bu sizin bileceğiniz bişey. ben içimde kopanları yazmak istedim. acı çekme konusunda güçlüdür hiç belli etmez. hakikaten monalisa smile moduna girer. ama derdi sevgiliyse normalde kapanmak bilmeyen çenesi kapanır. sessiz sürekli uyuyan gerekmedikçe dışarı çıkmayan bi insan olur. düzeltene kadar kendine gelemez. 50 tane kankası olsun sevgilisi yoksa hayat çok anlamsızdır. içinde boşluk taşır. sürüklenir. amaçlarını unutur, bu yüzden yalnız olmaktan nefret eder. katlanamaz.

    kenara köşeye kaydetmişim. çok tepki çekmekten korktum sanırım. bunlar tamamen subjektif görüşlerim olup çoğunluğunu diğer terazilerde de görmekteyim. bak sadece bende olan şeyler diye değil. altını çizeyim tekrar. yazdıklarım tamamen doğru olmayabilir. kızmayın. üzmeyin beni.

    edit; özellikle aşk konusuna değinmişsin ne ima etmeye çalışıyorsun diyen oldu. ben bunu; bana böyle böyle davranın demeye yazmadım. kimseyle işim yok benim. ayrıca insanlar burç muhabbetinde aşk konusunu merak ediyor diye bu konudan bahsettim. hobi olarak astrolojiyle ilgilenen kaç kişi var allahaşkına. hoşlandığınız terazi kızları neyin kafasını yaşıyor anlayın diye yazdım. ya da ben teraziyim bi tek ben mi böyleyim diyenler için yazdım.

  • özgür müzik seçimi, cipsli parmakları mahalle baskısı olmadan şuursuzca emebilmek gibi sıradışı ve nadide avantajlar olabilirler.

  • başlık: oh be sonunda boş starbucks bardağı buldum

    1. biliyorsunuz beyler bunları bulmak çok zordur çünkü alan insan yıllarca bunları kullanabilir. gider evinde nescafe yapar sanki matara kullanırcasına yıllarca bunları kullanırlar.

    bugün işten gelirken yol kenarında bırakılmış grande boy bir bardak buldum. içerisinde 3-4 parmak kadar tahmin ettiğim kadarıyla mocha vardı. mochayı tek dikişte kafaya dikerek oracıkta bitirdim. az önce eve vardım direkt gidip mutfakta kenarında ki kahve lekelerini ve kapağı sildim.

    yarın ilk işim nescafe 3ü1 aradamı yaparak içine koyucam ve marlboro paketine koyduğum samsun 216'larım ile artık ben de havalı bir insan evladı olucam.

  • 10 lira kargo ücreti ile kedi evi satan mobilya firmasının yaptığıdır.

    genellikle x firması rezaleti olarak karşımıza çıkan türk firmalarından beklenmeyecek derecede güzel olay.

    mobilya üreten bu adamlar oturmuşlar hurdacıya satacakları (zarardan kar) malzemelere şekil verip ve paketleyip (maliyet) sadece 10 tl kargo parasına kedi evi olarak gönderiyorlar.

    taksit bile yapabilirsiniz. elinize mi yapışır bir paket sigara fiyatına kedilere ev kurun.

    kediye sahip çıkalım

    (bkz: adore mobilya)

    edit: felis margarita adlı yazara teşekkürler. ilk fark eden* oydu bu güzelliği.

  • -öncelikle alacağınız kitapları yayınevlerine göre listeliyoruz.
    -ardından kitapları internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerden bulup yapılan indirime ve kargo ücretine bakarak bir hmm çekiyoruz.
    - sıra en önemli kısım olan hangi yayınevinin satış yerinin nerede olduğunu bulmaya ve kendi kitaplarında ne kadar indirim yaptıklarını öğrenmeye geliyor ki, bu işi burada ben üstlenerek sıralıyorum:

    iletişim yayınları:
    cağaoğlunda, s. ahmet durağında indikten sonra beyazıt yönüne doğru çıkarken adliyenin paralelinde uzayan yokuştan yukarı çıkıyoruz ve karşımıza bir park çıkıyor. parka girip tam karşımızdaki çıkıştan değil de sol taraftaki çıkıştan çıkınca karşımıza iletişim han'da bulunan iletişim yayınevi çıkıyor.
    indirim: %35 - defolu kitaparda % 50

