ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anne replikleri
-
eve kız arkadaş getirilir.anneyle tanıştırılır.anne evden giderken bombayı patlatır;
-kızım bak oğlumu üzme,ne isterse ver.
+...?!
ak parti'nin o kadar da kötü olmaması
yazarlardan kim milyoner olmak ister soruları
-
aşağıdakilerden hangisi kaçtır?
a)3
b)4
c)5
d)8
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bütün kış uyuma fikri nasıl olur da bir insandan değil, bir ayıdan çıkmış olabilir aklım almıyor. tek kelimeyle müthiş bir fikir.*
uzak (film)
-
durağan bir film olabilir ama bir o kadar da gerçek. iki adam.. farklı kültürler... farklı yaşam standartları.. ama temelde aynı sorun; yalnızlık ve bunun yarattığı bunalımlar... diyaloglar o kadar gerçekçi ki sanki evinde oturup konuşan iki insanın özel alanına girmişsiniz de gizlice izliyormuşsunuz duygusunu yaşatıyor. kimse rol yapmamış, filmin güzelliği buradan geliyor olabilir.
metallica'nın batması
-
(bkz: dave mustaine, is that you)
ingilizce öğrenirken yapılan hatalar
-
okunan/duyulan sözcükleri veya cümleleri türkçeye çevirerek anlamaya çalışmak & söylenmek istenen şeyin önce türkçesini düşünüp ingilizceye çevirmek; kısacası devamlı kendi anadilin üzerinden çeviri yaparak yolu uzatmak. bu yanlış bir yöntem çünkü dil öğrenirken yapılması gereken kelimelerle görsel bağlantı kurmaktır. mesela apple dendiğinde beyninizde elma görüntüsü belirecek, "aa bu türkçede elma demek" diye düşünüp süreci uzatmamalısınız.
ikinci büyük hata da bence gramer öğrenmekle başlamak, tıpkı ilkokuldan beri bize öğretildiği gibi. anadilinizi öğrenirken önce cümle yapısını mı kavrıyorsunuz, yoksa günlük konuşmaları duydukça beyniniz o gramer kurallarını kendiliğinden mi benimsiyor? kimse konuşmayı yeni öğrenen bir çocuğa gramer bilgisi vermez sonuçta. bu yüzden dilin diyaloglar üzerinden geliştirilmesi lazım, tuğla gibi matematik formüllerini andıran kurallarla dolu kitaplarla değil.
game of thrones
-
5. sezonun sızdırılan 4 bölümünü de izledim. yarın ölmeyeceğimin garantisi yok neticede. neden bekleyeyim? aklımda duracağına midemde dursun.
pişman değilim bir dört bölüm daha olsun yine izlerim.
(bkz: kim öle kim kala)
girmesi kolay çıkması zor olan yerler
işe giderken koşuya çıkan insanlar görmek
-
akıldan şu düşünceleri geçirendir:
-emeklidir.
-işsizdir.
-öğrencidir.
-izindedir.
-sporunu yapıp, kahvaltısını edip işe öyle gitmiyordur heralde.
-kesin işsizdir.
-hem benden geç işe gidip hem de daha çok kazanmıyordur di mi lan?
-lütfen kazanmıyor olsun lan.
-o da işten çok geç çıkıyordur kesin.
neyse ki işe vardığınızda düşünecek daha iğrenç şeyleriniz olacak.
beşiktaş e-spor kulübü
-
maclarinin stream'lerine baglanip "kartal kill kill kill" yazmak icin sabirsizlaniyorum.
evini vermeyen teyzeye hayatı zehir eden müteahhit
-
aslında müteahhitten önce sıfat olarak o'lu kelime kullanacaktım da , gg olmasın durduk yere diye koymadım. hala sinirden elim ayağım titriyor.
haysiyetsiz herif, evini vermeyen 82 yaşında ki kadının kapısının önünü 5 metre kazıp hapsediyor, elektriğini suyunu kesiyor. peki belediye ne yapıyor ? ne yapacak ki,teyzenin parası mı var da onu korusun,savunsun .
not : yer sivas, sözde yiğidin harman olduğu yer,hadi oradan.
link
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
yabancı eleman:you are too smart..
ben:thank you, it's your smart..