hesabın var mı? giriş yap

  • universiteden iki arkadasla aramda gecen olayla sanirim cozdugum hede dir. yurdisinda okumaktayiz,bir arkadasin babasi rahatsizlanmis hemen turkiyeye donmek istiyor biz de yurtta hep beraber ucak bileti falan bakiyoruz saat kacta var falan filan arastiriyoruz. sonra iceriden x sahisi geliyor soruyor hayirdir diye. anlatiyoruz iste olayi durun bi dakka diyip geri odasina gidiyor. bi 15 dakka sonra geliyor diyor sen hazirlan 4 saate bizim ucak seni goturecek. megerse adamlarin bikac tane ozel jeti varmis babasina sormus acil bir durum diye babasi da tabi oglum demis. simdi bu cocuk bizimle birlikte ozel yurtta kaliyor dayanamadim sordum abi niye eve falan cikmadin diye, hepiniz burdasiniz ortam var dedi gulumsedi gitti. ıste bence maddi zenginlik boyle bisey olsa gerek.
    edit:yazim hatasi.
    edit 2: cok soruldu napiyim artik yazayim, arkadas babasini kaybetti, son bir kere gormus oldu.

  • sözlükçülerin kuzenlerinin başından geçen doğaüstü olayları da bu başlığa yazabiliyorsak, başlıyorum.

    kuzenim, geçen cuma günü kışlıkları yazlıkları toparlayayım diye girişmiş elbise dolabına. tam öğle ezanı okunurken de çok içinden gelmiş, elindeki toz bezini koyuvermiş kenara, açmış ellerini; "allahım çocuk da okula başladı, bize bol kazançlar, hayırlı paralar kazanmak nasip et" diye dua etmiş. tam da böyle içinden, yüreğinden geçirerek... "hatta böyle bir kaç saniye de, öylece bir durdum ufak tefek günlük para gelir gider hesabı yaptım, yine içim sıkıldı" diyor.

    derken eline almış bezi tekrar, silmiş rafın tekini, arkada duran giysileri koyacak rafa, eşinin pantolonlarından birini eline almasıyla, başlamış cebinden şangur şungur bozukluklar dökülmeye.

    -paralar öylece dökülünce ben de hemen attım elimi cebine, baktım tomar tomar kağıt para, bir o kadar bozuk para. allahım delirecek gibiyim. ellerim titriyor, birkaç saniye algım kapandı hatta. tamam insanın duası tutar, tutar da, bu kadar mı hızlı tutar? sonra sakinleyip paralara bir baktım ki bizimkinin sakladığı eski para koleksiyonunu koyduğu yeri bulmuşum sadece.

    allah resmen kuzenimi trollemiş ya hu, kendi halinde temizlik yapan kadından ne istiyorsun ya deyip mevzuyu ayakkabı kutusuna bağlamamak için kendimi çok zor tutuyorum. ama bir düşünsenize, ayakkabı kutularına dolaresi koydurup sonra içinden monopoly parası çıkartmak çok güzel olurdu ya, allah buna bir şey yapsın.

  • öğretmen: kaç kardeşsiniz çocum?
    öğrenci: 7 üüretmenim
    öğretmen: kaç kız kaç erkek?
    öğrenci: haaa. kızları da mı saycaz üüretmenim?
    öğretmen: ...

  • çok çok üzücü, ölüm haberi geldi. - people

    evdeki jakuzide boğulmuş halde bulunmuş. cardiac arrest (kalp durması) nedeniyle yardım istemiş asistanı. uyuşturucu madde vs. yokmuş etrafta.

    gerçekten çok üzüldüm. geçenlerde burada alkolizm ile ilgili söylediklerini paylaşmıştım bir söyleşisinden. bunalımlı olmadığını, alkolizmin bir beyin hastalığı olduğunu anlatıyordu.

    ve kendisinin de "neden neden" diye sorduğunu, "6 kardeşiz ama neden ben, neden ben bunu çekmek zorundayım" dediğini anlatmıştı o söyleşide.

