ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tuğçe kazaz'ın din değiştirmesi
-
(bkz: kırk yıllık tanrıyım, böyle dönek görmedim)
tanim; din değiştirmezse ölecek hastalığına yakalanmış eski manken.
sakarya yenikent hastanesi maske tartışması
-
maske ve aşı konusunda doktorlardan çok bildiğini iddia eden arkadaşların niye başka problemlerini aynı doktorlara çözdürmek istediğini anlayamadığım video. ayrıca videodaki hekimi sabrından dolayı tebrik ederim. tüm sağlık personeline bol sabırlar.
isveç'te günlük mesainin 6 saate düşürülmesi
-
çok uzun süreli çalışma saatleri insanda psikolojik baskı yaratıyor bence.
işleri zipleyerek, daha kısa çalışma süresine toplamak hem konsantrasyonun dağılmasını engelliyor, hem de çalışanda akşam erken çıkacak olmanın mutluluğu bulunduğundan, daha verimli olunuyor.
öteki türlü insan ay bir çay, bir sigara, iki feysbuk, üç sözlük derken işi de savsaklıyor, zamanı da...
yani kısa mesaide "işimi bitirip gideyim, yaşayayım" var, uzun mesaide ise "tüm gün burdayız zaten amk, biraz da mola verelim" kafası...
mehmet ali erbil'in 2001 yılında verdiği poz
-
kaybettiğimiz, muhtemelen bir daha geri gelmeyecek daha özgür zamanlardan bir anı. yoksa ben de meraklı değilim mali'nin baldırını görmeye ama olay o değil be balböceğim. ama şimdi çok zenginiz tabi, uu süper zenginiz, ekonomi falan hep manyak.
bafetimbi gomis
-
gençliğinde bir kaç yıl karanlık bir odada tutup dövmüşler, çiğ etle beslemişler. sorumlusu futbol topu demişler, anasını sikicem demiş, yemin etmiş.
başka bir açıklaması olamaz.
10 şubat 2023 tsk'nın sahaya inmesi
-
türk silahlı kuvvetleri insiyatif alarak ilk gün sahada olmalıydı.
bu çarkı bozan utansın
yirmi yaş dişi
-
20/f
29 mayıs 1985 liverpool juventus maçı
-
ingiltere federasyonu 5 yillik bir ceza alirken liverpool da 7 yil avrupa organizasyonlarindan men edilmistir. ayrica italya ve belcika da para cezasi almistir. olen 39 kisinin 31'i italyan, 7'si belcikali biri de fransizdir.
bu olaydan sonra uefa'nin o meshur stadyum kriterleri sikilistarilmistir. cunku faciadan sonra stadin boyle bi finale hazir olmadigi tespit edilmistir. cokmus olan duvarin zaten catlaklar icinde oldugu, italyan taraftarlarin oldugu yerde aslinda tarafsiz seyircilerin bulunmasi gerektigi ve orda karmasa sirasinda hic polisin bulunmadigi ortaya cikmistir. zaten o stadyumda bir daha mac oynanmamis, yikilip yerine baska bir stad yapilmistir. su goruntulerle hatirlanir:
http://www.youtube.com/watch?v=wh5ku_qytt0
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
doğum gününde annenin parasız olması sebebiyle cepte 1 lirayla dershaneye gitmek ve en yakın arkadaşın öğle tatilinde ' ya kusura bakma x, hediye alamadım onun yerine yemek ısmarlasam olur mu? ' demesi akabinde gözyaşlarına zorlukla hakim olmak ve içinden ' lan esas hediye bu be. ' demek. bu olayı hatırladıkça hüzünlenmek.
emrah serbes'in yazarlığı bırakması
-
çocukların öldürüldüğü ülkede yazamam demiş. ben de hayırlı bir iş edecek sandım, boks yapacakmış.
iki sene kafamı dinleyeceğim, hobilerimle ilgileneceğim desene be adam.
leş gibi popülizm kokan açıklama.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
kudret, mükremin ve tirbuşon tirbuşon'un evinde kahvaltı yapmaktadırlar, mukremin bakkaldan gelen züğürtlerin şahi tirbuşon un getirdiği çeyrek ekmeği eline alır, " görüyor musun kudret 3 kişiye ceyrek ekmek almış, dünya savaşı çıkmış kıtlık başlamış haberimiz yok, hayrola tirbuşon yine almanlar mı?" diyerek bir anda evimizin ortasında kahkaha tufanı patlamasına vesile olması
geniş aile
üşüyen köpeğe montunu veren adam
-
adam hızır a.s gibi gelmiş.
yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.
yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu
ssg
-
ne zaman göz önünde bir yerde olsa sözlük çöküyor. geçen konferansa geldi okula o zaman da yavaşladı. televizyona çıkıyor sözlük kepenk indiriyor. evinde bir dinamoyla sözlüğü ayakta tuttuğunu düşünüyorum. fare gibi giriyor tekerleğin içine, koşuyor sanki.
atm'lerden para çekersen bedelini ödersin
-
her türlü zırvadan "işlem ücreti" diye paralarımızı tırtıklayan bankalardan birinin genel müdürünün yeni buluşu !
yapı kredi bankası genel müdürü sanırım. bu sabah radyoda duydum.
yaklaşık şöyle bişey:
"bugün atmlerden para çekmek ücretsiz ama gelecekte bu ücretli olabilir, müşteriye verilen her hizmetin maliyeti var..."
bak sen !
o halde, ben sana hiç yük olmayayım güzel kardeşim...maliyetini artırmayayım, derhal ilişiğimi keseyim sizin grupla.
yazının bundan sonrası genel olarak tüm finans ve banka şirketleri içindir sayın okur:
siz, ne doymaz bişeysiniz ki
istemediğim halde sms le kart borcunuz şu kadar diye mesaj gönderip, 50 kuruşluk sms için,
ben de akbank kredi kart ekstreme baktım an itibariyle, gecikme bildirim ücreti 3,15 tl
internet şubelerinden yapılan her işlem için,
atmlerden kartsız çekilen paralar için,
akla gelmeyen nice detaylar için
2-3-5-10 lira gibi ücretlendirip çatır çatır cebimizden alıyorsunuz !
--- tam bu arada not ----
bir suser arkadaş uyardı : bu smslerin bankaya maliyeti 3 kuruş diye...
yani kardeşim neymiş ?
3 kuruşluk sms gönderirsin,
vatandaştan 3,15 tl alırsın !
bir koyup 105 almak yani !
evet bu da bir entry konusu olsun.
--- parantez kapa ----
insanları borç sarmalına dolayıp, gelecek aylarını, yıllarını ipotekleyip, ödedikleri paranın her daim bir kısmını faiz adı altında yiyerek, dönem sonunda kocaman kocaman kârlar açıklamaya utanmıyorsunuz !
bak sayın okur, öyle küçümseme...
bir bankanın 10 milyon mudisi olsa,
bunların yarısına, geciken kredi kart ödemesiyle ilgili bir sms gönderseler,
olmaz ama mesela adedi 0,03 tl olan sms bu bankaya 300 bin tlye mal olur !
peki bizim hesaba ne kadar geçiriyorlar ?
sms le haber verme bedeli (ya da bunun gibi bişey) 3-5 tl !
yani 5 milyon x 3 tl = 15 milyon tl !
bir ayda sadece bir küçüçük detaydan, bankanın iç ettiği para !
küçümsediğimiz bu 3 liralar, yıl sonunda utanmadan açıkladıkları ;
"bak ! bankamız şu kadar milyar tl kâr etti ! işte bu kadar güvenilir, sağlam bankayız !"
argümanının özetidir sayın okur.
özetle önerim şudur:
1. olabildiğince az bankayla hatta kişisel bişeyseniz (ne bileyim şirketlerin felan yoksa) tek bankayla çalışın
böylece ay boyunca mali işlemleriniz daha büyük olacağından, bankaya karşı daha güçlü konumda olursunuz...
şöyle ki,
2000 tl kazanıyorsun, 5 bankadan kartın var. esasen bu bi maharet değil, yapmayın, almayın bu kadar kart.
her birinden azar azar harcıyorsun.
yıllık üyelik bedeli geçirmeye kalktıklarında "kapat hesabımı kardeşim !" dediğinde
5'i birden pek ciddiye almayabilir.
ama çalıştığın tek bankaya kapa kardeşim kartı, başka banka mı yok gider onunla çalışırım dersen tavuk gibi yolmazlar.
2. küçük paraların peşine düşün !
trilyonluk banka senin 50 kuruşunun, 3 liranın peşine düşüyorsa...cebindeki paranın peşindeyse, sen neden cebini korumayasın ?
ne diyor banka genel müdürü ?
"babamın oğlu musun ? masrafı ödersin !"
bak seeen...
salaklık etmeyin, bu bankalara 3 kuruş 5 kuruş paralarınızı kaptırmayın !
bu arada bak sevgili uyanık genel müdür !
sana buradan sesleniyorum:
parayı biz çekerken değil, yatırırken ücret alırsan daha kısa zamanda daha çok kazanırsın !
zîra insanımız genelde para çekmiyor atmden. yatırıyor...mütemadiyen kart borcu, fatura felan diye.
üstelik parça parça yatırıyor.
hesabın tamamını kapatamıyor gariban, maaşını aldıkça, oradan buradan buldukça gömüyor atmye.
benden söylemesi doyumsuz kanka ! pardon banka !