hesabın var mı? giriş yap

  • iki talebe arasında geçmekte, ben bir büfede sosisli yerken geldiler, iyi ki geldiler.

    çocuk1: olm çok mutluyum lan.
    çocuk2: normal abi, sevgilisi olan sensin, gerçi kızda bıyık var...
    ç1: abi bak düşün bir kere, düşün, niye bıyıklı?
    ç2: neden olcak, epilasyon denen şeyi bilmediginden.
    ç1: olm öyle olsa bile ben mutluyum, düşünsene, kim benim sevgilime laf atar ki?
    ç2: haklısın ben atmazdım.
    ç1: tabii abi, çok çirkin, ben sevgilisi olmadan onu yolda görsem, ben de atmazdım ama gene de mutluyum, sevgilim çok çirkin, bıyıklı, kollarından kıl fışkırıyor ve içim rahat, kimse ona laf atmaz.
    ç2: lan iyi de kız kıllı?
    ç1: olsun, biri ona laf attı diye kavga etmek zorunda değilim, çünkü biliyorum, kimse laf atmaz ona...

    olm yemin ediyorum dönüp cocugun kafasını okşayasım geldi, bu nasıl bir iyilik lan... sosisli ağzımdan fışkıracaktı az kalsın... afferim.

  • geçtiğimiz günlerde bizim hanım elinde bir saç boyasıyla eve geldi. ufak bir dost meclisi kurulmuş, ortamdaki bayan arkadaşlara aldığı saç boyasını gösteriyor. bana döndü;
    -bak güzel mi sence bu renk? dedi.
    -iyi de saçında nasıl olacak onu görmek lazım. dedim ben de...
    -bak işte aynen böyle olacak, dedi ve boya kutusunun üzerindeki kadını gösterdi.
    bir baktım eva longoria... o an ne oldu bilmiyorum tam ama:
    -oha! bu boyayı sürünce eva longoria olacaksan ben sana bunlardan 50 kutu alayım her gün diye bağırıvermişim...

    sonuç: hüsran... artık saçlarını boyamadığı gibi eve geldiğinde "ya ne oldu desperate housewives bu hafta?" diye soran kızlara gözleriyle beni işaret edip "ona sorun her gün izliyordur" diyor. eva longoria aramıza böyle fırtınalı bir biçimde girmemeliydi.

  • şeyma'dan önce nil vardı.

    hafızasız bir toplum olduğumuz için biraz geriye gitmek istedim.

    nil'in nasıl ünlü olduğuna dair proloğu şurada yazmıştım: (bkz: zeynep bastık/@ug tek)

    ama asıl olay elbette ki ünlü olmasının nasıl sevgilisi tarafından ayarlanması ve tüm parayı turkcell'in ödemesi de değil.

    serdar erener, o dönemlerde serra erener ile evliyken çalışanı olan nil karaibrahimgil ile birlikte olmaya da başlıyor.

    2000 yılında nil türkiye'ye özgür kız olarak tanıtılıyor.

    eşi ikilinin beraber olduğunu öğrenince evi terk eden serdar erener 2001'de eşiyle boşanıyor.

    nil-serdar erener ilişkisi, 2006'da son buluyor.

    hem gecce'nin hem de vatan gazetesinin haberlerine bakarsak nil, o dönemlerde ozan çolakoğlu ile birlikte oluyor. gecce'nin iddiasına göre, ilişki başladığında ozan çolakoğlu evliymiş.

    neyse, aradan zaman geçiyor ve 2010'da serdar erener ile evleniyor nil.

    geçmiş, geçmişte kalıyor.
    türk halkı onu prenses, peri sanmaya devam ediyor.

  • gans, 2014'te (bkz: ıan goodfellow) ve silah arkadaslari tarafindan su paper ile tanitildi. mimarinin icinde 2 farkli model var generator ve discriminator, generator surekli yeni data uretmeye calisir, discriminator ise generator tarafindan uretilen datanin gercek olup olmadigina bakar. zamanla generator sahte data uretmekte uzamanlasirken discriminator ise sahteyi gercekten ayrimakta uzmanlasir. genelde kalpazan-polis ornegi verilir konuyu high level anlatmak icin. sonucta boyle, boyle ve soyle cok guzel uygulamalar ortaya cikar.

  • 1) anket görünce dayanamadım diyip sadece kendisini övebileceği ankete yazanlar, gösteriş budalaları

    2) fakirliğini geyiğe vurmuş tam olarak neyi amaçladığı belli olmayan pis fakirler

    3) her başlıktan espri çıkarmaya çalışan geyik canavarları

    4) ciddiye alıp saatinin markasını yazan ötesini düşünmeyen insanlar

    5) zengin olmayıp zenginmiş gibi yaparak ilgi çekmeye çalışan zavallılar

    tiplemelerini barındıran anket.

  • izleyen herkesin ya hayran ya asik oldugu kahraman. benim de askimdi tabi. oncelikle zeki, hem de nasil.. herseyden hersey yapabilen kisi. ilk ismini bilmiyorum ama soyadindan anlasildigi kadariyla iskoc asilli.. uzun kirli sari saclari, sade ve yakisikli yuzu, esprili tavirlariyla gonullere taht kurmustur. daha otesi hep mutevazi olmasina ragmen kendine inanilmaz guvenir de..
    bir karincali bolum aklimdan cikmamistir, bir de yanilmiyorsam afganistan gibi bir yerde bir bayanla yakinlasmistir, ki butun izleyen kiz cocuklari o anda kiskanclik nedir ogrenmistir.
    yakisiklidir, zekidir, kendine guvenir, elektronikten anlar, yaraticidir, kahramandir, centilmendir, sevimlidir, esprilidir.. gelmis gecmis en cazip erkek dizi karakteridir. (sayid* bile onun yanina ancak yaklasiyor.)
    kucukken ona asik olanlar buyuyunce de hizli klavye kullanan ellere, telleri birbirine baglayip bozuk aletleri calistiran zekaya, bir de herseyden ote nezaketini kaybetmeden ukala olabilen sevimli erkeklere (ozellikle uzun sacliysa) hasta olurlar..