hesabın var mı? giriş yap

  • 8 yasinda ki kizima sordugum sorudur.
    kendisi kalem dedi, bende bak cilek te olabiliyormus deyip haberde yapilan agac-yer aciklamasini yaptim, kalem plastik olabilir dedi, yarin amerikaya nasaya gidiyoruz, bill gates' ten randevu aldim.

  • 4 ayın sonunda 39 kilo vermemi, dolabımda bir bahar temizliği ile kutladım bugün.

    dolabımın yaklaşık %70i çöpe gitti bugün. kalanların yarısı da atmaya kıyamadıklarım, birine veririm dediklerim ve bol da olsa daha giyiliri olan şeyler. üstüme normal olan kıyafetim çok az. iç çamaşırından ayakkabıya kadar her şey çöpe gitti. (ayaklarım da ufaldı biraz, şişi indi zaar) şu an sadece iki çift ayakkabım var. biri spor ayakkabım, diğeri de kışlık botlarım. ayağıma giymeye çorap yok. hepsini attım. kıçıma giymeye don kalmadı sadfghfdfs hepsi çöpte. kabanlar, kazaklar, ceketler, elbiseler, pantolonlar, pijamalar... hepsi gitti.

    kelimenin tam anlamıyla, üstüme giyecek hiçbir şeyim yok. iyice kıvama gelene kadar alışveriş yapmamaya karar vermiştim üstelik. ama artık dondur çoraptır alıcaz mecbur. buna rağmen, aşırı mutluyum. işte kilo vermek böyle bişey.

    niye kıyafetlerini çöpe attın diye darlayanlar için edit: size ne arkadaş, size ne? ister çöpe atarım ister saklarım istersem yakarım istersem makasla kırpık kırpık yaparım yaa, babamın oğlu musunuz arkadaş "niye çöpe attın birine versene" diye hesap soracak kadar? ki zaten kalan kıyafetlerin bir kısmını "birine vermelik" olarak ayırdığımı belirtmişim. ki o birine vermelikler, hiç giyilmemiş olanlar. millet sırf fakir diye benim giye giye sündürdüğüm kıyafetleri kabul etmek zorunda mı? donumdan çorabıma her haltımı attığımdan bahsediyorum, eleman mesaj yazıyor niye birine vermedin diye. eski donumu mu vereyim lan bu kadar mı sapıksınız? manyak mısınız arkadaş? çok meraklıysan git sen dolabındaki eskilerini ver bi fakire. emin ol yer bezi yapıyorlar.

    birine hayır yapılacaksa, gidilip yeni alınır verilir. "al ben bunları giydim giydim paraladım, şimdi de sen giy" diye giyilmiş kıyafet verilmez insanlara. ayıp denen bişey var yaa...

  • 1) anket görünce dayanamadım diyip sadece kendisini övebileceği ankete yazanlar, gösteriş budalaları

    2) fakirliğini geyiğe vurmuş tam olarak neyi amaçladığı belli olmayan pis fakirler

    3) her başlıktan espri çıkarmaya çalışan geyik canavarları

    4) ciddiye alıp saatinin markasını yazan ötesini düşünmeyen insanlar

    5) zengin olmayıp zenginmiş gibi yaparak ilgi çekmeye çalışan zavallılar

    tiplemelerini barındıran anket.

  • lan hepimizin annesi patates yemeği yapmıyor mu, hepimizin babası sabun azalınca içine azıcık su koymuyor mu? ne kadar bohem ne kadar ıssız adam olabilirsiniz ki?

  • ahlaksız, devletin verdiği parayı dövize yatıran değil, halkın verdiği yetkiyle halkını satandır.

    edit: onlarca “silivri soğuktur” mesajı geldi. arkadaşlar bende biliyorum silivri'nin soğuk olduğunu. ama parasızlıktan dolayı doğalgaz açamadığım için evim de soğuk. ayrıca hapisten farklı bir hayat da yaşamıyoruz. velhasıl sayenizde gömüldüğüm tefekkürle, silivrideki bir mahkumdan farkım kalmadığını üzülerek fark ettim.

  • ilk kez ise sütyen açıldığında hayalleriniz büyük ihtimalle yıkılacaktır, hazırlıklı olun.
    sütyende durduğu gibi durmuyo meret...

  • 1. haksuzluk ney?

    2. her kuşu sevdik bi leylek cemaati mi es geçtik?

    3. ergenekon, balyoz, madımak vs. olaylarına tavırlarını unutmadık. kısa hurma tırmalama formulü ile hesapla.

    4. her şeye rağmn sizin için bile adalet. evet.

