hesabın var mı? giriş yap

  • erkeklerin tek montla 8 kışı geçirmesi başlığı varsa oraya gideyim; zira 2016 aralığında abime iş yerinden verilen giyim çekiyle aldığım mont ile sekizinci kışımı tamamladım.

  • fbtv güzeli. müzik box isimli bir klip programı sunardı bir ara*

    5 yıl sonra gelen edit: kendisi artık yeteri kadar meşur olduğundan foto linki vermeye gerek yok. endamını her gün ntvspor'da görebilirsiniz. kaldı ki google ve yandex bir tık ötede. (ne dilara gönder miş arkadaş 5 kişi mesaj attı "foto ölmüş" diye. biri ssg.)

  • amsterdam'da bir cafe'de oturmusuz arkadasla. geceyarisi olmus artik ve kalkmak uzereyiz. derken arka masamizda oturan hatunlardan biri koklaya koklaya boynuma kadar geldi. ve "parfumun cok hos la, markasi nedir?" diye sordu. hatun fransizdi o yuzden la dedi sanirim.
    benim de basima ilk kez boyle bisey geldigi icin sasirdim ve de acikcasi o parfumu ilk kez almistim. ilkin adi aklima gelmedi. sonra kiza dondum "victor hugo" dedim.
    "sahi mi? emin misin? victor hugo bizim bi vatandas ama ilk kez adina parfum duydum erkek arkadasima onerecem de" dedi.
    "cidden la, yalan borcumuz mu var la sana, victor hugo'dur parfumun adi" dedim.
    ben de ankarali oldugum icin la dedim sanirim.
    sonra kizlar peki tesekkur ederiz deyip kalktilar. telefonu cikardim ulan neydi harbiden adi diye baktim. viktor rolf cikti amk. viktor rolf & spicebomb. onceki parfumum de hugo boss oldugu icin benim beyin free style takilip viktor hugo diye bir parfum uretmis. mantiksiz da degil hani dusununce kizamiyorum da kendime o yuzden.
    yine de kotu bi izlenim birakmayayim diye kizin pesinden kostum ve parfumun adi viktor rolf'mus ya kusura bakma dedim. bu fransiz kiz da hemen oracikta birak simdi parfumu chàpchàlle deyip dudaklarima yapisti demek isterdim ama degil malesef ok deyip gitti.

    au revoir!

  • 1 liralık ürüne 3 lira fiyat belirten, fiş istediğinde kavga çıkaran, ürünü iade etmek istediğinde kabul etmeyen, müşterisine bayat, tarihi geçmiş ürün satmaya çalışan, dükkanına işine bir gram yatırım yapmayan küçük esnafa verilen zarardır. hemen hemen her ilde a101 ve bimler açıldıktan sonra küçük bakkal olarak işe başlayıp onlarca şubeyle devam eden marketler var.

    işini düzgün yapamayan insanların para kazanamaması serbest piyasaya aykırı bir durum değil.

    edit: imla. hatamı düzelttiği için @collision course'a teşekkür ederim.

  • bir bilirkisi olarak bilgi vereyim. ilk olarak bu donercileri ikiye ayirmak lazim; seri uretim, ucuz tuketim mantigi ile çalisan fastfood donerciler ve daha turkiye tarzi olan restoran donerciler.

    1) fastfood donerciler neredeyse piyasanin 90%'ina sahiptirler. kiyma doner bazen de tavuk doner kullanirlar. lezzet olarak bizim damak tadimiza asla uygun degildir ki oyle bir amacida yoktur. bu donerler bulundugu ulkeye uyum saglamistir ve o ulkenin yerlilerine de ucuz bir alternatif olusturur. ornegin belçika'da patates kizartmasi ve turkiye'de asla bulamayacaginiz turden birbirinden guzel soslarla yenilir. almanya'da ise bu soslar yerini kati cacik ve ezme tarzi daha oryantalist soslara birakir. belçikalilar için aksam kafayi çektikten sonra soyle yagli bir doner yemek mesela normal birseydir. pizza gibi evrensellesmistir artik doner kismen. eger o ulkenin damak tadi size uymuyorsa kiyma doner ve sunum seklini sevemezsiniz ve bu yuzden de begenemezsiniz dogal olarak.
    bu donerlerin içerigini satici kendisi belirler ve ona gore siparis verir. avrupa'da en bilineni ve helal sertifikalisi karmez'ken, helal ve helal olmayan uretim yapan bir çok uretici vardir. fiyattan dusurmek için helal olanlar genelde hindi, olmayanlar ise domuz eti ile karisik bir kiyma yaparlar ve kirmizi et orani genelde 50%'yi geçmez. bu doner fastfood olmus ve dunya halklarinin damak tadina daha çok hitap eden donerdir ve bulundugu ulkeye gore içerigi degisir.
    tavuk donerinin kalitesi ise yasadiginiz ulkeye gore degisir, mesela yedigim en guzel tavuk donerlerinden birini barselona'da yemistim. yedikten sonra donerin tadinin tavuga benzedigini farkettim ve diger yedigim tavuk donerlerinin tadlarinin da tavuga benzemedigini...
    tavuk doner konusunda turkiye'deki butik donerciler daha iyi. ama avrupa'da da daha guzelini yeme imkaniniz az da olsa var ama geneli baya kotu, yagli, yedikten sonra bulanti yapabiliyor. bu bulanti durumu kiyma donerde de gecerli. araplarin yaptigi tavuk donerler fena olmuyor.

    2) restoran donerciler genelde yaprak doner kullanirlar. bu donere mesela sos yakismaz ki turkiye'de de bu yuzden zaten donerin yanina sos gitmez, gerek yok çunku. guzel et ve yesillik kendisini rahatça yedirtiyor. sos dedigimiz sey de baharat gibi, tad ne kadar yavansa o kadar ihtiyaç duyuluyor. avrupada'ki et donerlerinde kullanilan et genelde turkiye'dekinden daha kaliteli oluyor ama orada da marinasyon gibi diger ustalik dokunuslari genelde olmadigi yada yetersiz oldugu için et donerleri lezzet olarak turkiye'nin fersah fersah gerisinde oluyor. turkiye'de yediginiz ortalama bir et doner, avrupadaki iyi bir et donerin onundedir.

    chapanoglu belçika'dan bildirdi.

  • ınstagram'da yüz binlerce takipçisi olan z kuşağı tiplerinin sanki şarkıyı kendi söylüyormuşçasına üzerine videolar çektiği komedi durum.
    altında da yorumlarda kızlar ölüyor bitiyor.

    nasıl leş bir dönemden geçiyor türkiye, ben anlamadım.

    akım diyorlar ya... irin akıyor irin.