hesabın var mı? giriş yap

  • amerika'da yaşayan kardeşimin yanına giderken;

    "bir yanım hep eksik; seni bırakıp ona gidiyorum, onu bırakıp sana geliyorum!"

    her aklıma geldiğinde, boğazım düğümleniyor.

  • yurdum garip memleketinde övülüp övülüp bitirilemeyen etçi.

    arjantin'de deniz kenarında açık büfe restorantta 30 tl'ye evet yanlış değil 30 tl'ye buradaki etlerin daha lezzzetlilerini açık büfe yani sınırsız yiyebilirsiniz.

    uçak biletini 6 ay önceden al buenos aires'e. 1 hafta kal. her gün sıçana kadar et ye.

    1 hafta hergün nusrette et yemekten 4 kat ucuza gelir.
    üstüne buenos aires gezisi ve tango gecesi.

    düşünün bunu. vize de yok hem.

    edit: http://www.eksiduyuru.com/…k-isteyenlerin-dikkatine

  • millet olarak daha iyi olan herhangi bir şeye o kadar layık görülmüyoruz ki, bir örneğini daha yaşamış olduk. geçmiş olsun.

  • ucuzluğun yanında tanıdıklık hissidir. herhangi bir şehirde herhangi bir bim'e girdiğimde kendimi evimde hissediyorum. başka hiçbir market, bakkal, dükkan, marka bana bu hissi yaşatamadı.

    bir de her zaman her yerde bulunurluğu var. istediğin yerden ev tut, bim'i buluyorsun. içinde ne olduğunu da biliyorsun. henüz bim rezaleti de görmedik sanırım.

    a101 de benzer politika izliyor ama çoğunlukla onların kasiyerleri aksi, nalet ve mendebur oluyor.

    canım bim. yarın gideyim de bir dost yoğurt filan alayım bari.

  • çok doğru.

    sonuçta öss denilen sistem, tamamen zeka ile ilgili bir eleme yöntemi. kişilerin becerikli olduğu alanlara yönelmesinde öss puanı çok önemli. 3 saatte hayatının belirlenmesi tamamen adil. tüm lise zamanını bu sınavda çıkması muhtemel soruları çözerek geçirmek insanı gerçekten çok eğitiyor ve bilgilendiriyor.
    mükemmel bir sistem.

    ayrıca ben geri zekalı mıyım? evet öyleyim. mimarlık stüdyosunda burslu öğrenciler projelerini yaparken ben yapıştırıcıları yiyip, pastel boyaları burnuma sokuyorum. çişimin geldiğini anlamadığım için altıma işiyorum. beni hayırseverler mama ile besliyor.

  • hah işte yavaş yavaş bizim 17 yıldır yaşadığımız kıvama geliyorlar, kişiye değil makama saygı göstermeyi bileceksiniz.

  • edit: favori viskim olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.

    zor viski. sevmek için emek gerekiyor. nasıl emek derseniz; gidip ilk viskinizi bu marka almayın kusarsınız hatta nefret edersiniz. önce daha içimi kolay daha az is kokulu hatta is kokusuz viskiler ile damağınızı viski sever hale getirin.

    bu markayı çok pahalı parfümler gibi düşünün. gider bir merakla sıkarsınız denemek için ama çok ağır gelir hiç beğenmezsiniz. sonra gider basit hoş bir parfüm alırsınız ve evinize gidersiniz. ama o da ne saatler sonra muhteşem bir koku sizi kendisine sürükler. arar düşünür bulamazsınız. en sonunda hatırlarsınız işte o nefret ettiğiniz parfümdür o.

    lagavulin bana bunu hissettiriyor. sert olmasına rağmen alkol tadı baskın değil ama o kendine has is kokusunun baskınlığı her şeyi örtüyor zaten. daha içmenize gerek kalmadan kokusu ile bunu yapıyor. dürüstçe söylemek gerekirse bu kısım sevmesi ve atlatması en zor kısım olacaktır ilk içenler açısından. daha bu noktada bir daha bu markayı içmek istemeyecek çok kişi de olacaktır. ama çok çok sonra hatta belki bir saat sonra o berbat is kokusu daha hoş bir hatıraya dönüşüyor. aynı o pahalı parfüm gibi, yıkansanız bile koklayabildiğiniz kadar kalıcı olan o parfüm gibi. size iyi bir viski içtiğinizi uzun süre hatırlatıp yanınızdan ayrılmayacak hatırası devam edecek. deniz kokusu gibi gelecek aldığınız nefes, doğa ile kaynaşıp harika bir kamp yemeği yemişsiniz gibi tad olacak dilinizde. kokular hafızada güçlü izler bırakır ya kolay unutulmaz bu markanın tadı da öyle bence. sevmeseniz bile zor unutulur.
    daha pek çok şey yazılabilir hakkında ama denemeden yazılanları anlamanız imkansız gibi bence.