    (bkz: alkolizm/@theriver) #156825035

    çok ağlayan bir bebek olduğunu, 30 günlük iken ailesinin kendisine doktor önerisiyle, ağlamaması ve kolay, rahat uyuması için, günümüz dünyasında verilmeyecek bağımlılık yapan bir ilaç verdiklerini, hatta o dönemde çekilmiş fotoğraflarında da sarhoş bir bebek gibi göründüğünü (verilen ilaç nedeniyle)... evdekilerin güldüğünü ama bu ilacın o dönem bebeklere verilmesinin çılgınlık olduğunu söylüyordu. yani alkolizminin başlangıcının bu olay olduğunu düşündüğünü (belli ki bünye daha 30 günlükken verilen bağımlılık yapan bir maddeye bağımlılık yapmıştı) anlatıyordu videoda. - youtube

    "zayıf bir insan değilim, çok güçlü bir insanım ama bu bir hastalık. 'sadece bırak' dediklerinde, suratlarına bir yumruk atmak istiyordum, öyle bırak demeyle bırakılmıyor, bu bir hastalık."

    anılarını yazdığı kitapta bir yerde şöyle diyormuş: "i should be dead. why am i alive?" (ölmeliydim. neden yaşıyorum?)

    soru: anılarınızı yazmak, bu sorunun cevabını bulmanıza yardım etti mi?

    matthew: hayatta olduğum için çok şanslıyım. başkalarına yardım etmek için. alkolizm ve içmem konusunda 'senin hatan değil' diyen bir doktor, bunu bana ilk kez söylediğinde çok şaşırmıştım ve bu benim içkiyi bırakmamda çok faydalı oldu. zayıf olduğum için değil, bu bir beyin hastalığı olduğu için böyleyim ve bir hastalıkla mücadele ettim hayat boyu. şimdi ben de bunu bilmeyen ve yardıma ihtiyacı olan başkalarına anlatıyorum.

    ben ne kadar kötüyü gördüysem, benim kadar kötüyü, dibi görmüş başkalarının da buradan çıkılabileceğini görmeleri için devam ediyorum, ve devam ediyorum, ve devam ediyorum. onlara bunun yapılabileceğini göstermek istiyorum.

    5 ay hastanede yattım ve ecmo makinesine bağlamışlardı beni. doktorlar aileme buradan çıkamayabileceğimi söylemişler. o makineye bağlanan kişilerin çoğu ölürmüş. o gece, benimle birlikte 5 kişi o makineye bağlandı ve sadece ben hayatta kaldım, diğerleri öldü. ailemin hastaneden sağ çıkamayabileceğimi duymalarına üzüldüm. yaşadığım için çok sevinmem gerekirdi belki, ama ben ailem bu sözleri duyduğu için çok üzgündüm, kızgındım.

    öldüğümde ilk akla gelenin friends dizisi değil, alkolizmle başa çıkmamın olmasını ve başka insanlara da bu konuda yardım etmemin hatırlanmasını istiyorum.

    soru: alkolü bırakmaya çalışanlara tavsiyeniz nedir?

    matthew: alkolik olduğunuzu saklamayın. elinizi kaldırın ve acı çektiğinizi, içtiğinizi söyleyin, yardım isteyin. hastalık her zaman geri dönebilir, ama yardım isteyin.

    soru: bu kitabı yazarken kendinizle ilgili yeni bir şey öğrendiniz mi?

    matthew: ölüme ne kadar yaklaştığımı gördüm, bunun ne kadar sık olduğunu gördüm ve tekrar asla bunun olmasını istemediğimi.

    soru: nasıl hatırlanmak isterdiniz?

    matthew: iyi yaşadı, iyi sevildi, arayışta olan ve en önemlisi başkalarına yardım etmek isteyen biriydi diye hatırlanmak isterim.
    __________
    evet beni ağlattı, uzun süre acı çekerek yaşayan herkes adına ağlattı.

    yaklaşık bir ay önce, 17 eylül'de bu söyleşiyi ilk izlediğimde bu final anlamı içeren sorulardan pek hoşlanmamıştım, 'bu insanlar da niye böyle şeyler soruyor, sanki adam ölüyor gibi' demiştim. kariyerinin zirvesini geçirmiş olabilir bir kişi, ama hayatı bitmiş gibi sorular sorulması hoşuma gitmemişti. onlar elbette, hayatını anlatan bir anı kitabı üzerine konuştukları için sormuşlardı bu soruları.

    kendisinin de söylediği gibi, iyi yaşadı, çok sevildi ve hem friends'de güldürerek, hem alkolizm konusunda aydınlatarak insanlara yardım etti.

    rest in peace, matthew.
    *
    friends dizisini matthew'ın sonradan neden hiç izlemediğini sorgulamış biri yukarıda. bu, söz ettiğim söyleşide ona da değiniyor kendisi. her sezon alkol mü, bir madde mi ne kullandığını dizide kendi görüntüsüne bakınca hatırladığını ve bundan hoşlanmadığı için, bugüne kadar izlemediğini... ama artık bu konuda da fikrini değiştirdiğini, tüm dünyayı etkilemiş ve çok sevilmiş bu diziyi kendisinin de izleyerek gülmek istediğini söylüyor.