    ithaki yayınları:
    cağaloğlundan gülhaneye inerken yurtiçi kargonun olduğu sokaktan aşağıya doğru sol kaldırımdan yürüyerek iz yayınlarını geçiyoruz, hemen sonraki binada karşımıza çıkan hana girip 3. kata çıkıyoruz. aynı zamanda ilk nokta adıyla da satış yapan ithakinin satış yerini bulduk.
    indirim: %35

    ayrıntı yayınları:
    bab-ı ali, diğer adıyla cağaloğlu yokuşundan (iran konsolosluğunun aradan fıydırarak) sol kaldırımdan aşağıya doğru devam ederken göreceğimiz ilk ya da ikinci sokağın köşesinde bulunan ayrıntı yayınlarının esas yeri karşımıza çıkıyor.
    indirim: % 35 ile kimi zaman 50'ye kadar çıkabilir. hatta çok iyi ve yardımsever sahibi sayesinde bazı kitapları ücretsiz bile alabilirsiniz.

    yapı kredi yayınları (yky):
    eh bunu bilmeyen yoktur zaten, istiklal caddesinde galatasaray lisesi'nin karşısında.
    indirim: % 25

    ötüken yayınları:
    istiklal caddesine gelmişken galatasaray'dan taksim meydana doğru caddenin sağ tarafından gidiyoruz. benetton'a kadar gelince hemen sağımızda (yerini tam hatırlamadığım ama kime sorsan söyleyecek olan) ötüken yayınlarını görüyoruz. zaten tabelamsı bir şeyi de var.
    indirim: % 35 -40

    kabalcı yayınevi:
    beşiktaştaki şubesi zaten kocaman ve ortada duruyor ama gene de bilmeyenler için: ıhlamurdere caddesinin girişinde garanti bankasının yanında, ya da alkım kitabevinin hemen çaprazında, 2. noterin tam karşısında.
    bakırköy şubesi için: capacity'nin bulunduğu cadde üzerinde.
    indirim: kendi yayınlarında % 50

    imge yayınları:
    gene cağaloğlundaki cağalolu yokuşundan değilde hemen paralelindeki ankara caddesi üzerinden aşağıya inerken hemen solda.
    indirim: bunlar cimriler en fazla % 20

    yordam kitap:
    ithaki yayınlarının bulunduğu sokağın en üst kısmında sol kaldırımda. kafayı yukarı kaldırırsanız anında görürsünüz.
    indirim: %35, kapital (marx) için ise cilti versiyonda en son % 50 indirim yapıyorlardı.

    can yayınları:
    istiklalde aslıhana giderken, yani nevizadeye bağlanan sokaktan bir önceki sokakta sol kaldırımda.
    indirim: bu kendini biraz fazla beğenmiş yayınevinin indirimleri pek işe yarar değil. yok denecek kadar az.

    sosyal yayınlar:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin tam karşısında.
    indirim: kendi yayınlarında % 50. mükemmel çevirilerle hazırlanmış kitapları klasikler için çok iyi bir kaynak oluşturur. öneririm.

    dergah kitabevi:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin karşısında bulunan köfteci ramiz'in bulunduğu sokağa giriyoruz. dümdüz ilerleyince zaten karşımıza çıkacak.
    indirim: kendi yayınları ya da başka yayınlar farketmeksizin % 20 - 35 arası süper indirimler yapıyorlar. eğer ki istediğiniz kitabevinin yayınevine uzaksanız buradan alabilirsiniz.

    -eh şimdi sıra gidip kitapları internette % 15 - 20 gibi saçma indirimlerle satan sitelerden değil de çok daha hesaplı olan yayınevlerinin kendi yerlerinden almaya geliyor, ki üzerine cebinizde kalan paralarla yayınevlerinin bulunduğu genelde gezilesi olan s. ahmet, taksim, cağaloğlu gibi yerlerde bir güzel çayımızı kahvemizi içerken kitaplarımızı kurcalıyor ve mutlu oluyoruz.
    bonus: nerede kaldı bu kargo vs. gibi sinir bozucu durumlarla uğraşmadan, anında ve kitabı inceleyerek satın alma güzelliği.

    not: aklıma geldikçe yeni entryler ile yeni yayınevleri ve yaptıkları indirimlere ilişkin bilgiler vereceğim. ayrıca ders kitapları nereden alınır nasıl ucuza getirilir gibi ipuçlarından da bahsederek günümüz öğrencilerinin bütçesini dengeye sokabileceğimi düşünüyorum.
    not 2: benim yazdıklarım istanbul için geçerlidir. diğer şehirlerde bulunan yazarlar da kendi şehirleri ile ilgili yardımda bulunurlarsa herkese büyük faydaları dokunacaktır.