  • kimsenin oy vermediği ak parti iktidar, kimsenin seyretmediği recep ivedik gişe rekortmeni, kimsenin dinlemediği serdar ortaç ise albümü en çok satan şarkıcı. bırakın bu işleri... milletce lisedeki "ben calismadan 100 aldim" triplerindeyiz...

  • ingiltere'nin 1713'deki utrecht antlasmasi ile kazandigi, 30 sene boyunca ispanya'nin guney ve orta amerika'daki kolonilerine (south sea) afrikali koleleri tasima ve satma iznine asiento denirmis. yillik kole tasima kotasi 4800 kisiymis. antlasma ayrica south sea company'nin guney amerika'ya yilda sadece bir mal dolu gemi gondermesine izin veriyormus. onun da kargo siniri 500 tonmus. dolayisiyla utrecht barisi'nin ingiltere'ye tanidigi en onemli ticari avantaj, mal ticaretinden cok kole ticareti ile ilgiliymis.

    ingiltere bu ticaret tekelini, daha ispanya ile utrecht barisi imzalanmadan iki sene once, 1711'de, south sea company'e (guney denizi sirketine) devretmis. bunun karsiliginda da south sea company, ingiltere hazinesi'nin 10 milyon sterlin degerindeki borc kagitlarini tutan yatirimcilara sirketin hisselerinden dagitmis. ingiliz hazinesi de daha dusuk bir faizle (%6) south sea company'e borclanmis. bu hisse senedi-borc degisiminin (debt/equity swap) amaclarindan biri, ispanya veraset savaslarini finanse etmek icin borclanmak zorunda kalmis birlesik kralligin savas sonrasi borc yukunu hafifletmekmis.

    south sea company'nin guney amerika ile ticareti sayesinde muthis bir servet kazanacagi beklentisi ile doldurusa gelen ingiliz halki ve yatirimcilari, tarihin en onemli hisse senedi piyasasi balonlarindan biri olan south sea bubble'i olusturmuslardir. oysaki sirket guney amerika'ya ilk seferini ancak 1717 yilinda yapabilmis. 1718 yilinda ingiltere ve ispanya arasindaki iliskiler tekrar limonilestiginde south sea company acisindan isler kisa vadede hic de parlak degilmis. ama sirket yoneticileri ve onlarin kayirdigi ingiliz elitleri, sirketin uzun vadeli gelecegini baskalarina cok iyi pazarlamislar. south sea balonunun ayyuga ciktigi 1720 yilinin nisan ayinda, south sea company ingiltere'nin kamu borcu stogunun yarisindan fazlasini (yaklasik 31 milyon sterlin) daha satin almis ve bunlarin karsiliginda eski borc verenlere yeni hisse senetleri ihrac etmis. ingiliz hazinesi de gene gorece dusuk bir faizle south sea company'e borclanmis.

    south sea company'nin hisselerine akin akin hucum eden yatirimcilarin davranislarini gozlemleyen bazi cinfikirliler, ici bos vaatlerle yeni sirketler kurmuslar ve bunlarin hisse senetlerini halka arz etmeye baslamislar. bu yeni sirketlerden biri kendini soyle lanse etmis: "a company for carrying out an undertaking of great advantage, but nobody to know what it is" (cok avantajli ve karli bir is yapacak bir sirket, ama isin ne oldugunu kimse bilmeyecek). south sea company ile yatirimcilarin sermayesi icin rekabet etmeye baslayan bu sirketlerin onunu kesmek isteyen ingiliz devleti, daha sonralari "the bubble act of 1720" diye anilacak olan yasayi 1720'nin haziran ayinda cikarmis ve halka acik sirketlerin kralliktan imtiyaz (royal charter) almasini zorunlu kilmis. tabii ki south sea company bu ayricaligi elde etmis. bu da sirket hisselerinde olusmus balonu daha cok sisirmis, 1720 haziran'i basinda hisse fiyati 890 pounda tirmanmis. bubble act 1825'e dek yururlukte kalmis.

    isaac newton'un da bu balon sirasinda 20 bin pound kaybettigi rivayet edilmektedir. yedi yil savaslarinin sonuna (1767) dek kole ticaretine devam etmis ve 1850'ye dek varligini surdurmus south sea company'nin pratikte yerine getirdigi en onemli fonksiyonunun, birlesik kralligin kamu borcunun cevrilmesi ve yonetilmesi oldugu iddia edilmektedir.

    (bkz: dot com bubble)

  • stad kaldırılsa sanki yeşil alan yapılacak. burası türkiye. ali sami yen’e yapıldığı gibi yerine 50 katlı kuleler dikerler. sadece maç günleri olan trafik her gün olmaya başlar.