    bağımlılıktan kurtulmak için 10 milyon dolar harcadı. #158247131
    alkole nasıl başladı, nasıl bağımlı oldu? #158274528
    dizi arkadaşlarından kısa taziye. #158293146
    (bkz: matthew perry/@theriver)

  • performer* ve recipient*a gore gruplanan dort sosyal davranistan biri*. soyle ki:

    cooperative: performer(+)/recipient(+)
    altruistic: performer(-)/recipient(+)
    selfish: performer(+)/recipient(-)
    spiteful: perfomer(-)/recipient(-)

    (+)-yararina
    (-)-zararina

    altruism gen havuzunun gelisimi yararina veya bireyin fitnessini sonraki kusaga aktarmaya yonelik olarak gelismis olmasi muhtemel bir davranistir, bu yuzden dogal seleksiyonla evrimlesmis olabilecegi dusunulmektedir.

    altruistik davranisin performer ve recipient in arasinda genetik bir baglanti oldugunda kolay gelistigi bilinmektedir. bu nedenle, altruistik davranisin akraba olan canlilar arasinda sikca goruldugu bilinmektedir. (arilarda gorulen partenogenez buna bir ornektir) bunun sebebi de akraba canlinin fitness inin artirilmasi olarak aciklanabilir.

    ornegin: ayni ana-babadan gelen iki kardesin ayni alellerin %50sini tasiyor olma olasiligi yuksektir; bireyin kardesinden olan yavruyla alellerin %25ini paylasmasi mumkundur. bu nedenle, canli akrabasina yardim ederek kendi alellerinin bir porsiyonunun populasyonda temsil edilmesini saglayabilir.

    psikolojide ise*, pragmatizm ile karistirilmasi son derece yanlis olan dusunce. aksine, altruism birey dusmanligina yakinsar*. pragmatizm ozunde bireyciyken, altruism de bireyin kendisini baska bir birey/topluluk icin feda etmesi soz konusudur (ki bu "kendini feda etmek" psikolojik olarak bahsedilse bile, daha makro boyutta, yukarida bahsettigim gibi kendi genlerini populasyonda temsil etmeye yonelik de olabilir. bu konuda bilgi icin (bkz: the selfish gene)).

    yine de, inadim inat kicim iki kanat suretinde illa da bireyci bir yaklasimda bulunulmak istense bile altruism in bireycilikle baglantili olabilecegi ihtimali oyle pek de uzak degildir. altruistik bir davranis bile, ilerki donemlerde karsidakinden de ayni davranisin beklenmesi sebebiyle gerceklesebilir. ornegin, trivers insanlarda gorulen altruistik davranisin adalet, ahlaki ofke duygusu, sucluluk, sukran ve sempati duygularina bagli olarak, dolayisiyla karsilikli olarak goruldugunu savnumustur reciprocal(karsilikli) altruism teorisinde yamulmuyorsam*.

    utilitarianism ise ozellikle bireyin suru icin kendini feda etmesi gibi davranislarda altruism e sasilacak derecede benzerlik gosterse de aslinda ikisi farkli seylerdir. altruism deyince akla recipient cikari gelir, utilitarianism de ise bu "cikar" kavrami daha sinirli tanimlanmistir: cikar majoritenin yararina olmalidir, ayriyetten bu cikar yani "the greatest good" biraz hedonistce bir "greatest good"dur, zira aci/zevk suretinde ayrilmis iki keskin kavram arasinda mutlak olarak zevk e ulasmayi amaclar. altruism de ise, zevk bir amac degil, aractir; yukarida belirttigim bazi sebeplerin saglanmasina yonelik yolda kullanilabilitesi vardir.

    eh, bu da boyle bir tanimlamamdir*. saygilarimi sunarim.*

    edit: cok kotu butonu mafyasina honolulu'dan itinayla saygilarimi yollarim. beni sizler var ettiniz.

  • adam mis gibi öneri sunmuş lakin tabii ki genlerine kölelik işli bu toplum sgsjsjsjnsnnsjsj tepkileri verecek. avrupalı 4gun calismaya geçiyor.italyan 1 ay ülkeyi kapatıyor vb bir sürü örnek var. sen varlığı paylaşmak istersen bu imkan var. tabii ki sermayenin işine gelmez.

