hesabın var mı? giriş yap

  • https://pbs.twimg.com/media/blwdkvfcuaauw0a.jpg

    hani bu adamın yaptıklarını beğenirsiniz, beğenmezsiniz. o sizin tercihiniz. fakat, bir muhalif nasıl olur diye soracak olursanız işte böyle olur. oraya ne bir örgüt getirdi. ne gencecik çocukları çakalların önüne attı. ne parti propagandası yaptı. milletvekili olmanın getirdiği güç, hediye çeki alma dışında da kullanılabiliyormuş demek ki değil mi?

    az çok insanlara örnek olsun. muhalefet aktiflik gerektirir. yürek gerektirir. öyle meclis kürsüsünde milleti gaza getirip, kuyruğu sıkışınca arazi olanların yaptığı şey değildir. budur.

    bu gezi parkı olayı ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, sırrı süreyya önder, orada ona oy vermiş insanların yapmasını istediği her şeyi yaptı. ha burada yine bir takım aşırı solcular tarafından eleştirilecek. ne yapalım, olsun o kadar.

  • tarih seni haberci diye değil vatan evladı diye yazacak. namusuyla, şerefiyle, cesurca işini yapan bu ülkenin güzel insanlarının sesi. varol sen.

  • player'indaki shuffle algoritmasini yazan adamin eline vereyim. koskoca albumde bi sarkidan sonra ayni sarkiyi calmayi basarabiliyor. if koy lan if.

  • eyy sabancı bırak bakkal gibi tuvaleti küçük elli büyük yüz yapsam mı diye düşünmeyi de her uçağa binişte bayan yanına düşsem diye iç geçiren türk genci için hem seni hem bizi güldürecek bi kampanyaya imza at. bayan yanına oturmak için verilsin 5 tl ve bu iş huzur içinde çözülsün.

  • 8 kelimeden oluşur.

    erdoğan'ın "mısır olaylarının arkasında israil var" açıklaması ap tarafından israil dışişleri bakanlığı basın sözcüsüne soruluyor, verilen cevap şu: "bu üzerine yorum yapmaya değmeyecek o açıklamalardan biri". off anam off. ortadoğunun liderine bak sen hele..

    http://www.hurriyet.com.tr/planet/24556467.asp

    edit: genç şakirtler rahatsız! gg diye ispiklemişler lan.

  • benim bebeğim yok ama bu gözler neler gördü...

    uçuklu dudağı ile 4 aylık bebeği öpmeye çalışan mı
    evden gelip ayakkabısını çıkardığı gibi bebeğe elini uzatan mı

    bebek konusu kibarlık kaldırabilecek bir durum değil... anne & baba risk alma şansına da sahip değil illa ki içeri girer girmez uyarmak durumunda ki kontrolü dışında bir şey olmasın. ben alınırım gücenirim diyorsan bebekli eve gitmeyeceksin... bir yıl geçsin sonra gider rahat rahat seversin.

  • tarihi binalarla kaplı, çok büyük olmayan, yine de çok büyük bir şehre yakın mesafede olan, orta büyüklükte herhangi bir avrupa şehri.

    (bkz: brugge)
    (bkz: gent)
    orta büyüklükteler, birer alışveriş merkezleri var. etrafta kafeteryalar var. birkaç gece klübü de var. kolayca yeşil alan bulunabiliyor. şehir sıkıcı gelince hafta sonu kolayca brüksel'e veya amsterdam'a günü birlik geziler yapabiliyorsun. hatta biraz kasarsan paris'e, köln'e falan da gidebilirsin. şehirde trafik yok, banliyöden şehir merkezine otobüsle 20 dakika, otobüste de kolayca oturacak yer bulunuyor; mis.

    not: fiziksel olarak 20 yaşındayım; ruhum emekli amca kafasında.

  • en iyisini anlatıyorum

    öncelikle pişirme şeklinin yanında kahvenin kalitesi ve tazeliği daha fazla önem taşır

    en geç 2 hafta önce kavrulmuş güzel bir kahve çekirdeği bulmak lazım. daha sonra her kahve pişirmeden 10 dakika önce öğütmek lazım, yani hazır öğütülmüş kahve almayın. pişirmeden önce öğütün. bu konuda sözen marka değirmenler epey yardımcı olacaktır.

    cezvenin şekli de önemli, yarışma kazanmış bir arkadaşın kullandığı cezve şuradan görülebilir

    cezve var, kahve var sonra ne yapacağız? binbir çeşit tarif vardır fakat kendi tarifimi yazıyorum;

    öncelikle bir pişirme standı olmalı, o yukarıda verdiğim cezvenin fotoğrafının arkasında bir stand var göreceğiniz üzere, ondan lazım işte ve altındaki ocaktan.

    cezveye 70 gram *ılık* su koyuyoruz, üzerine de 7 gram taze, henüz öğütülmüş kahveyi koyuyoruz. daha sonra çay kaşığıyla birazcık karıştırıyoruz, amaç kahveyi ıslatmak.

    sonra cezveyi ocağın üzerine koyuyoruz, alttan ocağı açıyoruz. yüksek ateşle başlayacaksınız. daha sonra cezvede kahvenin kenarlarında köpükler oluşmaya başladığında ocağı kısacaksınız.

    bu süreç içerisinde kesinlikle kahve *karıştırılmaz*

    sadece stand üzerinde duracak kahve, siz ateşi ayarlayacaksınız.

    ocağı kıstınız, bekleyin

    iyice köpürecek, tam da cezveden taşmak üzereyken standdan alacaksınız. eğer tam sınıra gelmeden alırsanız az köpüklü olur. eğer daha fazla tutarsanız da taşar.

    tam sınıra gelince alıyorsunuz, fincana dolduruyorsunuz ve afiyetle içiyorsunuz.

    "hangi kahve çekirdeğini kullanalım" derseniz tavsiyem ve favorim şudur