ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
youtube'daki 478 saatlik video
-
yarısında çıktığım video. iki haftam boşa gitti.
23 ocak 2019 venezuela olayları
-
secimle gelen insanlarin halkin anasini bellemesine birilerinin dur demesi gerekiyor bazen.
bence guzel haber. umarim maduro tez vakitte defolup gider.
gelen tonla mesaj editi: #85860906.
bu arkadas guzelce aciklamis. maduro ulkenin anasini bellemis, hala salt komunizm pesinde kosanlar var.
yemek fiyatlarındaki inanılmaz artış
-
hayatım boyunca yaptığım hiç bir işten vicdanım sızlamadı. en sonunda kendi dükkanımı açtım ve istediğim gibi bir pizza yapıp satmaya başladım. kullandığım tüm markalar sektörün en iyi markaları. istanbul'un gelişmekte olan bir semtinde hem öğrenci hem beyaz yakalı hem de arap yatırımcının bol olduğu bir yerde açtım dükkanı. hiç haksız kazanç elde etmedim ve kar beklentimi de buna göre ayarladım. geldiğimiz noktada artık hiç bir şeyin önemi kalmadığı için 2020 ekim ayı fiyatları ile bugünün fiyatlarını karşılaştırmalı olarak yazıyorum.
ortalama 36 cm pizzayı 47 tl'ye satarken 74 tl'ye satmaya başladım. başladığım gün bir çuval unu 90 tl'ye alıyorken bugün 230 tl (ova çift geyik), rende mozarella'yı 27/kg'den alıyorken bugün 82/kg (doların ilk zıplamasında yine fiyat artacaktır). en kaliteli şarküteri ürünüm 110 tl/kg 200tl/kg. mantar 8 - 12 tl/kg'den 20 - 25 tl/kg. sucuk 50tl/kg'den 80tl'ye geldi. elektrik kw fiyatı 0,90 kuruştan 2,75 tl'ye çıktı! 40 * 40 baskılı kutu fiyatımız 3000 adet basımda 1,90 - 2,34 - 2,76 olarak değişti en son aldığım fiyat kdv dahil 6,60. bunlar benim sabit maliyetlerim. niyetim esnaf kötü durumda sömürüsü yapmak değil ancak fiyatlar normal eriyen bizim alım gücümüz. tüm sabit maliyetlerim 3 - 4 katına çıkarken pizzanın fiyatını iki katına bile çıkartmıyorum ki insanlar satın alsın ama bu piyasayı nereye kadar sübvanse edeceğiz belli değil.
bir sene sonra gelen edit: mesaj atan, iyi dileklerini gönderen, dükkanı devretmeden önce dükkana gelen herkese çok teşekkürler. geçtiğimiz yaz başı dükkanı devrettim. çok müşterimden düzgün pizza yiyemez olduk serzenişini duyuyorum. belki beklediğim başarıya ulaşamadım ama işimi düzgün yapmanın rahatlığıyla hayatıma devam ediyorum. hala maliyetleri takip etmeye devam ediyorum. o gün 82 lira yazdığım mozarella kilogram fiyatı bugün 180 lira. hepimize geçmiş olsun.
cpu hızında sona yaklaşılması
-
(bkz: ne konuşuyonuz lan siz)
aslında baya da türkçe kelime kullanmışlar
internetsiz ev kalmasın diye arayan numaralar
-
engelle engelle bitmeyen numaralardır.
tamam hayır işi yapıyorsunuz anlıyoruz. internetsiz ev kalmasın diye çalışıyorsunuz ama yetmez mi? her gün arıyorlar. birisini engelliyorsun öteki numara arıyor.
bir bitmediler.
sevilen kişiden vazgeçme eşiği
-
mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :
1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.
fernando pessoa
-
"kalp" diyor, "düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi."
yeni başbakanın meymune isimli kızının olması
-
arap hayranlığındandır. bu yaşıma kadar hiç duymadığım bir isim. çocuğuna mary jane ismini koymak kadar özenti bir seçimdir.
14 ocak 2015 cumhuriyet'in charlie hebdo vermesi
-
adam şu durumu bile paralele bağladı ya yemin ederim rte'nin veliahtı olmayı başardı. yoksa bu bağlamayı akp'li bakanlar bile yapamazdı.
edit:yarın kar maskemle, çelik yeleğimle, kaskımla, koruma kalkanlarımla gazete bayisine koşup kapmaya çalışacağım bir tane.
not: konya :(
pardon filmindeki ibrahim
-
kendisini tanımamamamazlıktan gelene nerden tanımadığını sorar.
-muzo, sen nerden tanımıyorsun beni?