hesabın var mı? giriş yap

  • artışının nedeninin güncel siyasi gelişmelerden çok tl uzlaşmalı vadeli işlemler ihalesi olduğunu düşündüğüm durumdur.

    bu ihaleye giren bankalar zaten verdikleri teklifler ile bir usd/tl projeksiyonu vermişler. bu da gidişatın aşağı yukarı bu çizgide olacağı demektir. bankalar bu değerleri ödemek zorunda oldukları sendikasyon kredilerine göre vermişlerdir. yani dışarıdan dolar ya da euro olarak para getirip içeride tl olarak kredi satan bankalar düzenli olarak bu kredileri geri ödemek durumundalar. zaten usd aldıkları parayı usd olarak satamadıkları için kurdan zarar ediyorlardı. şimdi devlet bu sendikasyon geri ödemelerini rahatlatmak için böyle bir fırsat sundu. bu da demektir ki bu ihaleye katılan bankalar söz konusu tarihlerde olabilecek değerin mümkün olduğunca altında kalacak rakamlar önerdiler.

    söylenene göre oluşan durum şu:
    1 ay sonrası için 3.9452 tl ortalama fiyat
    3 ay sonrası için 4.0222 tl ortalama fiyat
    6 ay sonrası için 4.1362 tl ortalama fiyat
    değer biçilmiş bankalarca.

    bu ne demek?

    örneğin 1 ay kadar sonra önemli miktarda usd geri ödemesi olan bir banka o andaki usd kuruna yönelik zaten bir hesap yapmıştı. şimdi devlet böyle önceden bir kolaylık yapınca bu bankanın vereceği teklif doğal olarak kendi yaptığı rakamın altında olmalı. yukarıdaki verilere bakınca bu rakamı veren bankaların 1 ay sonrası için usd kurunu "en az" 3.9452 tl olarak gördükleri ortaya çıkmakta. yani aralık için kendi tahminleri de 3.95 falan olmalı ki bu ihalede daha düşük değerleri kabul etmişler. demek ki şubata yaptıkları tahmin de "en az" 4.03 hatta 4.05 tl gibidir ki daha yüksek olduğunu düşünüyorum. 6 ay sonrası ise (allah kerim hesabıyla) 4.25ler civarı olsa gerek. elbette bu tahminler kesin değil ve mantıken dolar düşebilir de ama mevcut durumda doların düşmesi için olması gereken olaylardan ortadan pek eser yok. aksine dolar dünyada şu anda olabilecek en düşük konumlarından birinde yer almakta ve her hareketlenme otomatikman yukarı doğru olacak.

  • birgün'ün haberine göre çevre ve şehircilik bakanlığı'nın elazığ ve malatya'daki depremin ardından enkaz kaldırma çalışmalarının fotoğraflanması için 60 günlük hizmet karşılığı 415 bin lira ödemesi durumu. iki şirketin davet edildiği ihalede teklifi geçerli olan tek şirketin akp ankara il başkan yardımcısının şirketi olması ise gerçekten büyük bir sürpriz.

    https://twitter.com/…tatus/1266217702823063554?s=19

    her şeyi rant olarak görebileceklerini biliyorduk da bu nedir artık arkadaş. bir kişi gelsin şunu savunsun, çevre bakanlığında fotoğraf makinesi ve fotoğraf çekebilecek memur mu yok? yazık günah ya.

  • ortada sorun görmeyen yazarlar için şöyle örnek verilmesi gereken olay; araç alıyorsunuz ama herhangi bir durum için yurtdışına çıkmanız gerekiyor ve 1 yıl boyunca aracı garajda tutuyorsunuz. 1 yıl sonra ülkeye dönünce bakıyorsunuz ki bir kanun çıkmış. kanunda deniyor ki 1 yıl boyunca plakasına benzin alınmayan araç trafiğe çıkamaz çünkü şase numarası başka bir araca geçirilmiş olabilir!

    her türlü anayasal hakka aykırı bir tasarıdır... mülkiyet hakkı, iletişim özgürlüğü vs. vs.

    aydınlatma eklemesi:
    - sim kart tak çıkar n'olcak ya, imei kopyalama engeli vs. vs. argümanları sunan arkadaşlar hala olayı anlamamış durumda. burada parasını verip her türlü kullanım hakkına sahip olduğunuz tamamen yasal ürüne "bir kanunsuzluk yapılma ihtimali var" argümanı üzerinden bir regülasyon getiriliyor. ancak getirilen bu regülasyon farklı şekilde de yapılarak "kişilerin anayasal hakları engellenmeden" de düzenlenebilir. insan yaşantısına müdahale eden içerikle çıkan kanunların etrafından dolanarak ya da kendince bir çözüm?! bularak o kanunun yapmaya çalıştığı şeyi altettiğini zannetme ata sporunu bir unutsak şu memleketteki yaşam kalitemiz birazcık artar.

