hesabın var mı? giriş yap

  • bein sports'tan faks bekliyorum. bu yayıncıdan süper lig maçlarını izlemek 'korsan mı, değil mi?' diye. eğer faks evime ulaşır ve selcuksportshd'den maçları izlemek suç derlerse; selcuksportshd üyeliğimi sonlandırıp, bein sports'tan maçları takip edeceğim. faks önemli.

  • down sendromu genellikle akraba evliliklrinde görülen kalıtsal bir hastalıktır. anne ve babanın kromozomlarının içerisindeki adenin,-timin le guanin,stozinle doğru eşleşemeyince 1 kromozom fazla oluşur ve down sendromu olayı gerçekleşir. akraba evliliği olmadığı halde çocuk down sendromlu ise [diğer bit ihtimal de] çok eski kuşaklarda aile de down sendromlu biri vardır ve bu taşınmıştır. [diğer bir ihtimal de ] allahın taktiridir.

  • izlediğim en müthiş kurguya ve senaryoya sahip film. ayrıca michael douglas'ı sevmezdim ama bu filmden sonra saygı duydum. yalnızca ilk 15 dakikası kapatmayı düşündürtecek kadar sıkıcı ve sakin, lakin ondan sonra film bir akmaya başlıyor..

    imkanı yok sonunu tahmin edemezsiniz.. zaten senaryo bir öyle bir böyle 4-5 defa belinizi kırıyor, sizi şaşırtıyor..

    10 üzerinden 10.

  • papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:
    ''gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı? ''
    zangoçta derin bir sessizlik... papaz iyice köpürür...!!!
    ''sana soruyorum be adam! duymuyor musun beni?
    'hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
    "olacak şey mi! iki adım öteden beni duymuyorsun..''
    zangoç bıyık altından güler:
    '' isterseniz yer değiştirelim anlarsınız...''
    yer değiştirirler. bu kez zangoç seslenir:
    ''kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?"
    papaz (mırıldanarak):
    ''hakikaten yahu! buradan hiç bir şey duyulmuyor''

  • yemekleri yediği restoranın ne kadar elit, ne kadar şaşaalı olduğuyla ilgilenmeksizin salt yemeğe not veren, objektif bir izlenim uyandıran, yeri geldiğinde sokakta arabada söğüş kelle satan seyyardan dürüm sardırarak yiyen kısacası sezar'ın hakkını sezar'a veren gurmedir. güven duygusu uyandırıyor.

  • en azı oyu ceyhan almıştı oyumu ona verdim. ezilenlerin, dışlananların, sesi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz.

    #2bceyhanyalnızdeğildir

    40 bin oy editi: arkadaşlar verilen oy sayısı 40 bine'e dayandı. bu süre içerisinde ceyhan'ın gerçekten yalnız olmadığına inanmak istedim. belki benim entryim ceyhan için bir ses olur dedim, bir ışık olur, bir kıpırdama olur dedim ama bana rağmen durum pek değişmedi. çocuk gerçekten yalnızmış. benim aldığım fav sayısı çocuğun aldığı oydan fazla. artı oyları saymıyorum bile. utancımdan entryi silecek noktaya geldim.

  • ersin burayı okuduğunu biliyorum;

    neymiş, 8 yıldır bu turnuvayı bekliyormuş da isyan edermiş bu tepkilere.

    ulan zaten toplam 30 takım filan var yarışta olan, aralarından ilk 24'e girmek başarıysa, git kosova'yı tut. ne mücadelesi amk? hangi mücadele? turnuvada ilk defa 3 gol yiyen takım türkiye; en az koşan takım türkiye; en fiziksiz takım türkiye; ama ne hikmetse oyucuları, teknik heyeti en çok konuşan yine türkiye.

    neymiş de 8 yıl beklemişmiş. sanki biz engelledik gitmelerini amk.

    sen ve senin gibi eyyamcılar, takımdan çok kişileri tutan, ordan buradan tanıdıklarıyla bir yerlere gelen adamlar yüzünden bu takım/ülke bu halde zaten; bu yüzden insanlar artık kendi takımlarını bile sevemiyor.

    insanda biraz utanma olur.