    (bkz: kişisel kitap festivali)
    (bkz: paramızı kaptırmıyoruz)

  • ecnebia ülkesi sınır polisi;

    - lütfen çıkış damgası için şu sayfayı kullanır mısınız?
    - bu sayfa mı?
    - evet.
    - ok, iyi günler.

    türk sınır polisi;

    - merhaba giriş damgası için şurayı kullanır mısınız?
    - burayı mı?
    - evet.
    - niye?
    - çok dağınık pasaport.
    - kaçak göçeğiniz mi var niye ille de burası?
    - şimdi memur bey bu seyahatimde fazla giriş çıkış olcak, hepsinin fotokopilerini iletmem gereken yerler var da derli toplu olması gerekiyor uçakla çıktım karayoluyla giriyorum karayoluyla tekrar çıkcam uçakla gircem bu arada da başka bir ülkeye de gitcem hepsini toptan beyan etmem gerekiyor ondan yani.
    - anlamadım ama.
    - sizin için ne farkeder ki sonuçta basacaksınız mührü.
    - tamam bura mı?
    - evet.
    - al. (mühre öyle bir asılmak ki sayfanın arkasına geçmesi)

    4 gün sonra

    türk polis;

    - iyi akşamlar çıkış mührünü şuraya vursanız olur di mi?
    - niye?
    <4 gün önceki ile benzer diyaloglar yaklaşık 3 dakika>
    - al.

    ecnebia ülkesi hudut polisi:

    - efenim giriş için şimdi geçenki giriş ve çıkışımda kullandığımız bir sayfa var onun tam arkasını kullansak olur di mi?
    - olur tabi, gösterin.

    ecnebi * hudut polisi:

    - merhabalar giriş için şurayı kullanabilir miyiz?
    - bura mı?
    - evet lütfen.
    - tabi sir buyrun

    ecnebi * hudut polisi:

    - iyi çalışmalar, çıkış damgasını girişin oraya basıyorsunuz di mi?
    - tabey ki sir iyi yolculuklar.

    türk sınır polisi:
    - merhaba memur bey, giriş damgasını şu sayfaya bir yere vurabilir miyiz?
    - niye?
    - <ananınmı diye>, pasaport eskimesin istiyorum. <sana ne ibne sana ne>
    - <mühre öyle bir asılmak ki sayfanın yamulması> al
    - allah razı olsun abi, çok sağolun. çok özlemişim memleketimi.
    - efendim?
    - iyi çalışmalar abi.

  • (bkz: paraya sadık kal)

    kaynak

    --- spoiler ---

    sinan oğan’ın ankara’nın gölbaşı ilçesindeki ballıkpınar mahallesinde seçimden sonra yaklaşık 30 milyon değerinde 6 dönüm arazi daha aldığı, bulunduğu bölgedeki arsaların planlarını hukuksuz bir şekilde değiştirdiği, karayollarına ait yolu da yaptırdığı kapıyla kapatıp zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. oğan’ın kapattığı yolun bitişiğindeki arsanın ise yakın arkadaşı akp milletvekili cantürk alagöz’e ait olduğu öğrenildi. oğan böylece seçim sonrası toplamda 120 milyonluk yeni mülk edinmiş oldu.

    --- spoiler ---

    haberde şurası önemli:

    seçim çalışmalarında emekli maaşıyla geçindiğini söyleyen sinan oğan’ın seçim sonrası 90 milyonluk mülk alımını veryansın tv ortaya çıkarmıştı. oğan yine gölbaşı’ndan 30 milyonluk malikane, aynı ilçeden tarla vasfında henüz imara girmemiş 30 milyonluk arazi ve çankaya beysu konakları’ndan 1 milyon dolar değerinde ev satın almıştı.

  • volkan'ın 9 ayrı kitaptan birleştirdiği bölümlerle oluşturduğu "yaz diyeti imparatorluğunda aşk ve gururun karagöz oyunları" isimli kitap, hala unutmadım.

  • bakınız yaşını başını almış, kariyer sahibi adamım. açtım izliyorum... zira şu an memlekette gördüğüm en normal şey pınarbeyli köyündeki durağanlık olsa gerek.

    ekonomisi, politikası, magazini, tacizi, tecavüzü, şiddeti derken memleket olarak lağım çukurundaymışçasına bir hayat yaşıyoruz.

    sanırım muhterem bir arkadaşımız biraz trollemek, biraz da köyündeki bu inovatif hareketi bizlerle paylaşmak adına hepimizi bir nebze gülmeye davet etmiş.
    kendisine saygı duyuyor ve iştirak ediyorum...