    - halihazırda 7 yıl olan sürede zaten evde duran telefon belli bir zaman sonra teknolojik açıdan geri kaldığı için fiilen kullanılmaz hale geliyor. misal ilk çıkan iphone var bende. hala çalışıyor ama ne uygulama yükleyebilirim ne de doğru düzgün hat kullanabilirim. 7 yıllık sürenin oldukça dramatik bir şekilde 1 yıla düşürülmesi ekonomik açıdan da hala verimle kullanılabilecek cihazların doğrudan çöpe atılması demek oluyor ki bu da ekonomi için zarar verici bir olay aslında.

  • ilay (4), ege (6)

    ilay: nasıl görünüyorum?
    romica: çok güzelsin.
    ilay: iyi de tarif et...
    romica: saçların rengini güneşten almış, gözlerim kamaşıyor bakamıyorum...gözlerin menekşeleri kıskandırıyor...
    ilay:hihihihi...
    ege: beni de tarif et...
    romica: saçların altın bir madalyon gibi parlıyor, gözlerin ise aynı adını aldığın ege denizi kadar derin mavi bakıyor...
    ege: yakışıklıyım yani...
    romica: evet, dünyanın en yakışıklısı sensin...
    ilay: kendini de tarif et...
    romica: saçlarım alev renginde bir deniz gibi dalgalanıyor, gözlerim bal gi...
    ege: bir kere senin saçını kuaför boyuyor, ayda bir de dibi geliyor, hiç kendini övme!
    romica: eşşoğlusu!%!!

  • etstur'un sahibinden turizm bakanı yaparsan olacağı da budur. booking.com bile hala kapalı bu ülkede. vatandaşın yararına ne kadar uygulama varsa kapatıyorlar. uber gibi airbnb'nin sonu da kötü olacak belli ki.

    edit: adamlar özelden "ben tanımadığım kişilerin binaya girmesini istemiyorum." yazmışlar. gerçekten çok komiksiniz. ulan özellikle istanbul'da artık millet karşı komşusunu bile tanımıyor. hele büyük sitelerde kimsenin kimseden haberi yok. eski mahalle kültürü mü var da bütün apartmanı tanımak, kontrol etmek istiyorsun? küçük aile apartmanlarında bir nebze anlaşılır bir istek tamam ama gelip de genelleme yapmayın.

    hele benim güneydeki yazlığımı gitmediğim zamanlarda kısa süreli kiraya vermemden sana ne? ister airbnb yaparım ister sahibinden üzerinden kiralarım. gelirimi beyan edip vergisini verdiğim sürece size ne oluyor?

  • evet şimdi "bonco yopolmomoolı yatıyoolar" ergenlerini sırayla izleyelim.

    bak düşük zekalı, anlayacağın gibi anlatayım; üniversitedeki bir profesör hocadan doçentine, hastanede muayeneye gittiğin doktorundan, ameliyat için kendini emanet ettiğin cerrahına, kolluk güçlerinden itfaiyesine herkesi ilgilendiriyor bu mesele, paşam memuru ptt'de memuriyetle sınırlayan bir dünyası var çünkü, tabi gel gör ki o adamlar da ne kafa patlatıyor senin imza ve okuma yazma bilmeyen dede ve ninelerinin işlerine, yüz yüze günde 25 dakika konuşmadığı çocuğuna 6 saat emanet ettiği öğretmene de ne yapıyor diyor bu adam sonuçta.

    sen sanıyor musun bu ülkede 500-600 dolara profesör-doçent akademisyenleri, cerrahları, diş doktorlarını tutabileceksin? ama yok paşam masa başı memuruna kinlendiği için bu adamlar da mutsuz edilmeli.

    memur ekibi bu zammı haketmiyor görüşünü sadece "memursen" üyelikleri sebebi ile savunursanız hak veririm o kadar, bu sarı sendika yetkili olduğu müddetçe kimse gün yüzü göremeyecek.

    bir akademisyen olarak söylüyorum, bu sene 2 makalem yayınlandı, 2 sunumum var fakat gel gör ki polonya'daki bir garson kadar maaş alamıyoruz, daha önce de yazdım; makale, dergi bunlar karın doyurmuyor artık kur, coin, endeks takip eder olduk "yok olan" maaşlarımız yüzünden.

  • buyuk kıtlık'ta irlanda'nin nüfusu 7 milyon'dan 4 milyon'a düşmüştür. 2 milyon irlandali cogunlukla amerika'ya olmak üzere göç etmiş, 1 milyonu da açlıktan ölmüştür. irlanda o sırada kraliçe victoria yönetiminde olan ingiltere'nin işgali altındadır. ingiliz toprak ağaları çoğunlukla irlandalılara yiyecek vermeyi reddetmişlerdir. irlandalıların (katoliklerin) üniversiteye gitmesi yasak olduğu gibi, vergisini vermedikçe evlerine baca ve pencere yapması dahi yasaklanmıştı... bu yüzden mecburen amerikaya göç etmek zorunda kalıp bir daha vatanlarına dönemeyen irlandalılar gerilerinde pekçok hüzünlü hikaye bırakmışlardır.

  • hayatlarında ilk defa anneleri dışında kadın görmüş yabanileri ülkeye aldılar, ya alacağınız olsun .

    bu arada, fon alıp bunların burada kalmasını savunan gazetecilerin de mk.