    (bkz: emrah safa gürkan) in şu videosunda https://youtu.be/5jra4oncvnq bir yerlere bu konuya da dokunmuslugu var. (bkz: mavi balina hem de minik) tam yerini de yolladı. https://youtu.be/5jra4oncvnq?t=351

    edit: biraz açıklama gereği doğdu. mesaj atan merak edenlere algıladığım perspektiften verdiğim cevabı buraya iliştireyim.

    erkan baş, mavi yakadan,yapılabilecek alanlardan bahsediyor. gitsin 3 vardiya muhasebeci/yazılımcı/ofisboy vb çalıştırsin demiyor.

    tayland'da tekstil fabrikasında bizzat uygulanisina şahit oldum. 12 saat tek ekip çalışılıyordu. bunu 8 saate çekip çift vardiyaya dönüldü.üretim hat aynı çalışan (x 2) , çok daha verimli ve karlı olundu. para tayland'ın o zamanı kadar degersizken yapilabildi. türkiye şu anda bu halde. özellikle ihracat yapabilenin kazandığı paranın haddi hesabı yok. para degerlenince bunlar tartışılmaz konumda olur. şu anda yoksulluk varken solcuların anlamsız önerilerinden bir tanesi anlamlı hale geldi. safkan bir kapitalist olarak bunu uygulanabilir buluyorum.

  • kuvâ-yi milliye‘yi sırtından vuranların torunlarının adından bile ödlerinin patladığı en büyük türk’tür.
    atatürk’ün nasıl bir kaypaklıkla, nasıl bir yobazlıkla uğraştığını gözümüze soktuğun için teşekkürler ali erbaş.
    midye için fetva veren ali erbaş’ın hırsızlık, yolsuzluk , adam kayırma, devleti soyma, adaletsizlik vs. için söz söylediğini duyan oldu mu?

  • bebegin annesi ve babasinin sadece o an için degil, ömür boyu sizden nefret etmesini garantilemenin en emin yolu. eger anne baba sizseniz (bkz: sana hiçbir sey demiyorum).
    havaya atip tutmak, diz üstüne oturtup sertçe ziplatmak, basini elinizle desteklemeden sirtüstü pozisyonda elde tutmak, çocugu omuzlarindan tutup ileri geri sarsmak(bu sonuncusu, bebeginize çok kizip?? tekme tokat girismenizden farkli degildir) gibi hareketler, bebegin vücudunda iki temel hasara neden olur:

    1. bebegin boyun kaslari yeterince gelismediginden ve bas vücut orani yetiskinlerden farkli oldugundan, çocugun boynuna tahmin edeceginizden çok daha fazla yük biner.
    2. bebegi havaya atip tutmak, bebege minimum 1g ivme kazandirmak demektir. bir çok yetiskine bile zarar verebilecek bu ivme, çocuklarin henüz tam mukavemetini kazanmamis kilcal damarlarinda(özellikle beyin ve gözdeki) ve iç kulakta yirtilmalara neden olabilir.
    bu hasarlar ise beyin kanamasi, göz hasari, kalici sagirlik, motor fonksiyon kaybi gibi agir sonuçlar dogurabilir. bu hareketlerin yumusak bir sekilde yapilmasi bile tavsiye edilmez. 70 kilo agirliginda bir yetiskinin, 7 kilo agirliginda bir bebegin ne kadar sarsildigini hissetmesi olanaksizdir.

    bebegin bu hareketten çok hoslanmasina gelince; evet bebekler büyüyüp 5 yasina gelince bir duble rakinin verdigi sarhosluktan da, on yasina gelince bir extacy hapinin etkilerinden de çok hoslanabilirler. verelim gitsin mi? karni tok, gazi çikarilmis, alti temiz ve uykusunu almis bir bebek, güvendigi, sevdigi büyüklerinin yaninda zaten mutludur. çok basit ve güvenli oyunlarla da kahkaha attirabilirsiniz.

    bebegi havaya atip tutmanin ve benzeri hareketlerin bebege verebilecegi diger zararlari google’dan “tossing baby/babies into air/the air” kelimeleri ile bulabileceginiz sayfalardan ögrenebilirsiniz. aramaya üsenenler için, benim ulastigim ilk iki sayfa (en iyileri olmayabilir) asagidadir.
    bebeginizi ziplatmayin, ziplattirmayin.
    http://www.ssvms.org/resource/shake.asp
    http://www.cyh.com/…tails.aspx?p=114&np=305&id=1896

  • kuşbaşılı pide 24 euro yazıyor, karşısında tl değeri olarak 184.78 tl yazıyor.
    fişin sonlarına gelirken tanesi 6 eurodan 4 tane maraş dondurmasının (24 euro) tl karşılığı 184.80 tl yazıyor.
    amk fiş bitene kadar tl değer kaybetmiş, ben burdan bunu anladım.
    edit: çok fazla mesaj geldi fişin başındaki 3 kola 8 eurodan (24 euro) tl karşılığı 184.77 tl yazıyor, bu da teorimi kanıtlar nitelikte.