    ama işte tüm bu baskın ilk etapta itici is kokuları arasından bu aşamaya gelmek gerçekten emek istiyor, sevmek için çabalamak gerekiyor. buna değer mi içip siz karar verin.

    diğer viski yorumları için : (bkz: #60703155)

    edit: harf

  • aynı zamanda pek kimsenin asgari ücret almadığı,
    örneğin bir işçiye asgari ücret veririm dediğiniz zaman gülerek uzaklaştığı,
    insanların gerçekten 'maaş' aldığı,
    inanmazsınız belki ama maaşla kahvaltılık bile alınabildiği,
    ve şaka değil bak gerçekten emekli ikramiyesiyle ev alınabildiği dönemdir.
    emekli ikramiyesi ve ev.

    @malibudur ve @kasmayagerekyok nickli arkadaşların hatırlatması üzerine;

    dolarda da bir enflasyon olduğunun ve doların alım gücünün de seneler içinde azaldığının, o günün 100 doları ile bugünün 100 dolarının da aynı şeyi ifade etmediğinin altını çizmek gerekir.

    buradan
    artan dolar miktarını ve haliyle doların değerinin düşüşünü görebilir,

    buradan da
    yıllara göre aşağı yukarı bir hesaplama yapabilirsiniz ki asgari ücretin dolar bazında da değer kaybettiği çok net görünüyor.

    edit: ekleme

  • "adamda lider vasfı yok yeeeaaa" diyenlere inat yapılan hamledir.

    siz adamın omuzlarının genişliğini erdoğan'ın omuzlarıyla karşılaştıradurun... bu adamdaki cesaret, meclis'teki diğer milletvekillerinin toplamında yok olm.

    akp'liler de görsün, ibret alsın. haklı olduğundan emin olan adam, kendini aklamak için yargılamayı engellemeye çalışmaz. siz 4 bakanı yargıdan kaçırıp "akladık" dediniz, halbuki aklamak böyle olur.

    debedit: (bkz: 15 temmuz 2015 metro turizm kazası)

  • hangi akla hizmet yapılan, hangi akla hizmet belediyelerce izin verilen ya da inşa edilen kaldırımlar olduğunu anlamadığım lanet olası kaldırımlardır.

    hiç mi bir mühendislik hesabınız yok? hiç ki aklınız kesmiyor yaparken? kurak ülkelerde filan yaşıyorsunuz da yağışla pek işiniz mi olmuyor?

    sabah maslak'taki bir binanın önünde jilet gibi kaygan bir malzemeyle inşa edilmiş ve karın da âdeta bir buz pateni haline çevirmiş olduğu kaldırımda bir kadın düştü ve muhtemelen kalça kemiği kırıldı ya da zedelendi, kalkamadı yerinden uzun süre. ben de elimi uzatıp kalkmasına yardım ederken kendim de jet gibi kaydım. kadıncağız topallaya topallaya işine gitti.

    illa birilerinin kolu bacağı mı kırılmalı bu boktan kaldırımları yapma fikrinden vazgeçmeniz için? başka türlü bir mühendislik hesabıyla kestiremiyor musunuz önceden? belediyeler neye göre nasıl onay veriyor? estetik mi insan sağlığı mı önemli?

    her 5 yılda bir yeniliyorsunuz, öngörüleriniz sadece 5 yıla yetiyor ama bari insan sağlığını düşünün!

    edit: şuraya hırsla gelip ciddi bir konuya parmak basmışım alay etmişsiniz teessüf ediyorum yani. tamam zemin değil yüzey ama bu entry girmekle yaşadığım olay arasında 5 dk. vardı düşünün yani.

    edit: imdat! tamam ekvator'da da yağış olur. ben şu yağmur su almayan afrika ülkeleri, arabistan gibi kurak iklimlerin yaşandığı yeri kastettim. hani çok yağmaz filan. keserim kendimi gelmeyin üstüme.